Son Mühür / Yağmur Daştan - Koronavirüs pandemisinin üzerinden beş yılı aşkın bir zaman geçse de, virüs ve salgın sürecinde hayata geçirilen uygulamalar kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Son olarak, Pfizer’in avukatlarının Türkiye’ye herhangi bir Covid-19 aşısı satılmadığını ileri sürdüğü ve bir vatandaşın kazandığı dava üzerinden bu iddianın gündeme taşındığı öne sürüldü. “Türkiye’ye BionTech aşısı gelmemiş” yönündeki iddialar sonrası Dezenformasyonla Mücadele Merkezi söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmadığını açıklarken, yaşanan süreci İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Yüce Ayhan yorumladı.

"Ben de BionTech vuruldum"

“Bu konuyla ilgili bilgimiz şu: Pfizer Türkiye’ye aşı tedarik etmedi” sözleriyle açıklamalarına başlayan Ayhan, “BionTech firması, Türk üreticiler, sahipleri de Türk… Onlar Almanya ve Türkiye’ye doğrudan BionTech üzerinden sevk edildi. Yani BionTech vurulduk, ben de BionTech vuruldum. Bu spekülasyon nereden çıktı biz de anlamadık. Pfizer’ın Türkiye’ye bir tedariğinin olmadığınız zaten biliyorduk. Bunu açıklaması gereken tabii ki Sağlık Bakanlığı, kamuoyunu bilgilendirmesinde fayda var. Bizim bilgimiz bu yönde. Tabii ki Sağlık Bakanlığı’nın da bunu doğrulamasını bekliyoruz” dedi.

“İyi ki aşı olmuşuz diyebilirim”

“İyi ki aşı olmuşuz diyebilirim”

Pandeminin üzerinden uzun süre geçmesine rağmen aşı tartışmalarının hala devam etmesi hususunda da görüşlerini paylaşan Ayhan, “Aradan geçen ortalama beş yılın ardından elimizde bazı veriler var. Özellikle bazı aşıların kalp hastalığına yol açtığı; kalp kası yangısı, miyokardit veya kalp krizine yönelik iddialar oldu. Yapılan çalışmalar, Covid 19’a bağlı geçirilen kalp krizi ve buna bağlı ölümlerin aşıya bağlı geçirilen kalp krizi ve ölümlere göre kat be kat fazla olduğu yönünde. Her aşının bir yan etkisi ya da riski olabilir, hiçbir şeyde ‘sıfır risk’ yok. Dışarıdan bir müdahale yapıyorsunuz ama sonuçta yararı ile riskini karşılaştırdığımızda aşının yararının riski ile karşılaştırılamayacak ölçüde büyük olduğunu biliyoruz. Son yayınlanan bilimsel makaleler de bunu gösteriyor. Özellikle aşıya bağlı kalp krizi, kalp hastalığı riski Covid 19 ile karşılaştırıldığına göre çok az sayıda. Hangi aşı olduğu o zaman tartışılıyordu. Sinovac oldukça koruyucu bir aşıydı, bizim daha önce aşina olduğumuz bir teknolojiydi. BionTech ile ilgili kaygılar bu teknolojinin yeni olmasıyla alakalıydı. Daha önce bir enfeksiyon hastalığına karşı aşı üretiminde kullanılmamış olmasıydı. Yoksa kanser aşısı gibi aşılarda bu teknoloji zaten kullanılıyordu. Ancak ilk defa böylesi viral enfeksiyona karşı bu teknoloji kullanıldığı için bir tartışma yaşandı. Bugün geriye baktığımızda geçen süreçte aşının koruyuculuğu ya da yan etkilerine yönelik bilgilerimiz çok daha kuvvetli. Ben, ‘İyi ki böyle bir aşıya sahip olmuşuz’ diyebilirim. Bunu Covid 19 aşıları anlamında söylüyorum” ifadelerini kullandı.

“Toplumsal bağışıklık açısından önemli”

“Toplumsal bağışıklık açısından önemli”

Geçmişte Covid 19 aşısı vurulup hala endişe taşıyan vatandaşa yönelik de Başkan Ayhan, şunları söyledi: “Aşı olmayıp ölen bireyler var. Aşılama başladıktan sonra sağlık çalışanı kaybımız olmadı diyebiliriz. Aşıdan önce pek çok sağlık çalışanı hayatını kaybetti. Bu korumayı en çok sağlık sektöründe çalışan meslektaşlarımızda görüyoruz; sağlık personeli aşı ile korunmayı başardı. Bir pandemide etkin bir sağlık hizmeti verilirken bile ölümler kalktı. Dolayısıyla biz ‘İyi ki olmuşuz’ diyoruz. Tabii her kişinin şikayetleri, klinik gelişimi o kişiye hastır. Vaka bazında bunlar tek tek değerlendirilebilir ancak biz bunu toplumsal bağışıklık olarak değerlendirdiğimizde aşılamanın toplumsal bağışıklık açısından önemli bir fayda sağladığını söyleyebiliriz.”

Muhabir: Yağmur Daştan