Kuyucak Mahallesi’nde yaşayanlar, sedir katran yağı üretimi için 2.500 rakımlı dağlarda yetişen sedir ağaçlarının kurumuş köklerini topraktan dikkatle çıkarıyor. Zorlu bir yolculuğun ardından sırtlarında ya da yük hayvanlarıyla yerleşim yerine taşıdıkları kökleri küçük çıralar haline getiren mahalleli, bunları toprakta açtıkları kuyulara simetrik biçimde yerleştiriyor. Üstü ağaç dallarıyla kapatılan çıralar, hava almayacak şekilde çamurla tamamen örtülüyor.

3 saatte bir kuyu kontrol ediliyor

3 tarafı kapalı, yalnızca bir yüzeyi açık bırakılan kuyunun ağzından ateş veriliyor. Ateşin içeride yavaş ve dengeli biçimde yanmasını sağlamak ve kuyunun başka bir yerden hava almamasını garanti etmek için bir kişi sürekli başında bekliyor. Yaklaşık 3 gün süren bu süreçte, her 3 saatte bir kuyu dikkatle kontrol ediliyor.

Tüm bu işlemlerin tamamlanmasının ardından, kuyunun diğer ucunda yer alan kanalın önüne yerleştirilen sopa dikkatlice çıkarılıyor. Bu anda, çamurla kaplı kuyunun içindeki sedir çıralarından süzülen koyu kıvamlı katran yağı yavaş yavaş akmaya başlıyor. Yılda ortalama 70 ila 80 kilogram arasında katran yağı üretiliyor ve elde edilen bu değerli yağ, talep eden alıcılara satılıyor.

Birçok faydası var

Sedir katranı yağı üreticisi Serpil Kaya, geçmişte dedelerinin yoğun şekilde çıra yağı ürettiğini ve kullandığını belirtti. Atalarından kalan bu mirası yaşatmaya devam ettiklerini vurgulayan Kaya, “Sedir yağı bölgemizde sıkça tercih ediliyor; hayvancılıkta oldukça faydalı, ayrıca eklem ağrılarına karşı da kullanılıyor” dedi.

Süleyman Kaya ise geçmişte atalarının, dağlara çıkıp baltayla ve nacakla, dönemin teknolojisinden uzak koşullarda bu yağı üretmek için çaba sarf ettiğini anlattı. Çıra kuyusunda çalışan Ramazan Erdoğan da yağ üretiminde kuyunun nasıl hazırlanması gerektiğini açıkladı. Aynı zamanda çobanlık yaptığını belirten Erdoğan, “Bu yağ; hayvanlarda iç parazit, uyuz ve arılarda görülen varroa hastalığına karşı etkili.

Hayvanların içtiği suya birkaç damla eklendiğinde, su tüketimleri de artıyor” ifadelerini kullandı. Erdoğan, gençlerin bu işe ilgi göstermemesi nedeniyle bu geleneğin gelecekte sürdürülememe ihtimalinden üzüntü duyduğunu ve emeğinin karşılığını almanın sevincini yaşadığını da sözlerine ekledi.

Kaynak: AA