Son Mühür- İsrail’in Gazze’ye yönelik olası işgal planı, resmi söylemde güvenlik ve terörle mücadele gerekçelerine dayandırılsa da, uzmanlar bu hamlenin arkasında daha uzun vadeli bir demografik strateji olabileceğini belirtiyor.
İsrail Merkez İstatistik Bürosu’nun projeksiyonlarına göre, ülke nüfusu 2100 yılına kadar 100 milyonu aşabilir.
Küçük yüzölçümüne sahip İsrail’de bu artış, su, gıda, enerji ve yerleşim alanı ihtiyacını kritik seviyeye çıkaracak. Bu nedenle Gazze gibi stratejik bölgelerin kontrolü, gelecekteki nüfus baskısını hafifletecek bir “yaşam alanı” politikası olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’nin ise aynı dönemde 85 milyondan 60-65 milyon civarına düşeceği öngörülüyor. Bu tablo, bölgede toprak ve kaynak paylaşımına ilişkin dengelerin uzun vadede köklü biçimde değişeceğine işaret ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yıllardır ailelere yaptığı “en az 3 çocuk” çağrısı da, Türkiye’nin düşen doğurganlık oranına karşı demografik dengeyi koruma hedefiyle ilişkilendiriliyor.
İsrail muhalefet lideri ve emekli Tümgeneral Yair Golan ise bu yaklaşımı tehlikeli buluyor. Golan, Gazze işgalinin “neslimizi tehdit edecek korkunç bir hata” olacağını vurgulayarak, askeri çözümün bölgeye kalıcı güvenlik getirmeyeceğini savunuyor.
