Son Mühür- Galatasaray’ın Osimhen’i transfer sürecinde 2.5 milyon avro gibi bir tutarı bağışlayacağını söyleyerek dikkatleri üzerine çeken, Türkiye’nin en çok kazanan avukatları arasında yer alan Rezan Epözdemir, iki ayrı soruşturmada üç ayrı suçlamayla gözaltına alındı.

‘’Rüşvet, FETÖ’ye yardım, siyasi ve askeri casusluk’’ suçlamalarının hedefi olan Rezan Epözdemir’le ilgili en dikkat çekici yorumlardan biri Demokrat Yargı Derneği kurucularından emekli hakim ve yazar Orhan Gazi Ertekin’den geldi.

Epözdemir ailesi içinde çok sayıda avukat çıktığını belirten Ertekin, Şevket Epözdemir ve Fırat Epözdemir’in ezilenlerin avukatı olduğuna dikkat çekerken Rezan Epözdemir’in ise “pop avukatlık” diyebileceğimiz bir avukatlık türünü tercih etti değerlendirmesinde bulundu.

Orhan Gazi Ertekin mesajında şunları söyledi.

Avukatlık ve “Epözdemirler Geleneği”...

Türkiye avukatlık tarihinde bir “Epözdemirler” geleneği vardır. Şevket Epözdemir 1960’larda Diyarbakır Ziya Gökalp lisesi öğretmeni iken avukatlığa geçmiş, ağabeyi Şakir Epözdemir’in yargılandığı Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi davasındaki (1968) savunmasına da yardım etmişti. Ankara, İstanbul gibi şehirlerde nispeten rahat avukatlık yapabileceği yerlerde kalmayarak 1980’lerde memleketi Tatvan’a döndü.

12 Eylül'ün en zor dönemlerinde ve Kürt avukatlık tarihinin en ciddi bedeller gerektirdiği 1990’larda avukatlık yaptı. Gözaltında kaybedilen Ferhat Tepe müvekkili idi. İşkencelere ve zorla kaybedilmelere karşı hukuk mücadelesini sürdürürken herkesin gözü önünde kaçırıldı ve 25 Kasım 1993’te cesedi bulundu.

Ezilenlerin avukatı oldular...

Şevket Epözdemir “ezilenleri avukatı” idi. Tıpkı George Bezos, Charles Gary Garabedyan, Patrick Funicane gibi…

İstanbul barosu avukatlarından olan yeğeni Fırat Epözdemir de bugün amcasının izinde hak mücadelesi vermeye devam ediyor. O da Avukatlık faaliyetleri nedeniyle gözaltına alınıp tutuklandı. Fakat serbest bırakıldıktan sonra da “Epözdemirler geleneği”ni sürdürüyor…

Rezan Epözdemir

Bir başka yeğen olan Rezan Epözdemir ise bu gelenekten ayrılarak sosyal bağlam üzerinden bakıldığında “pop avukatlık” diyebileceğimiz bir avukatlık türünü tercih etti.

Pop avukatlık “yeterince seyirci olmadığı” sürece hak mücadelesini ciddiye almayan, hukukçuluğu popüler bir performans olarak geliştiren, bir görüntü ve bir hikaye haline gelmediği sürece hak mücadelesinin dinamizminden uzak duran bir gelenek anlamına geliyor…

Toplumsal değil bireysel başarı...

Pop avukatlık için dava ve kamuoyu arasındaki ilişki toplumsal değil bireysel bir performans ve başarı haline dönüştürülüyor…

Fakat hak mücadelesi gerçek ve somuttur ve egemen iktidarların siyasal denetiminden uzak kaldığınızı ve onlara bir tehlike oluşturmadığınızı zannederken bile gerçek bir hak mücadelesi vermek zorunluluğu ile karşı karşıya kalabilirsiniz…

Rezzan Epözdemir için avukatlığın temel dinamizmi; haklar ikincil olsa bile bizim için onun hakları birincil olmaya devam etmeli…

Muhabir: Bünyamin Dobrucalı