Son Mühür / Yağmur Daştan - İki teker üzerinde canlarını dişine takıp paket yetiştirmek için ter döken motokuryeler zor günlerden geçiyor. Sektörde şartların her geçen gün ağırlaştığını, günden güne artan maliyet ve gelen zorunluklarla mücadele ederken ayakta kalmaya çalıştıklarını aktaran İzmir Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Burhan Akgül, hem güvenlik hem de ekonomik anlamda birçok problemle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. “Yaşadıklarımızı anlatsak roman olur” diyen Başkan Akgül, sektörün her geçen gün çıkmaza girdiğini belirtti.

‘Sabıka kaydı olan belgeyi alamıyor’

İş sağlığı ve güvenliği açısından daha önce ‘az tehlikeli’ sınıfta yer aldıklarını verdikleri mücadele ile bir kademe atladıklarını söyleyen Akgül, bunun da yetersiz kaldığına dikkati çekti. Başkan Akgül, “Motokuryeler uzun süre ‘az tehlikeli iş’ sınıfındaydı, mücadelemiz sonrasında sadece bir sınıf atlayıp ‘Tehlikeli’ sınıfına geçtik. Aslında baktığınızda bu ülkede en tehlikeli işlerin başında motokuryelik geliyor. Şu anda birçok konuyla aynı anda mücadele ediyoruz. İşimizi yapmamız için T1 belgesi denilen bir belgeyi zorunlu tuttular. Bu belgeyi almak için yaklaşık 17 bin küsur lira gibi bir ücret vermemiz gerekiyor. Pek çok arkadaşımız ne yazık ki bu belgeyi alamıyor. Hem maddi açıdan zorlananlar var hem de bu belgeyi almak için herhangi bir sabıka kaydının olmaması gerekiyor. Zamanında suça karışmış ama hayatın içine dönmek isteyen pek çok arkadaşımız motokuryeliği tercih ediyor. Sonuçta hayata tutunamayanların ilk tercih edebileceği iş bu. Ancak bu sistem önlerine büyük bir engel koyuyor” dedi.

“Kuryeleri koruyacak bir sistem yok”

Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde yakın zamanda yapılan değişiklikle, motosiklet sürücüleri ve yolcuları için koruyucu eldiven takma zorunluluğu getirildiğini de hatırlatan Akgül, “Eskiden nasıl ki kaskı olmayan sürücülere ceza veriliyorsa şimdi de eldiveni olmayan sürücüler aynı durumla karşı karşıya kalıyor. Gözlükler için de bu durum geçerli. Evet, gözlük çok önemli ama üzülerek söyleyebilirim ki bizim için eldivenden daha büyük meseleler var. Şu anda doğrudan eldiven şartı getirilmesi bizim için büyük sorunlara yol açtı. Kuryeler olarak eldiven alalım dedik, işgüzarlar hemen fiyatları artırdı. Şu anda piyasada standartlara uygun en düşük fiyatlı eldiven bin 700 lira civarında. Bu rakam 7 bin liraya kadar artıyor. Mağduriyet üzerine mağduriyet yaşıyoruz. Ne yazık ki bizim lehimize yapılan bir şey yok. Bu yükler altında eziliyoruz ama kazaları da tam anlamıyla önleyemiyoruz. Her şey var ancak bir türlü motokuryeleri koruyacak bir sistemi hala kazanamadık” ifadelerini kullandı.

“Kaportamız kendimiziz”

Her gün yeni bir kaza ile karşılaştıklarının da altını çizen Akgül, “Kaportamız kendimiziz, düştüğümüzde hasarı biz alıyoruz. Motorlar kırılıyor, biz parçalanıyoruz” dedi. Eskiden kuryelerin maddi açıdan daha parlak günler geçirdiklerini ancak sektördeki sıkıntılarla birlikte ekonomik güçlüklerle de boğuşmak zorunda kaldıklarını söyleyen Akgül, “Artık büyük paralar kazanmıyoruz. Artık her türlü motoru olan bu sektöre atılıyor, bir şekilde sisteme dahil oluyorlar. Bu da ücretlerin yarı yarıya düşmesine neden oluyor. 2026 yılına girmemize çok az kaldı ancak 2024 yılında aldığımız fiyatları bu yıl da almaya devam edeceğiz gibi görünüyor. Hayat devam ediyor biz en az iki yıl geriden geliyoruz. Bir motorun maliyeti şu anda en az 50 bin lira; ek masraflarla birlikte 90 bin liralara kadar bu rakam çıkabiliyor. Oysa normal şartlar altında vergilerini ödeyen ve bu işi hakkıyla yapmaya çalışan motokuryelerin aylık ortalama kazancı 40 bin lira civarında seyrediyor. Dürüst motokuryeler eskisi gibi para kazanamıyor. Online marketlerin kuryeliğini yapan arkadaşlarımız için bile 25 bin lira haftalık fatura kesmek mucize oluyor. Eskiden sigortalı çalışmak vardı, sıkıntı yoktu. Artık motokuryelere sigorta yapmaktan da kaçınıyorlar. Bu masraflar ve önümüze konan şartlar aslında kaçak ve uygunsuz çalışmaya itiyor” dedi.

Ücretsiz eğitim programı çağrısı!

Beklentilerinin motokuryelerin haklarını koruyacak ve eğitimle desteklenecek bir sistem olduğunu da sözlerine ekleyen Başkan Akgül, “Önceliğimiz bu işle ilgili bir eğitim programı hazırlanması. Nasıl ki ‘Yunus’ polislere bir eğitim veriliyor, bizim için de bunun gibi bir eğitim düzenlemesi yapılsa sektörümüzde birçok sorunun çözülür düşüncesindeyiz. Ücretsiz bir eğitimle motokuryeler desteklenebilir. Ayrıca her kuryenin bir kodu ve puanlaması olabilir. Şu anda sürekli masraflarla karşı karşıya olduğumuzdan günden güne belimiz bükülüyor. Zorunlu kılınan belge yüzünden de her sene vizeye girmek zorunda kalıyoruz. Motor kullanırken bir müdür olmuyor, kademe atlamıyoruz ama her geçen gün bütçemiz artmazken masrafımız artıyor. Her üç kuryeden ikisi devlete borçlu. Ödeyemiyor ya da ödemiyor. Bu işin sonunda kuryelik altın bir meslek haline geldi, o ayrı bir konu ama artık kaliteli yani her şeyi tam olan kurye sayısı günden güne azalıyor. Bu iş için eğitim ve yeni düzenlemeler şart. Biliyoruz, eğer kalıcı ve uygulanabilir bir sistem getirilmezse çok acı ki biz yine kazalarla mücadele edecek, canımızdan olacağız” diye konuştu.

Muhabir: Yağmur Daştan