Son Mühür / Atakan Başpehlivan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Güngör Şarman, zeytin ve zeytinyağı sektörünün yaşadığı sorunlar ve tarımda uygulanması gereken metodlar ile ilgili Kınık'ta gerçekleşen törende önemli değerlendirmelerde ve açıklamalarda bulundu.

Güngör Şarman: Ani bir kararla ihracata kısıtlama geldi

Güngör Şarman zeytincilik İzmir Kınık

Zeytin ağaçlarının daha iyi beslenebilmesi ve ürün vermesi bakımından önemli bir dönemin yaşandığını vurgulayan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Güngör Şarman, "Bu yeni sezonda da yeni şeyler ile karşı karşıyayız. Zeytin ağacı yavaş yavaş kendisinin memnun olmamasını bize söyleme başlıyor. Sıkıntıların başında su sorunu ve iklim değişikliği gelmektedir.

Dolayısıyla bundan böyle bu mesajı alarak zeytin ağacımızın daha iyi beslenebilmesi bakımından dikkat etmemiz gereken bir süreç yaşıyoruz. 510 bin tonluk bir rekolte ile karşı karşıyayız. Neresinden bakarsak bakalım yeni sezonu 300 bin tonluk bir ürünle karşılayacağız gibi gözüküyor. Üreticinin ürünü nasıl değerlendirilir.

Birincisi iç piyasada ikincisi dış piyasada satılarak. Bu sektör uzun bir süre boyunca ihracat yapamadı ve iç piyasada eritmeye çalıştı. Ani bir kararla ihracata kısıtlama geldi. Durum böyleyken niye bu noktaya geldik en önemlisi üretim maliyetleridir. Zeytin sektöründe baktığımızda mutlaka işçilik maliyetini de buna beklememiz gerekiyor." diye konuştu.

"Eski metodları gözden geçirmeliyiz"

Son olarak, özellikle zeytincilikte yer yer üreticinin, üretim yapmaktan feragat ettiği bir dönem yaşandığını da kaydeden Şarman, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: "Yer yer üreticinin üretim yapmaktan feragat ettiği dönemler yaşandı. Bu zinciri biz etkili bir şekilde yönetmek zorundayız. Bu süreci iyi yapmak durumundayız. Ne yapmamız gerekiyor?

Artık gökyüzünden Yağmur bekleme dönemi geçiyor. Atadan gelen üretim yapma metodlarını gözden geçirmemiz gerekiyor. Bilimin öne çıktığı yöntemleri kullanmak zorundayız. En önemli yapmamız gereken şey sahip olduğumuz bilgileri tarla ile buluşturmaktır."

Muhabir: ATAKAN BAŞPEHLİVAN