SON MÜHÜR - ATAKAN BAŞPEHLİVAN / 1990 yılından bu yana iş dünyasının öncü sivil toplum kuruluşlarından biri olarak faaliyet gösteren EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği, bölge ekonomisinde önemli bir rol üstlenmeye devam ediyor. 800’ü aşkın üyesi, 3.500’e yakın şirketi ve 110.000’den fazla kişiye sağladığı istihdam ile güçlü bir yapıya sahip olan EGİAD, 2025 yılına ilişkin ekonomik beklentilerini kamuoyuyla paylaştı.

EGİAD Başkanı M. Kaan Özhelvacı yorumladı...

Geçtiğimiz ay EGİAD 18. Dönem Yönetim Kurulu Başkanlığı'na seçilen M. Kaan Özhelvacı, 2025 yılının iş dünyası için “dayanışma ve dönüşüm yılı” olacağını vurguladı. Türkiye ekonomisinin, reformlar ve küresel dönüşüm süreçleriyle şekilleneceği bu dönemde karşılaşılan zorlukların yanı sıra önemli fırsatların da mevcut olduğuna dikkat çeken Özhelvacı, 2025 yılının ekonomik, sosyal ve çevresel dönüşüm açısından kritik bir yıl olacağını ifade etti.

Özhelvacı, Türkiye’nin geleceği için bu dönüşüm sürecinin hızlanmasının büyük önem taşıdığını belirterek, iş dünyasının bu dönemde sürdürülebilir büyüme ve yenilikçi çözümlerle değişime ayak uydurmasının gerekliliğine vurgu yaptı. “Bu yıl, dayanışma ve iş birliğini daha da güçlendirecek bir dönem olmalı” diyen Özhelvacı, EGİAD olarak bölge ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceklerini ve bu süreçte iş dünyasıyla birlikte hareket edeceklerini belirtti.

Türkiye ekonomisi: Yeni dönemin dinamikleri

Özhelvacı, 2024 yılında uygulanan konvansiyonel ekonomi politikalarının 2025 yılında olumlu geri dönüşlerini görmeyi beklediğini söyledi. Özellikle ülke risk primi ve cari açık gibi göstergelerdeki iyileşmelerin umut verici olduğunu dile getiren EGİAD Başkanı, ancak enflasyonla mücadelenin ve büyüme hedeflerinin sürdürülebilir hale gelmesinin 2025 yılının ana gündem maddesi olacağına dikkat çekti.

Özhelvacı, fiyat istikrarının sağlanabilmesi için yalnızca para politikalarının yeterli olmadığını, aynı zamanda maliye politikalarının etkinliğinin ve yapısal reformların kararlılıkla uygulanmasının önemini belirtti. Özellikle enerji ve tarım-gıda sektörlerinde yapılacak reformların, enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi açısından kilit rol oynayacağını söyledi. “Bu süreç, tüm sektörlerdeki reformlarla paralel ilerlemeli. Türkiye’nin ekonomisi, sadece yurtiçindeki ekonomik gelişmelerle değil, küresel gelişmelerle de şekilleniyor ve bu büyük resimde atılacak adımlar çok kritik” ifadelerini kullandı.

Yeşil ve Dijital Dönüşüm: Zorunluluk, seçenek değil

EGİAD Başkanı, Avrupa Birliği'nin 2026’da yürürlüğe girecek olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın 2025’i kritik bir hazırlık yılı haline getirdiğini belirterek, yeşil ve dijital dönüşümün artık bir seçenek değil, zorunluluk haline geldiğini vurguladı. Türk sanayisinin bu dönüşüm sürecinde yapacağı yatırımlar sayesinde küresel rekabet gücünü artırabileceğini belirten Özhelvacı, bu süreçteki başarı için inovasyona dayalı stratejilerin önemini öne çıkardı.

Yeşil dönüşümle ilgili olarak Özhelvacı, Türkiye'nin sanayi sektöründe düşük karbon salınımlı teknolojilere geçiş yapması gerektiğini ifade etti. Dijital dönüşüm sürecinin ise hem verimliliği artıracağını hem de Türkiye’nin uluslararası alandaki rekabetçiliğini artıracağını belirtti. Bu dönüşümün bir gereklilik olduğunu, aksi takdirde hem çevresel hem de ekonomik olarak büyük kayıpların yaşanabileceğini vurguladı.

Ekonomik riskler ve çözüm önerileri

2025 yılında karşılaşılabilecek ekonomik risklere de dikkat çeken M. Kaan Özhelvacı, enflasyon ve büyüme arasındaki hassas dengeyi korumanın önemli olduğunu belirtti. Ayrıca cari açık artışı ve kur baskılarının dikkatle izlenmesi gerektiğine de değindi. Özhelvacı, düşük büyüme ve yavaşlayan iç talep nedeniyle istihdam yaratma kapasitesinin artırılmasının gerektiğini ifade etti.

Bu risklerin yönetimi için hukukun üstünlüğü, kurumsal bağımsızlık ve piyasa ekonomisi ilkeleriyle uyumlu politikaların uygulanmasının kritik olduğuna dikkat çeken Özhelvacı, kayıt dışı ekonomiyle mücadele ve vergi adaleti konularında atılacak adımların önemine vurgu yaptı. Türkiye’nin ekonomik dönüşüm sürecinin başarılı olabilmesi için bu faktörlerin güçlendirilmesinin şart olduğunu söyledi.

Dayanışma ve toplumsal mutabakatın önemi

EGİAD Başkanı, 2025 yılının iş dünyası ve çalışan kesimi için bir dayanışma yılı olacağını belirtti. Toplumsal mutabakatın, ekonomik istikrarın sağlanmasında belirleyici bir rol oynadığını ifade etti. Türkiye'nin ekonomisinin istikrara kavuşabilmesi için her kesimin katkı sağlaması gerektiğini belirten Özhelvacı, bu dönemde toplumsal uyumun çok önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

EGİAD, üyelerine rehberlik etmeye devam edecek

Özhelvacı, son olarak EGİAD olarak üyelerine bu süreçte rehberlik etmeye ve stratejik çözümler sunmaya devam edeceklerini belirterek, 2025 yılının yalnızca bir geçiş dönemi olmadığını, aynı zamanda daha sonraki yıllarda enflasyonun tek haneli rakamlara düşeceği daha istikrarlı bir dönemin temellerinin atılacağı bir yıl olacağını ifade etti. “Toplumsal dayanışma ve kararlılıkla, Türkiye ekonomisinin dönüşüm sürecinde üzerimize düşeni yapmaya hazırız” dedi.

Muhabir: Atakan Başpehlivan