Tüm Bel-Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Cevdet Keleş toplu sözleşmeyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay yerel seçimlerden önce 14 Mart tarihinde sendikamıza gerçekleştirdiği ziyarette; toplu sözleşme süreci ile ilgili mevcut sözleşmemizden daha iyi sözleşmeler imzalamak istediklerini beyan etmiştir. Ancak aradan geçen iki buçuk aylık dönemde yetkisi olan bir toplu sözleşme masası kurulamamış ve emekçilerin talepleri ile hazırlanan taslağımıza ilişkin görüşmeler sağlıklı olarak başlatılamamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi gibi emek mücadelesini büyütme iddiası ile mitingler düzenleyen ve ilk seçimlerde iktidar olma hedefi ortaya koyan bir siyasi parti ve partilerini temsil eden belediye başkanları, bugün ise işten atılan işçilerle, toplu sözleşme kazanımlarına yönelik emek karşıtı söylemlerle anılıyor" denildi.
"HAKLARIMIZIN ÖDENMEMESİ EKMEĞİMİZİ BİRAZ DAHA KÜÇÜLTMEKTEDİR"
İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm belediye başkanlarına toplu sözleşme çağrısında bulunulan açıklamada, "AKP iktidarı ve güdümündeki Sayıştay, sendikamızın yaptığı sözleşmelere zimmetler çıkarmaktadır. Seçim döneminde ise bu hukuksuz zimmetler affedilerek oy devşirme aracı yapılmak istenmiştir. Bizler kamu yararına hizmet eden kamu emekçileri olarak çok iyi biliyoruz ki; zimmetin affı olmaz. Sözleşmelerimiz iddia edildiği gibi hukuk dışı olsaydı affa da konu edilemezdi. Çıkarılan bu aflar yapılan hukuksuzlukların üstünü örtmek için çıkarılmıştır. İki buçuk aydır imzalanmayan toplu sözleşme ve ödenmeyen ikramiyeler nedeniyle belediye emekçileri huzursuzdur. Hayat pahalılığının her gün arttığı bir dönemde kazanılmış haklarımızın ödenmemesi ekmeğimizi biraz daha küçültmektedir" ifadeleri kullanıldı.
Bu adımların iş barışını tek taraflı bozacağı vurgulanan açıklamada, şunlar dile getirildi:
"Mevcut haklarımızdan bir adım dahi geri atmayacağız"
"Sendikamız, olası bir yasal sınır dayatmasını hiçbir koşulda kabul etmeyecektir. Kamu emekçilerinin eylemlerinden rahatsız olanları, aksi bir durumda bu eylemlerin büyüyerek devam edeceği ve iş barışının bozulacağı yönünde bir kez daha uyarıyoruz. İzmir’in her noktasında hizmet üreten bizlerin, demokratik haklarımızı kullanarak İzmir’in her noktasını mücadele noktası haline getirmekten kaçınmayacağımızı da buradan ilan ediyoruz. Mevcut haklarımızdan bir adım dahi geri atmayacağız, kazanımlı bir toplu sözleşme imzalamak için de mücadelemizi yükselteceğiz".
