Son Mühür- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 2025 Liselere Geçiş Sınavı (LGS) sürecinde ortaya atılan ciddi usulsüzlük ve güvenlik açığı iddiaları üzerine Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na resmen suç duyurusunda bulundu. CHP tarafından hazırlanan dilekçede, sınav sorularının sızdırıldığına dair iddiaların ve MEB yetkililerinin bu süreçteki olası rolünün derinlemesine araştırılması talep edildi.
Sınav sorularının sosyal medyada dolaşımda olduğu iddia edildi
CHP'nin suç duyurusunun temelini, 15 Haziran 2025 tarihinde LGS sınavının resmi başlangıç saati olan 10:45'ten önce, soruların ve cevap anahtarlarının PDF formatında WhatsApp ve diğer sosyal medya platformlarında yaygın olarak paylaşıldığına dair kamuoyunda oluşan güçlü şüpheler oluşturdu. Partinin dilekçesinde, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in basına yaptığı bir açıklama önemli bir delil olarak sunuldu. Bakan Tekin'in, sınav sorularının gerçekten de fotoğraflandığını ve bir "meslektaşının kendi çocuğuyla sınava girdiği" sırada bu durumun yaşandığını kabul etmesi, iddiaları güçlendiren kritik bir itiraf olarak değerlendirildi.

"Görevi kötüye kullanma" iddiası
CHP'nin hukuki başvurusu, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 257. maddesindeki "görevi kötüye kullanma" suçuna ve kamu görevlilerinin haksız avantajlara yol açabilecek eylemlerini düzenleyen 6114 sayılı Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Kanunu'na dayandırıldı. Parti, sınav içeriğinin bu denli yaygın bir şekilde paylaşılmasının, devletin bir görevinin kötüye kullanılması ve sınav sistemi içerisinde kabul edilemez bir "güvenlik ihlali" olduğunu savundu. Bu olayla ilgili tüm sorumluların yargı önüne çıkarılması ve hesap vermesi talep edildi. Dilekçede ayrıca, Yargıtay'ın geçmişteki sınav usulsüzlüğü davalarında "nesnel gerçeğin" önemini vurgulayan emsal kararlarına atıfta bulunularak, paylaşımın kasıtlı olmasa bile sınavın bütünlüğüne zarar verdiği belirtildi. Bakan Tekin'in kamuoyuna yaptığı açıklamalar ise güvenlik zafiyetinin doğrudan kanıtı olarak dosyaya eklendi.

Toplumsal etki ve güven duygusu
CHP, 2025 LGS'de 719 öğrencinin tam puan almasına dikkat çekerek, iddia edilen sızıntılar ışığında sıralama sisteminin adaletini sorguladı. Dilekçe, Türkiye'de daha önce yaşanan KPSS, TEOG ve ÖSS gibi sınav usulsüzlüğü vakalarını hatırlatarak, bu tür olayların sistemik bir sorunun işareti olabileceği konusunda uyardı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in dilekçede yer alan "Bu ülkede çok büyük bir titizlikle korunması gereken bir çocuk hakkı, çocuklarımızın geleceği var" sözleri, partinin adil ve eşit bir eğitim sistemi sağlama konusundaki kararlılığını vurguladı. Parti, sınav güvenliğini tehlikeye atan herhangi bir sistemik başarısızlığın, ihmalin veya yetki kötüye kullanımının, çocukların temel eğitim hakkı da dahil olmak üzere temel haklarını ihlal ettiğini belirtti.
Yargıdan beklentiler ve gelecek süreç
CHP, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddiaları kapsamlı bir şekilde soruşturmasını, tüm sorumlu tarafları tespit etmesini ve kamu davası açmasını bekledi. Suç duyurusu dilekçesi ekinde, paylaşılan PDF dosyalarının ekran görüntüleri, parlamento soru önergeleri, konuya ilişkin haber raporları ve vekalet belgeleri gibi çeşitli kanıtlar sunuldu. Bu hukuki süreç, Türkiye'nin eğitim sistemindeki sınav güvenliği ve şeffaflığı konusundaki süregelen endişeleri bir kez daha gündeme getirirken, davanın yargı tarafından yakından takip edilmesi ve kamuoyunda geniş yankı uyandırması bekleniyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu iddialara nasıl yanıt vereceği ve yargı sürecinin nasıl ilerleyeceği, Türkiye'deki eğitim camiası ve milyonlarca öğrenci ile veli tarafından merakla bekleniyor.





