Son Mühür/ Gamze Eskiköy- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün anlam ve önemine dikkat çekmek için greve çıktı. Kadın işçiler, Konak Pier önünde bir araya gelerek taleplerini haykırdı. Sloganlarla Sosyal Güvenlik Kurumu’na yürüyen kadınlar, burada DİSK 9 No’lu Kadın Komisyonu Başkanı Seven Şen’in okuduğu basın açıklamasıyla seslerini yükseltti. Şen, “Eşitlik, adalet ve özgürlük için mücadelemizi sürdüreceğiz” diyerek kadın emeğinin sömürüsüne karşı tepkisini dile getirdi.

“Ayrımcılığa karşı sesimizi yükseltiyoruz”
Seven Şen, “8 Mart nerede olursa olsun, kadınlara uygulanan sömürüye, baskıya, şiddete, eşitsizliğe ve ayrımcılığa karşı yürütülen direnişin simgeleştiği bir mücadele günüdür.8 Mart 1957’ de New YORK’ta bir tekstil fabrikasında grev yapan ve yanarak hayatlarını kaybeden kadın işçilerin izinden giderek eşitlik, adalet, özgürlük, barış ve insanca yaşam talebi ile evde, fabrikada, sokakta, işyerlerinde, alanlarda ve meydanlarda sesimizi yükseltmeye ve gücümüzü birleştirerek mücadele etmeye devam edeceğiz.
Biz kadınlar, hayat pahalılığına, düşük ücretlere, güvencesiz istihdam politikalarına ve ayrımcılığa karşı sesimizi yükseltiyor; hem çalışma hayatında, hem de görünmeyen ev içi emeğimizdeki eşitsizliklere, güvencesizliğe, baskılara, şiddet ve tacize karşı birlikte yanyana duruyoruz” dedi.

“ILO’nun 190 sayılı Sözleşmesi hâlâ onaylanmadı”
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, hayatın bütünün de olduğu gibi çalışma hayatında da hala sürüyor” diyen Şen, “DİSK olarak yaklaşık 4 yıldır “Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” mücadelemiz devam ederken bir kez daha gördük ki sadece kadın olduğumuz için erkeklerle eşdeğer işleri yapmamıza karşılık daha düşük ücret alıyoruz. Çalışma hayatında cinsiyet, ırk, ücret ve inanç ayrımcılığına karşı grevdeyiz. Eşit işe eşit ücret istiyoruz.
Şiddetle ve tacizle mücadele etmek, eşitlikçi ve şiddetten arınmış çalışma hayatı oluşturmak için mücadelesini yürüttüğümüz ILO’nun 190 sayılı Sözleşmesi hâlâ onaylanmadı. Her alanda şiddet ve tacizi önlemekle yükümlü olan hükümet işyerlerimizde güvende olmamız için derhal ILO 190’ı onaylanmalıdır. Şiddetsiz ve tacizsiz işyerleri istiyoruz” diye belirtti.

"'Aile Yılı'nın altında neler olduğunu biliyoruz"
Şen, "Asgari ücret dahi hâlâ tek kişi üzerinden belirlenirken, kadın yoksulluğu ve işsizliği katmerlenerek artarken iktidarın bu yılı “Aile Yılı” ilan etmesinin altında yatan sebeplerin neler olduğunu biliyoruz. Biz kadınları bir kez daha eve hapsetmek, ucuz işgücü olarak kullanmak, esnek ve güvencesiz çalıştırmak ve bakım yükünü bir kez daha kadınların üzerine yığmak. Kadınların yalnızca “aile” içinde tanımlanması ve sınırlandırılmasını kabul etmiyoruz.
En az 8 saat üretimde düşük ücretler karşılığında, en az 4 saat ise evde ücretsiz ve karşılıksız çalışıyoruz. Bu nedenle ücretli emeğimizde olduğu gibi görünemeyeceğimiz için de mücadele ediyoruz.
Biz kadınlar, haklarımızı savunuyor, eşitlik, özgürlük ve adalet için sesimizi yükseltiyoruz! Kazanılmış haklarımıza saldıranlara karşı eşitlik, özgürlük ve adalet taleplerimizle yaşamı durduruyoruz. Yaptığımız iş her ne olursa olsun bırakıp alanları, sokakları ve meydanları dolduruyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
Basın açıklamasının ardından kadınlar, halay çekerek eylemi sonlandırdı.






