Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Gezi davasında tutuklu bulunan ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan iş insanı Osman Kavala'nın ikinci başvurusunu öncelikli olarak incelemeye alma kararı aldı. AİHM, Türk Hükümetine başvurunun incelenmesi için cevaplaması gereken soruları ilettiğini duyurdu. 

Osman Kavala Foto 11

Hükemete tarih verdi

Profesör Başak Çalı, Profesör Philip Leach ve Kavala'nın avukatları, yaptıkları açıklamada, AİHM'in 18 Ocak 2024 tarihinde yapılan bu başvuruyu Türk hükümetine 21 Mart 2024 tarihinde ilettiğini ve hükümetten 16 Temmuz 2024 tarihine kadar savunmasını Mahkeme'ye sunmasını talep ettiğini belirtti. Bugün (8 Nisan 2024), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Osman Kavala'nın ikinci başvurusuna öncelik verdiğini ve Türk Hükümeti'nden başvurunun incelenmesi için cevaplamasını istediği soruları açıkladı. AİHM, 18 Ocak 2024 tarihinde yapılan bu başvuruyu (No. 2170/24) 21 Mart 2024 tarihinde Hükümete ilettiğini ve Hükümet'ten 16 Temmuz 2024 tarihine kadar savunmasını Mahkeme'ye sunmasını istediğini duyurdu. Bu başvuru, AİHM'in Osman Kavala hakkında 10 Aralık 2019 tarihli ihlal kararına rağmen devam eden ve yeni ihlal iddialarına ilişkin yapılmıştır.

5. Madde ihlal edilmişti

AİHM'in 10 Aralık 2019 tarihli kararı, Osman Kavala'nın tutukluluğunun keyfi ve siyasi saiklere dayandığını tespit etmiş ve bu nedenle derhal serbest bırakılması gerektiğine hükmetmişti. Bu karar gereği Osman Kavala'nın serbest bırakılmaması nedeniyle Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye hakkında 'ihlal prosedürü' başlatmıştı. AİHM Büyük Dairesi, 11 Temmuz 2022 tarihinde verdiği 'ihlal prosedürü' kararında, "[10 Aralık 2019 tarihli] Kavala kararında AİHS'in 18. maddesiyle bağlantılı olarak 5. maddesinin ihlal edildiğinin tespit edilmiş olmasının, Gezi Parkı olayları ve darbe girişimiyle ilgili suç isnatlarına dayanan her türlü işlemi geçersiz kılacağına" hükmetmişti (Büyük Daire'nin 11 Temmuz 2022 tarihli 'ihlal prosedürü' kararı, paragraf 172). Ancak Türk mahkemeleri, bu iki kararın da hukuken bağlayıcı olduğunu göz ardı etmiş ve 2022 yılında Osman Kavala, hükümeti devirmeye teşebbüs suçundan mahkum edilerek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Aihm Foto 22

Yeni başvuru şikayetleri

Cemil Tugay, 1 Mayıs'ta işçilerle birlikte! Cemil Tugay, 1 Mayıs'ta işçilerle birlikte!

AİHM'nin beyanı şu şekilde: ''Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Osman Kavala’nın derhal salıverilmesini gerektiren 2019 ve 2022 tarihli kararların icrasını denetlemeye devam etmektedir. Türkiye hukuken bağlayıcı olan bu kararlara uymakla yükümlüdür. Mahkemeye yapılan yeni başvuru, Bakanlar Komitesi’nin denetim süreci ve Türkiye’nin AİHM’in kararından doğan ve devam eden hukuki yükümlülükleri üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Yeni başvuru, AİHM’in 2019 yılında verdiği ihlal kararından beri devam eden ve yeni hak ihlallerini dile getirmektedir." Şikayet maddeleri ise şöyle:

  • Osman Kavala’nın 10 Aralık 2019 tarihinden bugüne kadar süren tutukluluğu bir bütün olarak hukuka aykırıdır (AİHS’in 5. maddesi);
  • Yerel mahkemeler Osman Kavala’nın tutukluluğunun hukukiliğini süratle denetlememişlerdir (AİHS’im 5(4). maddesi);
  • Osman Kavala’nın adil yargılanma hakkı ağır bir şekilde ihlal edilmiştir (AİHS’in 6(1), 6(2) ve 6(3)(d) maddeleri);
  • Osman Kavala’nın Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesi (Hükümeti devirmeye teşebbüs etmek) uyarınca mahkûm edilmesi öngörülebilirlik şartına uygun değildir (AİHS’in 7. maddesi);
  • Osman Kavala’nın tutuklanması, kovuşturulması ve hapis cezasına çarptırılması kendisinin bir insan hakları savunucusu olarak susturulması ve cezalandırılması amacını taşımaktadır ve ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğü haklarını ağır bir biçimde sınırlandırmaktadır (AİHS’in 10. ve 11. maddeleri);
  • Osman Kavala siyasi bir amaçla tutuklanmış, mahkûm edilmiş ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu siyasi amaç, onu susturmak ve cezalandırmaktır (AİHS’in 18. Madde ile beraber 5, 6, 7, 10, 11. maddeleri);
  • Masum bir insanın aşırı derecede uzun, keyfi, siyasi saiklere dayalı ve hukuka aykırı bir şekilde tutuklanması ve hakkında verilen müebbet hapis cezasının gözden geçirilme imkanının bulunmaması AİHS’in 3. maddesini ihlal etmektedir.
Kaynak: Birgün