İzmir’in Karabağlar ilçesinde, 9 Aralık 2020 tarihinde eski eşi Fulya Öztürk’ü tabancayla öldüren Hasan Ozan Baştosun’a müebbet hapis cezası verildi. Mahkeme, sanığın ‘tasarlayarak öldürme’ suçunu işlemediğine ve yalnızca ‘kasten öldürme’ suçundan sorumlu olduğuna karar verdi.

Olayın ardında kıskanclık ve cinayet

Olay, Fulya Öztürk’ün çalıştığı pastanede meydana geldi. Eski eşi Hasan Ozan Baştosun, Öztürk ile tartıştıktan sonra tabancayla iki el ateş ederek onu öldürdü. Başstosun, ardından cinayetin ardından kaçtı ve polise teslim olduktan sonra ifadesinde, kıskanclık nedeniyle eski eşini öldürdüğünü belirtti.

Mahkeme, cezada indirim uygulamadı

Fulya Cinayetinde Gerekçeli Kara

İzmir 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi, sanığı ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ancak avukatların itirazı üzerine, dosya İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşındı. Mahkeme, sanığın cezai ehliyetinin tam olup olmadığına karar verilmesi için rapor talep etti ve yerel mahkemenin kararını bozdu.

Yargıtay’ın bozma kararı ve sonuç

İzmir 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelen rapor doğrultusunda sanığın cezai ehliyetinin tam olduğunu belirleyerek davayı yeniden ele aldı. 6 Aralık 2024’te yapılan karar duruşmasında, sanığın müebbet hapis cezası yeniden onandı.

Mahkeme heyeti, sanığın tasarlayarak cinayet işlediği kanaatine varmadı, ancak sanığın cinayeti kasten işlediğine ve soğukkanlılıkla hareket ettiğine hükmetti.

Mahkeme gerekçesini açıkladı: Tasarlama unsuru yok

Mahkeme, kararında ‘tasarlayarak öldürme’ suçunun oluşabilmesi için failin soğukkanlılıkla hareket etmesi ve suç kararı ile eylem arasında belirgin bir süre olması gerektiğine dikkat çekti.

Ancak sanığın iş yerinden ayrılıp kısa bir süre sonra geri dönerek cinayet işlemesi nedeniyle tasarlama unsuru oluşmadığı ifade edildi. Hakimler, sanığın cinayeti hiddet veya şiddetli elem etkisiyle işlemediğini ve verilen cezanın vicdani kanaatle belirlendiğini vurguladı.

Kaynak: DHA