Özel Karataş Hastanesi’nde sezaryenle dünyaya gelen Vedat Eymen’in doğum sonrası sağlık durumunun iyi olduğu, ancak akciğerlerinde sıvı tespit edildiği bildirildi. Doktorlar, bebeğin bu sıvıyı ağlayarak kendi başına atabileceğini söylemelerine rağmen yeni doğanı yoğun bakıma aldı.
Anne Esra Dağlı ve baba Mustafa Dağlı’ya verilen bilgilere göre, tedavi sürecinin yaklaşık yedi gün süreceği belirtildi. Ancak altıncı günün sabahında ailenin hayatı bir telefonla altüst oldu.
Beyin hasarı oluştu

Aileye hastane tarafından yapılan bilgilendirmeye göre, Vedat Eymen 6. gün mama aspirasyonu yaşadı, ardından kalbi ve solunumu durdu. Hemen entübe edildiği belirtilen bebek, yaşamsal fonksiyonlarını yitirdi. Müdahale sürecinin yalnızca 1 dakika sürdüğü iddia edilse de, ailenin izlediği güvenlik kamerası kayıtlarında zamanında müdahale edilmediği görüldü.
Bu gelişme üzerine aile, bebeklerini tam teşekküllü bir başka hastaneye nakletti. Ancak yeni hastanede yapılan kontrollerde, çocuğun ciddi düzeyde beyin hasarı geçirdiği ve durumu hakkında iyimser bir tablo olmadığı belirtildi.
“Bebeğimiz oksijensiz kaldı”

Yaşananların ardından konuşan anne Esra Dağlı, duygularını şöyle dile getirdi:
“5 Temmuz’da sağlıklı bir doğum gerçekleştirdim. Eymen’in ciğerinde su olduğu, ama ağlayarak bunu atabileceği söylendi. Yoğun bakıma alındı. 6. gün sabaha karşı arandık. Kusmuğunu yuttuğu, kalbinin durduğu, entübe edildiği söylendi. Müdahalenin 1 dakika içinde yapıldığı ifade edildi. Ama biz kamera kayıtlarını izleyince gerçeği gördük. Bebeğimize zamanında müdahale edilmemiş.”
“O günden beri çocuğumuz komada. Şu an 1 yaşında ama hiçbir tepki vermiyor. Hareket etmiyor, cihazla solunum yapıyor, sonda ile besleniyor. Biz hastaneden ve sorumlulardan davacıyız. Bu işin peşini bırakmayacağız.”
Aile hukuki süreç başlattı
Aile, hastane yönetimi ve ilgili sağlık personeli hakkında suç duyurusunda bulundu. Başlatılan soruşturma kapsamında hem idari hem de adli süreç devam ederken, aile kamuoyunun da desteğini beklediklerini vurguluyor.
Vedat Eymen’in yaşadığı sağlık kaybının arkasında ihmal olup olmadığının mahkeme ve bilirkişi raporlarıyla netleşmesi bekleniyor. Aile, olayın tüm yönleriyle aydınlatılmasını ve sorumluların yargı önünde hesap vermesini talep ediyor.





