Son Mühür- Ege kıyılarından Karadeniz’in kalbine uzanan bu dört günlük yolculuk, sadece coğrafi bir hareket değildi; aynı zamanda içsel bir keşifti. İzmir’in tuz kokan rüzgarı arkamda kalırken, Rize’nin sisli vadileri ve çay kokulu yamaçları beni bambaşka bir sessizliğe davet etti. Sezen Aksu’nun “Kalbim Ege’de kaldı” dizesi aklımdaydı ama Rize’yi yaşadıkça anladım: Kalbin kalacağı yeri insan değil, şehir seçiyor bazen.
Rize, sesini yükseltmeden anlatan şehirlerden. Göz göze gelir, susar ama anlarsınız. Bu satırları kaleme alan Hasan Çömlekçi, bu yolculuğu Son Mühür için yazdı.
Davetten öte bir kavuşma
Bu özel gezi, Rize Valiliği ve Ege Bölgesi Rize Dernekleri Federasyonu'nun davetiyle gerçekleşti. Ancak benim için bu davet, içimdeki Rizeli’yle bir buluşmaydı. Dört gün boyunca Rize’nin kalbinde attık adımlarımızı. Konakladığımız Ramada Otel, Teimizel ailesinin memleketlerine kazandırdığı değerli bir tesis olarak hafızamda yer etti.
Doğanın içinde bir masal

Ayder Yaylası’nda sisin içinden yükselen dağlar, sadece manzara değil, içe dokunan bir dinginlikti. Fırtına Vadisi, geçmişten gelen melodileri su aracılığıyla kulağımıza fısıldarken; Zil Kale’nin taşlarıyla adeta konuşmayı öğrendik.
Çay Çarşısı’nda ise her dükkan ayrı bir hikaye anlattı. Emin Yıldız’ın Karadeniz şivesiyle anlattıkları, samimiyetin en sade halini sundu. Ancak gezinin en etkileyici duraklarından biri Çayeli Yaşam Müzesi oldu. Hasan Önder’in öncülüğünde kurulan bu özel alan, çayın tarihini bir soba etrafında anlatılan hikâyeler gibi sıcak bir atmosferde sundu.
Çayın yolculuğu: Topraktan bardağa
ÇAYMER’de, çayın köklerinden bardağa uzanan serüvenine tanıklık ettik. Genel Müdür Teoman Küçükmustafa’nın zarif ev sahipliği, çayın yalnızca bir içecek değil, bir kültür olduğunu yeniden gösterdi. Rize Kalesi’nden bakarken anladım ki, bu şehir zamanla değil sabırla şekillenmiş.
Çeçeva: Sükunetin adresi
Belki de ruhumu en çok etkileyen yer Çeçeva oldu. Yamaçlar çayla dolu, hava durgun, manzara sade… Orada içtiğimiz çay, sadece damakta değil, zihnimizde de bir denge sağladı. Her sabah yeniden başlayan bu gezi, aslında bir iç yolculuğa da kapı aralıyordu.
Manle Şelalesi’nde sadece suyun sesini dinledik. Ridos Termal Tesisleri’nde ise hem bedenimiz hem de zihnimiz Karadeniz’in şifalı kollarına teslim oldu.

Geziler mekanlarla hatırlanır, ama lezzetle özlenir. Çayeli’nin Lale Lokantası’nda tattığım kuru fasulye, çocukluk anılarımı canlandırdı. Ayder Restoran’da sofraya konan her tabak, beraberinde içtenliği de getirdi.
Karlar altında bir soluk: Flora Handüzü
Flora Handüzü’nde geçirdiğimiz gece, adeta zamanın dışına çıkılan bir andı. Karla kaplı bungalov evlerde, şömine karşısında geçen saatler doğayla ne kadar uyumlu ve bir o kadar da konforlu olunabileceğini gösterdi. Tesisin sahipleri Enes Bey ve Genel Müdürü Can Bey, sadece misafir değil, dost gibi ağırladılar.
Ramazan’ın huzuruyla yoğrulmuş geceler
Üç günü Ramazan ayında geçirdik. Sahurlar ve iftarlar, sade ama derin bir huzur taşıyordu. Vadiler sessizliğe bürünürken, gökyüzüne bakan herkesin yüreğinde aynı şükür hissi vardı.
Rehberliğin gücü: Anlatılan bir coğrafya
Verçenik Turizm’in kurucularından Süleyman Ülgen’in tebessümü, Rize’nin kendine has zarafetini yansıtıyordu. Rehberimiz Nalan Kösoğlu ise yalnızca coğrafyayı değil, tarihin sessiz tanıklarını da konuşturdu. Her anlatımıyla taşlara, köprülere, yaylalara bir ruh kattı.
Şehir vizyonu: Protokolün ötesinde bir yaklaşım

Rize Valisi Sayın İhsan Selim Baydaş’ın, “Rize sadece çayın değil, turizmin de başkenti olmalı” sözleri, şehirde zaten hissettiğimiz vizyonu dile getiriyordu. Rize Belediye Başkanı Sayın Rahmi Metin’in dijital dünyadaki şehir temsili üzerine yaptığı değerlendirmeler ise Rize’nin çağdaş kimliğini tamamlıyordu.
Dönüşte kalan: Sessiz bir anlayış
Bu yolculuk yalnızca bir seyahat değil, içime doğru bir keşifti. Rize’yle göz göze geldik; konuşmadık ama anlaştık. O dört gün, kalbimde iz bıraktı. Şimdi gözlerimi kapattığımda hala Fırtına Deresi’nin sesi kulağımda yankılanıyor, burnumda taze demlenmiş çayın buğusu, aklımda bir Rizeli’nin tebessümü beliriyor.
Rize…
Masal gibi, ama uyandıktan sonra da süren cinsten.
Yaşanmış, gerçek, ama hayal gibi bir şehir.





