Son Mühür / Gamze Eskiköy - Eğitim-İş 4 No’lu Yüksek Öğretim Şubesi’ne bağlı öğretmenler üniversitelerdeki liyakat sorunu ve ticarileşen eğitime dikkat çekmek amacıyla İzmir Demokrasi Üniversitesi önünde basın açıklaması yaptı. Şube Başkanı Elbey Kale, akademik özerkliğin yok sayıldığını ve üniversitelerin bilim yerine rant ürettiğini söyledi.

Üniversiteler bilimin değil rantın merkezi oldu
Basın açıklamasını okuyan Eğitim-İş 4 No’lu Yüksek Öğretim Şubesi Elbey Kale, üniversitelerin bilimden uzaklaştırıldığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Üniversitelerimiz bilim değil, rant üreten kurumlara dönüştürülüyor. Akademik liyakat yerine yandaşlık, özgür düşünce yerine itaat dayatılıyor! Üniversiteler apartman dairelerine sıkıştırılmış; akademik kadrolar bilimsel başarıya değil, siyasi yakınlığa göre belirleniyor. Gençlerimiz nitelikli eğitim hakkından, akademisyenlerimiz özgür bilim üretme ortamından mahrum bırakılıyor.”
YÖK ve rektör atamaları eleştirildi
Kale, açıklamasının devamında YÖK’ün akademik özgürlük önünde engel olduğunu vurguladı:
“12 Eylül darbesinin ürünü olan YÖK, bugüne kadar sayısız akademisyeni susturdu, üniversitelerin ruhunu boğdu. Avrupa Üniversiteler Birliği’nin 2024 raporuna göre, Türkiye akademik özerklik açısından 35 ülke arasında 35. sırada! Bu utanç verici tablo, üniversitelerimizin nasıl tek adam rejiminin tahakkümüne sokulduğunun açık göstergesidir.”
Rektör atamalarına da değinen Kale “Rektör atamaları Cumhurbaşkanı’nın iki dudağı arasında! Anayasa Mahkemesi’nin rektör atamalarını iptal etmesine rağmen bu karar tanınmamış ve üstüne 56 üniversiteye anayasaya aykırı biçimde rektör atanmıştır. Bu, sadece bir anayasa ihlali değil, üniversite özerkliğine açık bir saldırıdır” ifadelerini kullandı.
Bütçede öncelik bilime değil, itaate veriliyor
Açıklamada üniversitelere ayrılan bütçelerin yetersizliğine de dikkat çekildi. Kale, “2025 yılında devlet üniversitelerine ayrılan toplam bütçe 487 milyar TL. Aynı yıl Diyanet İşleri Başkanlığı’na ayrılan bütçe ise 130 milyar TL. Üniversitelerimizin birçoğu teknik donanım, kütüphane, laboratuvar, derslik, yurt ve kampüs açısından yetersiz. Bilimsel üretimin temel unsuru olan araştırma ve kongre katılım imkanları, bütçe yetersizliği nedeniyle sekteye uğramıştır. Bu tablo ülkenin bilime değil, itaate yatırım yaptığını açıkça göstermektedir” dedi.





