Avustralya'nın en büyük kenti Sydney, tarihin en büyük Filistin yanlısı gösterilerinden birine ev sahipliği yaptı. İsrail'in Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden saldırılarına tepki göstermek amacıyla düzenlenen yürüyüşe yaklaşık 100 bin kişi katıldı. Sydney Liman Köprüsü’nde bir araya gelen protestocular, hem İsrail'e hem de Avustralya hükümetine güçlü mesajlar verdi.
Gösteriye Avustralya siyasetinin tanınmış isimlerinin yanı sıra küresel ölçekte dikkat çeken bazı figürler de katıldı. Aralarında WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange’ın ailesi, eski dışişleri bakanı Bob Carr ve Avustralya Federal Parlamento üyesi Ed Husic gibi önemli isimlerin de bulunduğu binlerce kişi, ellerinde Filistin bayrakları ve barış çağrısı yapan dövizlerle Sydney sokaklarını doldurdu. Göstericiler, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırıların artık sona ermesi gerektiğini vurgularken, Avustralya hükümetine de net bir çağrıda bulundu: “Filistin devletini resmen tanıyın.”
“Filistin halkı yalnız değil”
Yürüyüş boyunca barışçıl bir atmosfer hâkim olurken, katılımcılar sık sık “Özgür Filistin”, “Gazze için adalet”, “İşgale son” gibi sloganlar attı. Bazı katılımcılar ise üzerinde “Silahlar değil, yaşam hakkı”, “İnsanlık, sınır tanımaz” yazılı pankartlar taşıdı. Gösteride yapılan konuşmalarda, yalnızca ateşkesin değil, aynı zamanda uzun vadeli çözüm ve Filistin’in tanınmasının da elzem olduğu vurgulandı.
Sydney Liman Köprüsü protestoya ev sahipliği yaptı
Tarihi Sydney Liman Köprüsü’nü dolduran on binler, sabah saatlerinden itibaren alanda toplanmaya başladı. Geniş güvenlik önlemleri altında yapılan yürüyüşte herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı. Organizatörler, bu çapta bir katılımın Avustralya tarihinde nadir görüldüğünü ve Filistin meselesine halk desteğinin büyüklüğünü ortaya koyduğunu belirtti.
Hükümete açık çağrı: “Tavrınızı belirleyin”
Gösteride sıkça dile getirilen taleplerden biri de Avustralya hükümetinin tarafsız kalmamasıydı. Protestocular, hükümetin yalnızca insani yardım değil, aynı zamanda siyasi bir duruş da sergilemesini istedi. Özellikle Filistin devletinin resmen tanınması ve İsrail’e yönelik diplomatik baskının artırılması yönündeki talepler yüksek sesle dile getirildi.
