Son Mühür - ABD Başkanı Donald Trump, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada uluslararası iş birliğine vurgu yapmak yerine sert ve direkt ifadeler kullandı. Göçten iklim krizine, Rusya’dan enerji konularına kadar birçok konuda 190’dan fazla üye devlete adeta talimatlar verdi. Trump, “Sınırlarınızı kapatın”, “Rus petrolünü almayın”, “İklim krizini unutun” gibi sert cümlelerle seslendi. “Bu konuda gerçekten ustayım. Ülkeleriniz felakete sürükleniyor” diyen Trump, ABD’nin ise “dünyanın en ateşli ülkesi” olduğunu belirtti. Bir Latin Amerikalı diplomat, konuşmayı “Başarılı bir şirket CEO’sunun diğer CEO’lara direktif vermesi gibi” şeklinde değerlendirdi.

Politico'dan Trump analizi

Politico’nun haberine göre, Trump konuşmasında birçok çelişkili ve hatalı iddiada bulundu. Londra’nın şeriat hukukuna geçtiğini iddia ederken, karbon ayak izinin önemsiz olduğunu savundu ama aynı zamanda hava kirliliğinden şikayet etti. Konuşması sık sık seçim kampanyalarını andırdı; öyle ki bazı transkripsiyon programları bile bu konuşmayı “Ulusa Sesleniş” olarak kaydetti.

BM'yi etkisiz buldu

ABD Başkanı, BM’nin etkisizliğini küçümseyerek, “Yaptıkları tek şey sert ifadelerle yazılmış bir mektup hazırlamak, sonra da hiçbir adım atmamak. Bu boş laflar savaşları çözmez” dedi. Ayrıca, İsviçre’deki mahkumların yüzde 72’sinin yabancı olduğunu iddia ederek göçmen karşıtı tutumunu yineledi.

Avrupa'dan tepki yükseldi

Bir Avrupa yetkilisi, Trump’ın açıklamalarını “cahilce ve zararlı” şeklinde değerlendirdi. Yetkili, “Avrupa’nın Rusya’ya karşı yaptırımlar uyguladığını, Kremlin’e olan bağımlılığını azalttığını ve Ukrayna’ya milyarlarca dolar destek sağladığını göz ardı ediyor” dedi. Göç meselesinde ise Trump’ın gerçeği abarttığını ifade eden diplomat, “Kıtayı sanki istilaya uğramış gibi gösteriyor, bu ise doğru değil” diye konuştu.

Trump'ın konuşması

Trump, konuşmasında biyolojik silahların azaltılması yönündeki bir girişime değinse de, genel olarak küresel sorunlara ortak bir vizyon sunmadı. Diplomatlar, bunun Washington’un çok taraflı kurumları güçlendirmek yerine zayıflattığını ortaya koyduğunu belirtti. Konuşmanın sonunda ülkelerin “soylu bir geçmişe ve benzersiz bir mirasa” sahip olduğuna vurgu yapan Trump, baştaki sert ifadelerini yumuşatmaya çalıştı. Ancak bir Avrupalı yetkili, “Dünya bunu kabullenmek zorunda, çünkü başka seçeneği yok” yorumunda bulundu.

Kaynak: Haber Merkezi