Son Mühür / Alper Temiz - 12 yıl aranın ardından TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası ve TMMOB Kimya Mühendisleri Odası girişimleriyle 3. Ulusal Bağcılık ve Ürünleri Sempozyumu 30-31 Ekim ve 1 Kasım tarihlerinde İzmir’de gerçekleştirilecek.

Sempozyum ile ülkemizde gelişmekte olan bağcılık sektörünün bilimsel çalışmalarla desteklenmesi, yerel üzüm çeşitlerinin kullanım alanlarının genişletilmesi ve sektöre katma değer sağlanması hedefleniyor. Ayrıca bağcılık ürünlerinde ve ilgili sektörlerde son 12 yılda yaşanan gelişmelerin değerlendirilmesi, sektörün sorunlarının akademik düzeyde ele alınması, ulusal ve sektörel stratejik hedeflerin belirlenmesi ve sektörün sürdürülebilirliği için bir yol haritası oluşturulması amaçlanıyor. Uzun süredir bir araya gelmeyen sektör paydaşlarının buluşturulacağı bu sempozyumda, bağcılığın geleceğine yönelik somut adımların atılması hedefleniyor. Ancak sempozyumun içeriğine dair Sarıgöl'den tepkiler geldi.

“Sultani üzümle ilgili tek bir çalışma yok”

Sarıgöl Üzüm Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Yusuf Tüfekçi, sempozyumun hazırlık sürecini incelediğini belirterek üretici kesimin yok sayıldığını ifade etti. Tüfekçi şu değerlendirmelerde bulundu:

“30-31 Ekim-1 Kasım tarihlerinde İzmir’de yapılacak Bağcılık Sempozyumu’nun hayırlı olmasını dilerken, üzüm üreticisine katkılarını da görmemiz gerektiğini düşünüyorum. 3. Ulusal Bağcılık ve Ürünleri Sempozyumu’nu inceledim; maalesef coğrafi işaretli Sultani üzümle ilgili hiçbir çalışma göremedim. Çiftçinin ürününün değerlendirilmesi, katma değerli ürün yaratmak konusunda elle tutulur bir çalışma bulamadım. Sahadan, bağdan, tarladan kimseyi aradım; maalesef yok. Ne üretim ne tüketim ne de gelişme ve inovasyondan bahseden bir sempozyum olmayacağını gözlemledim.”

Üzüm üreticisinin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara dikkat çeken Tüfekçi, sektördeki tabloyu şu sözlerle anlattı:
“Ne yazık ki şarapçıların iflas ettiği, kuru üzümün fiyat bataklığında heder olduğu, sofralık üzümün yok pahasına satıldığı, kuru ve yaş üzüm ihracatımızın giderek azaldığı konusunun bu muhterem insanların hiç umurunda olmadığını üzülerek belirtmek isterim. Yaş ve kuru üzüm ihracatında 700 milyon dolar döviz kazandıran coğrafi işaretli Sultani üzümün yalnızca bir tek çalışmayla geçiştirilmesi doğru değildir.”

Sarıgöl-4

“Üretici, tüketici ve güvenli gıda gündemde değil”

Tüfekçi, sempozyumun üretici örgütleriyle bağının kurulmadığını vurgulayarak şunları kaydetti:
“Bu sempozyumu düzenleyen kurumları kutluyoruz; ancak bu sempozyuma ziraat odalarının, üretici örgütlerinin, çilekeş çiftçilerin ve hâlâ bağlarında örtü altında yaş üzüm kesen Sarıgöl ilçesinin ilgili kurumlarının da göz ardı edilmesini doğru bulmuyoruz. Yaş ve kuru üzüm ihracatındaki daralma sebeplerinin de masaya yatırılmasının ülkemize katkılar sağlayacağını düşünüyoruz.”

Üzüm üreticilerinin yaşadığı genel sıkıntılara da değinen Tüfekçi, sözlerini şöyle tamamladı:
“Üreticiyi, tüketiciyi ve güvenli gıdayı hiç kimse gündemine almamış. Sadece üzüm üreticisi değil, bütün çiftçi bitik durumda. Köylü yumurtayı marketten alır hale gelmiş. İhracatçılar çok büyük sıkıntıda. Dişe değer bir şey yok.”

Muhabir: Alper Temiz