Son Mühür- İzmir Şehir Tiyatrolarında Eski Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten ve mevcut Genel Sanat Yönetmeni Levent Üzümcü arasındaki gerilim devam ediyor. Yücel Erten, sosyal medya hesabından yaptığı son açıklamasında, Orhan Alkaya, Zeynep Altıok Akatlı, Eren Aysan, Cezmi Baskın, Bilgehan Oğuz ve Levent Üzümcü'nün İzBBŞT'ye çöktüğünü ileri sürdü.

Koltuk düşkünlüğü

Danışma Kurulu'nun yönetim organı olarak geçmeyeceğini belirten Yücel Erten, "İzmir’in darbeci tiyatrocumsuları, koltuk aşkı ile baştan itibaren bir yalana tutunmuşlardı. Ama yalan öyle yapışkan bir şey ki, artık ne yapsalar yalandan kurtulamıyorlar. Yalanın kuyruğu oldular, ardısıra sürükleniyorlar. Neydi bu yalan? İzmir Şehir Tiyatrosu’nun kuruluş yönetmeliğinde sadece ilk yıl için görev yapması belirlenmiş olan bir Danışma Kurulu’nun, tiyatronun bir yönetim organı olduğu iddiası… Şunu unutmayalım: Ne başlangıçta, ne de sonraki değişikliklerinde, yönetmeliklerin hiçbirinde Kurucu Danışma Kurulu, tiyatronun bir yönetim organı olarak geçmez. Geçmemiştir! Ama onlar, bu yalanı uydurdular, uydurdukları yalana kendileri de inandılar. Pek çok insanı da inandırdılar. Sadece kuruluş yönetmeliğindeki bir geçici madde, ilk sezon boyunca bu kurula bir görev yükler. Buna göre, Kurucu Danışma Kurulu’nun görevi ve varlığı, tiyatro kurulup da ilk sezonunu tamamladığı zaman; tiyatro açısından sona ermiştir. Bu böyledir. Kimse bunun aksini kanıtlayacak tek bir belge, tek bir satır gösteremedi, gösteremeyecek. Ama bu gruptan artakalan 6 kişi, -yasal hiç bir dayanakları olmaksızın- tiyatronun bir organı olduklarını iddia etme arsızlığından geri durmadılar. Önemsenme ihtiyacı diyebilirsiniz; koltuk düşkünlüğü, karasevda, makam-mevki hırsı, züppelik veya şımarıklık diyebilirsiniz. Orası size kalmış. Ama bu ana yalanı hiç aklınızdan çıkarmayın ki, yalan şelâlesini kavrayabilesiniz. Kimlerden mi söz ediyorum? Ben yoruldum tekrarlamaktan; siz de artık ezberlemiş olsanız gerek. Kurucu Danışma Kurulu üyelerinden geriye kalanlar. Adlı adınca Orhan Alkaya, Zeynep Altıok Akatlı, Eren Aysan, Cezmi Baskın, Bilgehan Oğuz ve Levent Üzümcü" ifadelerine yer verdi.

Darbeye teşebbüs

Aralık 2023’te İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na darbe yapmaya teşebbüs edildiğini iddia eden Erten, "Şimdi bu başlangıç yalanı, öyle ufak-tefek, göz kırpan, şirin şirin sırıtan, kırıtan bir yalan değil. Bağıran, zincir-kafes dinlemeyen ve yeni yalanlar doğuran canavar bir yalan. Örneğin, daha ilk adımda bu insanları darbeciliğe sürükleyen bir yalan. Yönetmelik gereği görevlerinin sona erdiğini kabullenemeyen bu eşhas, Aralık 2023’te İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’na darbe yapmaya teşebbüs ettiler. Neden gizlice darbeye teşebbüs? Peki, düşünce ve eleştirilerinizi yazılı olarak bildirmenizin önünde ne engel vardı? Hani siz bir kurul olduğunuzu iddia ediyordunuz ya; kurul olarak şöyle masabaşına kurulup da Kurum’a bir yazı yazmayı akıl edemediniz mi? Hiç değilse bugün yalanlarınıza takacak bir serumunuz olurdu. Ama hayır, yazılı bir başvuru da yapmadınız. Çünkü siz gerçekten bir kurul olarak maddî-manevî yoktunuz. Bu akılsızlığı da not edelim" dedi.

Bizans entrikaları

Erten açıklamasının devamında, "Yürek ve akıl eprimiş olsa gerek ki; burnunun kılı ağarmış bu sahte demokratlar, uygarca bir yol tutmayı seçmediler. Tersine; dedikodu üretmeler, esrarengiz havalarda haber yaymalar, Başkanlık çevresinde markaj, Bizans entrikaları ile; gizlilik içinde karanlık bir yol tuttular. Darbeye kalkıştılar! Bu koltukperestler, tiyatroyu bir Kurum olarak hiçe saydılar, arkadan dolaşıp sinsice pusu kurdular. 10 Aralık 2023 akşamı gizli bir zoom toplantısı yaptılar, orada çarpık çurpuk bir yönetmelik yazdılar. Kurum’un bilgisi ve görüşü olmadan, belli ki Başkan’ı da gereğince bilgilendirmeden, Belediye Meclisi’nin gündemine koydurdular. Ama sonuçta bu hukuktan yoksun kalkışma, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Hukuk Komisyonu tarafından uygunsuz görülerek reddedildi. Peki ne yapmışlardı bu yönetmelikte? Kerameti kendinden menkul ‘kendilerini’ kurumun tepesine oturtmuşlardı. Pijama partisi, poker partisi falan demiyorum değerli okuyucu! Darbe diyorum, darbe!… Moda deyimle Kurum’a ‘çökme’ girişimi!… Gördünüz mü o ilk yalanın kuyruğuna yapışınca nereye vardılar? Demokrat kimliklerinden, bir makam uğruna vazgeçebilecek kadar alçaldılar… " dedi.

Muhabir: BERİVAN KAYA