Son Mühür / Alper Temiz - İzmir Kent Konseyi seçimli Genel Kurulu öncesi adaylar arasında destek krizi yaşanıyor. 16 Şubat günü gerçekleştirilecek Genel Kurulda Nüsret Doğan Albayrak geçtiğimiz sene başında listesini hazırlayıp aday olacağını duyursa da, adaylığını resmi olarak açıklayan ilk isim Özgür Topaç olmuş ve hemen ardından Nüsret Doğan Albayrak adaylığını duyurmuştu. Genel Kurul yaklaşırken bir adaylık açıklaması da Ferdi Erten'den gelmişti. Türkiye'de son dönemlerde yaşanan çevre felaketleri ve sivil inisiyatifin bu yönde gösterdiği tavır, halk konseylerinin önemini yukarıya taşırken, kent konseylerinin de kent yönetimindeki önemi dikkat çekici hale geldi. İzmir Kent Konseyi'nde ise geçtiğimiz aylarda konseyin başkanlık düzeyinden şeflik düzeyine indirgenmesi ve buna bağlı olarak bütçede kesintiye gidileceği yönündeki iddialar, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi Grup Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır tarafından yalanlanırken, konseyin sivil inisiyatif etkisinin etkisiz hale getirilmeye çalışıldığı yönündeki haberler de yine, Yıldır tarafından yalanlanmıştı.
Ancak konseyin yapısındaki dönüşüm ve ortaya atılan iddialar asılsız olarak değerlendirilirken, bu defa İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın İzmir Kent Konseyi seçimli Genel Kurulu öncesi belirli bir adayı desteklediği yönünde söylemler ortaya çıktı. Belediye içerisinden bazı bürokratların Ferdi Erten için, "Başkan Tugay'ın desteğini alıyor" şeklinde, delegeler üzerinde telkinde bulunduğu dile getirildi. Erten'in Tugay tarafından destek aldığı algısı birçok konsey üyesi ve delege tarafından da dile getirilerek tepkiyle karşılanırken, konuya ilişkin Büyükşehirden kesin bir dille yalanlama geldi.
"Başkanlık kesin bir dille yalanladı"
Konuya ilişkin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığından Son Mühür'ün edindiği bilgilerde, başkanlığın Ferdi Erten'i tanımadığı, Başkan Tugay'ın böyle bir destekte kesinlikle bulunmadığı dile getirildi. Birçok konsey üyesi de, Başkan Tugay'ın adı kullanılarak yaratılan algının demokrasi ile örtüşmediğini, kent konseyinin bu gibi hayali yaklaşımlarla yıpratıldığını söyledi. Genel Kurulda aday olan Nüsret Doğan Albayrak ise "İzmir Kent Konseyine bir takım grupların, kliklerin, hiziplerin, cemaatlerin ya da bir siyasi iradenin müdahil olarak yönetimi belirlemesinden her kesim rahatsız olmuştur. Vesayetin hiç kimseye bir faydası yoktur. Seçilme şekli seçimlerden sonraki süreci de etkileyeceğinin bilinci içerisinde olunmalıdır. Vesayet ile seçim sürecinde olan var ise adaylıktan vazgeçmesi en sağlıklı olanıdır" açıklamasını yapmıştı.