06 Şubat 2023 Pazartesi,

Gün doğmuyor sanki…

Saat: 04.17’de Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesinde 7.7 büyüklüğünde meydana gelen deprem zamanı durduruyor adeta… Bitmeyen bir acı… Deprem; 40-45 sn sürüyor. Sadece Kahramanmaraş’ı değil, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'ı da yıkıyor. 10 il yanıyor. Bütün ülkede acı dinmiyor. Yüreğimiz orada kalıyor. Sıcacık evimizde üşüyoruz… Gözlerimiz doluyor… Bir mucize duymak için ekran başına kilitleniyoruz…

Özel yayınlar…

Balamir’in telefonu ile kendime geliyorum. Radyo Ege’de özel yayını haber veriyor. Hemen toparlanıp, radyoya geliyorum. Cengiz, Ayşegül ve Balamir yayına başlamış. Bölgedeki gazeteci dostlarımız ile konuşuyoruz. Dost radyo ve televizyonlar da enkaz altında kalmış. Kıyamet günü sanki… Milletvekilleri, belediye başkanları, uzmanlar felaketin boyutunu yansıtıyor. Böyle bir facia ilk kez başımıza geliyor. Acı tarif edilemiyor ama içimiz donuyor. Hiçbir şey oradaki acıyı dindiremez… Bir an önce yaralar sarılmalı diye düşünüyoruz. İzmir hemen harekete geçiyor. İzmir’in Başkanı Tunç Soyer, kriz masası oluşturuyor… Umut Harekatı başlıyor. Toplanan malzemeler uçakla Adana’ya gönderilirken, İki ilk yardım tırı da yola çıkıyor. Tunç Başkanın yaktığı kıvılcım ateşe dönüşüyor. Tüm ilçe belediyeleri, partiler, odalar, dernekler destek veriyor kampanyaya… Buca’nın Genç Başkanı Kılıç’ta Buca Akut ile bölgede kurtarma çalışmalarına katılıyor. Ak Parti, AK Belediyeler ve valilik de İzmir’in yardımlarını, depremzedelere ulaştırıyor.

Bir deprem daha…

Öğlen saatlerine kadar artçı depremler devam ederken garip bir olay oluyor.  Kırılan faya paralel olan fayda harekete geçiyor… Elbistan Merkezli 7.6 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geliyor. Yıkılmayan binalarda zarar görüyor… Facia ikiye katlanıyor. Canlı yayında binalar çöküyor. İlk depremde 4 bina yıkılan Elbistan’da deprem durdu diye evlerine dönen vatandaşlarımız, 7.7’de zarar görmeyen, 600 bina altında kalıyor.

Acılar artıyor…

Yüreğimiz kerpeten içinde… Bölgeden gelen haberlerle içimiz daha da kararıyor. 1 hafta Yas ilan ediliyor. Sonra üç ay OHAL… 10 ilde yaralar sarılmaya çalışırken enkaz altından çıkarılan çocuklar umudumuzu arttırıyor. Her zaman olduğu gibi ülke elbirliği yapıyor. Birkaç kendini bilmez dışında birlik halinde yardımlar ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor. Doğaya karşı mücadelemiz devam ediyor. Tabiat ana, sanki insandan intikamını alıyor. Dağ yerine ovada yerleşim kuran, dereleri, denizleri kirleten, ağaçları yok eden insan…

100 yılda bir…

Böyle felaketler yüz yılda bir gelir derler. Cumhuriyetin 100.yılında başımıza geliyor. Yakın çevredeki iller otelleri açıyor. Yollar ve bazı havaalanları da hasar görmüş. Deprem birkaç atom bombasının yapabileceği hasarı vermiş durumda… İnsanlar üşüyor. Biz titriyoruz. Nefes alamıyoruz. Yemek boğazımıza takılıyor. Uyku haram…

Depreme dayanıklı mı?

Düşünün! “İyi geceler” diyerek yatıyorsunuz… Ertesi gün enkaz altında, kurtarılmayı bekliyorsunuz, eğer şanslı iseniz, depreme dayanıklı bir eviniz varsa ne mutlu size… Ancak Malatya örneğinde olduğunuz gibi sıfır dairede, depreme dayanıklı diye 3 Milyon liraya aldığınız ya da kiraladığınız ev bile çökebiliyor. Yapı denetimi mi? Mühendis mi? Mimar mı? Müteahhit mi? Şantiye şefi mi? Kim suçlu? Bunları konuşmanın zamanı gelecek tabii ki ama kafamızda deli sorular dönüyor. Şimdi birlik zamanı önce enkaz altındakiler kurtarılmalı, kurtulan depremzedelere barınacak yer, kıyafet su ve yiyecek gönderilmeli… Bazı yağmalar, dolandırıcılık olayları kulağımıza geliyor. İnanmak istemiyoruz. Sahte hesaplarla yardım toplamaya çalışanlar, şehirden çıkınca tırın önündeki pankartı değiştirenler, reklam amaçlı yardım yapıyormuş gibi gözükenler, dekolte gecelik, yazlık kıyafet gönderenler... Yazık... Başta Haluk Levent Ahbap Derneği olmak üzere sevilen sanatçılarda kampanyalar oluşturuyor ya da destek veriyor. Küçük görülen youtuber ve influencerlar da yardımları organize ediyorlar. Kurtarma sırasında görevlinin “Bekle kolonu kesip kurtaracağız seni” cümlesine çocuğun “Kolumu mu keseceksiniz?” diye kolunu uzatması… Hiç dinmeyen gözyaşlarımızı daha da arttırıyor. Bu kader değil. "Kader diyemezsin sen kendin ettin." 

Ben seni sevdiğimi…

10 ilde aynı anda depremden zarar görülmesi bir ilk… Hükümet ve muhalefetin temsilcileri deprem bölgesinde… Bazı enkazlara ulaşılmadığı söyleniyor. AKUT bazı noktalarda yetersiz kalabiliyor. Bir enkazda yaklaşık 40 kişi çalışıyor. Gönüllüler ve Jandarmada desteğe geliyor. Komşu ülkelerde yanımızda dostu düşmanı kara günde görürsün sözü ne kadar doğruymuş. Yunan televizyonun habere başlarken, deprem görüntülerini ‘Ben seni sevdiği mi’ türküsü ile… Fransa’da bir mizah dergisinin ise ‘tanka gerek kalmadı’ karikatürü ile vermesi, yine bir Yunan karikatüristin 'Hepimiz Türküz' karikatürü ile fransız cevabı, depremin unutulmazlarındandı. Suyun öte yanındakileri hep sevdik… Onlarda bizi…

Gözyaşlarımız…

Bebekler ve çocukların kurtuluşu sevinç gözyaşlarına, Volkan’ın yardım çağrısı ise hüzne boğan görüntüler olarak hafızamıza kazındı. Volkan, Hataylı oyuncuları toplayıp İstanbul’a getirmesi mücadelesi takdir topladı. Hiçbir zaman ağlamayan delikanlı futbolcu en içten duygularla yardıma çağırdı. En katı yürekler bile birlikte ağladı onunla… Antakya çok kötü, İskenderun yanıyor. Diyarbakır… Adana… Osmaniye… Kilis… Kahramanmaraş… Gaziantep… Şanlıurfa… Adıyaman… Malatya… Bazı yerlerde belediye binası bile yıkılmış. Ulaşılamayan köyler var. 100 yıl önce savaştan çıkıp yeniden kurulan Anadolu toprakları şimdi depreme mağlup olmuş. Küllerinden yeniden doğmaya hazırlanıyor. Çok kısa zamanda eskisinden daha iyi olmalı… Yoksa…

İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri Osmaniye, Hatay, İskenderun’da çalışmalara devam ediyor. Gemi de İskenderun’a yanaşmış durumda… 2 sene önce İzmir depremini yaşamıştık. Yüreğimiz yanmış 117 canı kaybetmiştik. 10 ilde yaklaşık 15 milyon kişi yaşıyordu. Şehirler enkaza dönüştü… Buzul bir cehennemdeyiz sanki… Yazıyı yazarken 16 bin 174 Canı kaybettiğimizi söylüyordu Reis… 64194 yaralımız var, 6444 bina yıkılmış durumda… Aynı sokakta başı dik binalarda var. Sallantıya dayanmış. Belki yaralanmış ama yaşayanlarını korumuş… “Deprem değil, yapı öldürür”

Yakınları enkaz altında kalanların ya da evi yıkılanların tepkilerini anlayışla karşılamak lazım… Empati kurmalıyız… Yaralı insan her şeyi yapar… Sosyal medya, depremzedenin sesi oldu. Enkaz altından seslendiler… Kurtulmayı beklediler… Hala umut var… Kurtaracağız…

Hayaller yalan oldu…

Pazar günü kafamızda hayaller kurup, planlar yaparak yatmıştık. Tek derdimiz, Galatasaray yine yendi. Pazartesi Konya maçını var, inşallah biz de kazanırızdı… Adana’yı yenemedik bari… Ama kabusa uyandık. Ne radyo günü ne sevgililer günü… EYT… Ekonomi… Futbol… Hiçbir şey umurumuzda değil. Yeter ki orada ki Canlar kurtulsun… Biz de sesleniyoruz “Orada kimse var mı?” Enkazdan çıkarılan kişiler, umutları arttırıyor. Gözyaşlarımız, gülümsemeye dönüşüyor. 72 saat sonunda bile kurtarılanlar var. Hadi inşallah! Bir can bizim için çok önemli… Diyarbakır’da gezdiğim alışveriş merkezi çökmüş. Kaldığım ev hasarlı durumda… 10 ilde Herkes sokakta… Stadyumlar çadır kent olmuş… Yardımlar yerine ulaşıyor. Kuru giysi, sıcak yemek, su… Zor süreçte yine kenetlenmiş durumdayız. Huzura kavuşacağımız günleri bekliyoruz.   

5. gün…

Bugün 5. Gündeyiz… Korona tablosu gibi saat başı artan can kaybı sayısı şu an 18 bin 342  daha da artacak gibi…  74 bin 242 yaralımız var... Ancak sabah saatlerinde mucize kurtuluş haberleri geldi. Tüm Türkiye tek yürek kurtarma çalışmalarına devam ediyor. 75 ülkeden gelen destekçiler de var. İsrail, Hindistan, Rusya, Özbekistan Sahra Hastaneleri kurdu. Umudumuz tükenmedi. Yeni mucizeler bekliyoruz… Kurumlardan da destek yağıyor. İKEA, Samsung Türkiye, Folkart,  Biontek, Netflix, Özdilek, Disney, Zara ve birçok firma kampanyalara bağış yapıyor… Elbirliği ile kısa zamanda yaralar sarılıp, 10 il küllerinden doğacak… 104 saatte 14 yaşında Arda kurtuluyor. Yüzümüz biraz gülüyor. Oktay ailesi umutları arttırıyor... Ligler 3 Mart'a, okullar 20 Şubat'a kadar tatil... Her şey güzel olsun diye bekliyoruz. 

Tek ilimiz haber değil... 

İzmir Gazeteciler Cemiyeti de deprem bölgesinde yaşayanlar için bir yardım kampanyası başlattı. Yardımlar dağ gibi çoğalacaktır. Bu arada Dilara Gönder'in Show Tv'de hepimizin düşüncelerine tercüman olduktan sonra istifa etmek zorunda bırakılması, aynı grupta İzmirli gazeteci Mehmet Akif Ersoy'un bölgede tüm gördüklerini anlatması ve yine aynı grupta çalışan adını yazmak istemediğim depremzede ile röportaj yaparken onu yüz üstü bırakıp giden muhabir, gazetecilik dersinde yaşanan vakalar şeklinde anlatılacaktır. 

Özel Teşekkür…

Hatay’da evlerinden zor kurtulan aile dostlarım İzmir’e akrabalarının yanına gelmek istiyordu. İzmir’den giden ekiplerle irtibat kurmaya çalıştım. Bornova Belediyesi ekibinden Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer hemen ilgilendi. Yine Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanı İlyas Özgüven de olaya çözüm bulmaya çalıştı. Dostlarımız İzmir’e ulaştı şükür… Çok teşekkürler…

Bir daha bu acıları yaşamadan, daima gülümseyeceğimiz günlerin gelmesi dileğiyle… Acılara tutunarak, el birliği ile bu günleri geride bırakacağız…  Artık ovada değil dağda yaşam merkezi kurmak gerektiğini öğrendik sanırım...