Son Mühür- CHP, bir asrı aşan tarihinin en hareketli dönemlerinden birini yaşıyor. Bir yandan 19 Mart sonrası Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan eylemler zinciri diğer yandan Şaibeli Kurultay iddiaları sonrası açılan kurultay iptal davasından ne sonuç çıkacağı konusunda yaşanan tartışmalar.
CHP'nin enerjisinin bir kısmını tükete kurultay iptal davasında Ankara 42.Asliye Hukuk Mahkemesi 26 Mayıs'ta bir kez daha gözlerin çevrildiği yer olacak.
''Mutlak Butlan'' kararı çıkarsa Kemal Kılıçdaroğlu dönemine dönüş yapılır iddiaları ışığında CHP İzmir İl Hukuk Komisyonu Başkanı Murat Aydın süreci değerlendirdi.
Tamamen siyasi amaçlarla açılmış bir dava...
''4-5 Kasım Kurultayı ile ilgili davanın hukukla ve hukuki süreçle ilgisi yok. Tamamen siyasi amaçlarla açılmış, hukuku araç kılarak siyaseti dizayn etme amacına yönelik bir dava olduğunu düşünüyorum. O nedenle davayı da olası sonucunu da hukuk açısından ele almayı anlamlı bulmuyorum.'' diyen Murat Aydın,
''Yine de dava sonucunda bir iptal kararı çıkacağını, hatta bir karar çıkacağını sanmıyorum. Zira bu dava açık tutularak CHP içindeki kimi tartışmaların canlı tutulmak, böylece CHP'nin giderek yükselen dirençli halinin zayıflatılmak istendiğini düşünüyorum. Yani davanın sonucu değil devam ediyor olması siyasi iktidar açısından daha yararlı görünüyor.'' vurgusunda bulundu.

Atı alıp Üsküdar'a varanlar...
''Eğer dava bitecekse de iptal kararı beklemiyorum.'' hatırlatmasında bulunan Murat Aydın,
''Çünkü seçimlere ilişkin düzenlemeler açık ve kesinleşen bir seçimin başka bir dava ile tartışmaya açılması yöntemi benimsenecek olursa, mühürsüz oy meselesi de atı alıp Üsküdar'a varanlar da tartışılacak demektir.
Parti içi seçimler de tıpkı yerel ve genel seçimler gibi yargı denetiminde ve seçim kurulları tarafından yapılır ve bu kurulların kararının başka bir yargı mercii tarafından iptali mümkün değildir. Bu bakımdan "iptal edilirse ne olur?" şeklinde bir değerlendirme yapmayı doğru bulmuyorum, çünkü iptal olmayacak.'' mesajı verdi.

Kılıçdaroğlu'nun ne dediği ya da demediği...
Mağdur olarak çağırılan Kemal Kılıçdaroğlu'nun savcıya ifade vermeye gitmemesini eleştirip, ''Gidip mağdur değilim deseydi dava düşerdi'' yönündeki iddiaları da değerlendiren Aydın,
''Davanın Sayın Kılıçdaroğlu'nun ne dediği ya da ne demediği ile ilgisi yok. Zaten bu tür yorumlar, dediğim gibi, CHP içini karıştırmak ve zayıflatmak için öne sürülüyor. Davayı açan da takip eden de Sayın Kılıçdaroğlu olmadığına göre onun beyanına göre davanın düşmesi gibi bir durum da yok.'' diye konuştu.