Son Mühür- Berivan Kaya/ İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZELMAN, İZENERJİ ve Ege Şehir'de başlayan grevin yedinci gününde taraflar yeniden masaya otururken, siyasetin ağır toplarından 'uzlaşı' çağrısı geldi.

Uzlaşı için heyet çağrısı

20 ve 21. Dönem İzmir Milletvekili, 56. Hükümet Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hakan Tartan, İzmir'deki grevin sonlandırılması için çağrıda bulunarak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın arzu etmesi durumunda, Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanları Aziz Kocaoğlu, Burhan Özfatura, Yüksel Çakmur ve DİSK eski Genel Başkanı Kani Beko, DİSK eski Genel Sekreteri Musa Çam'ın oluşturacağı bir heyet kurulması önerisinde bulundu. Ağır topların deneyimlerini aktararak orta yol bulabileceğine dikkat çeken Hakan Tartan, " Ben eski Çalışma Bakanıyım, Bakanlığım döneminde de tarihin en büyük iş ve işveren sorunu olmuştu. Hiç bir beklenti içinde olmaksızın İzmir için taşın altına ellerini koyabiliriz. Kani Beko, DİSK'in eski Genel Başkanı, Musa Çam DİSK'in eski genel sekreteridir. Eski Büyükşehir Belediye Başkanlarımız Burhan Özfatura, Yüksel Çakmur ve Aziz Kocaoğlu ile bir araya gelebiliriz. Başkan ve yöneticileri isterlerse gelip otururuz ve uzlaşı için deneyimlerimizi anlatarak katkıda bulunmak isteriz. Bu ekip olursa sorun 1 saatte çözülür" dedi.

Siyasi çekişmeler işçileri ilgilendirmez

Grevin anayasal bir hak olduğunu hatırlatan Hakan Tartan, "Yasalar bunu öngörmüş. İşçi arkadaşlarımızın taleplerini de ben haklı buluyorum. Sistem devam eden bir şeydir. Belli bir ücret varsa bu ücreti herkesin eşit şekilde alması doğaldır, hatta anayasaldır. Parti içindeki tartışmaların, siyasi partilerin kendi içerisindeki kişisel çekişmeler işçileri ilgilendirmez. Cemil Bey çaba gösteriyor. Başkanlığının hemen başında çeşitli sorunlarla karşı karşıya kaldı. Cemil Bey'in hassasiyetleri değerli. Ancak ben orta yol bulunacağına inanıyorum" ifadelerine yer verdi.

DİSK CHP çatışmasına çevirmeyin!

Grev sürecini DİSK-CHP çatışmasına çevirmenin doğru olmayacağını dile getiren Tartan, "Biz toplumları örgütlü oldukları için severiz. Hak arayışı içerisinde olan işçi kardeşlerimizin taleplerini de Türkiye'nin gerçekleriyle örtüşmüyor şeklinde değerlendirmek doğru değil. Bugün 14 bin 500 lira emekli maaşı. Bugün benim emekli maaşım en az asgari ücret düzeyinde olmalı. Kimse mazeret üretmesin, devlet bunu kaldırabilecek güçte. 14 bin 500 liralık emekli maaşının sorumlusu işçiler değil. O zaman herkesi asgari ücrette eşitleyelim, herkes sürünsün! Böyle bir sosyal devlet savunuculuğu olmaz. Ben her zaman örgütlü toplumdan yanayım. Örgütlü toplum hakkını arayacak. Devletin değerlerini ve çalışma yaşamının genel kurallarını ve içinde bulunan yerel yönetimlerin yaşama koşullarını düşünerek en insanca ücret verilebilmeli. Ben bundan yanayım. İşçi arkadaşlarımızın lehine orta yol bulunmalı. Çok kırıcı olunmamalı. Bu günler gelip geçer. Sonsuza kadar süren grev olmadı. İşçileri de düşman yaratmayalım. Cemil Bey son derece beyefendi bir şekilde çalışmalar yapıyor. Bizler de geliriz onun yanında durarak sürece katkıda bulunmaya çalışabiliriz. Özgür Bey de sorunu çözmek için bir takım hamleler yapıyor. Konuyu DİSK-CHP çatışmasına çevirmemek lazım. Sosyal haklarla ücretleri ayrı değerlendirmek lazım. Maaş ayrı bir şey, yemek ayrı bir şey. Yemek yemesin mi? Ulaşım kullanmasın mı? Ben bakanlık döneminde bu olaylarla karşılaştım, sağ duyunun ağır basacağını düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.

Muhabir: BERİVAN KAYA