Son Mühür- Manisa Büyükşehir Belediyesi, düzenlediği 5. Niobe Edebiyat ve Sanat Söyleşileri kapsamında, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Murathan Mungan’ı Manisalı sanatseverlerle bir araya getirdi. Manisa Şehir Tiyatrosu Uğur Mumcu Sahnesi’nde gerçekleşen özel etkinlik, yazarın edebi kariyerine, eserlerinin arkasındaki ilham kaynaklarına ve sanatın toplum üzerindeki dönüştürücü rolüne odaklandı. Söyleşiye ilgi yoğundu; dinleyiciler merak ettikleri konular hakkında Mungan’a sorular yöneltme fırsatı buldu. Etkinliğin sonunda ise usta yazar, okuyucuları için kitaplarını imzaladı. Söyleşiye Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın ve Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Ural Sevener başta olmak üzere, kurumun üst düzey yöneticileri de katılım gösterdi.

Mungan'dan toplumsal eleştiri: "Ezber hayatlar yaşıyoruz"
Söyleşisinde Türkiye toplumunun ezbere dayalı bir yaşam sürdürdüğüne dikkat çeken Murathan Mungan, farklılık yaratmanın zorluğuna vurgu yaptı. Kendisini iştahlı ve meraklı biri olarak tanımlayan yazar, “Aslında insanı yaşatan meraktır. Bizim toplumsal olarak çöküntülerimizden biri de şu: Ezber hayatlar yaşayan, ezber sözler tekrarlayan, yeni bir şey söylemenin, yeni bir çığır açmanın, farkındalıklar yaratmanın çok zor olduğu bir toplumuz,” dedi. Mungan, yeni bir fikir veya söz üretmenin toplumda ciddi bir takıntı yarattığını, insanların sadece duymak istediklerine kilitlendiğini ve bu "muhafazakâr kulağın" hem sosyal yaşamda hem de sanatta ilerlemeyi engellediğini ifade etti.

"Kadın sorununu çözemeyen toplum gelişemez"
Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunun önemine de değinen Murathan Mungan, bu meseleye yaklaşımının temelinde insani duyarlılık ve vicdan olduğunu vurguladı. Sosyal yaşamında her zaman kadınlardan yana durduğunu ve olaylara öncelikle kadınların bakış açısıyla yaklaştığını belirterek, “Kadın sorununu çözememiş bir toplumun hiçbir konuda gelişemeyeceğini düşünüyorum,” dedi.
Mungan, edebiyat ve sanatın dönüştürücü gücüne dair görüşlerini açıklarken, sanatın toplumu doğrudan değil, dolaylı yoldan etkilediğine inandığını dile getirdi. Sanatın temel misyonunun, toplumu dönüştürecek nitelikli bireyleri ve insanları yetiştirmek olduğunu söyleyen usta yazar, toplumsal değişimin asıl itici gücünün bu bireyler olacağını vurguladı. Mungan, sanatın birey yetiştirerek dolaylı yoldan toplumsal ilerlemeye hizmet ettiğini ve kadınların toplumsal hayattaki eşitliğinin bu ilerlemenin kilit noktası olduğunu sözlerine ekledi.

Genç edebiyatçılara tavsiyeler: Çalışma disiplini ve gözlem
Söyleşinin son bölümünde edebiyatla ilgilenen gençlere ve yazma yolculuğuna yeni başlayanlara önemli tavsiyelerde bulunan Mungan, düzenli çalışmanın önemine olan inancını bir kez daha dile getirdi. Yeteneğin bir başlangıç noktası olduğunu ancak sürekli çalışma ve özenle geliştirilmesi gerektiğini belirten yazar, "Allah yeteneği verdiği gibi almasını da bilir. O yeteneği geliştireceksin, sulayacaksın. Gözün gibi bakacaksın," sözleriyle disiplinin altını çizdi. Ayrıca gençlere iki temel alışkanlık edinmelerini önerdi: Birincisi günlük tutmak, ikincisi ise rüyaları kaydetmek. Mungan, bu pratiklerin gözlem yeteneğini artırdığını ve yaratıcı sürece benzersiz katkılar sağladığını belirterek keyifli söyleşisini sonlandırdı.





