Milli Savunma Bakanlığı'nın Yüksek Disiplin Kurulu, Ağustos 2024'te Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin ardından "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" diyen beş teğmeni ihraç etti. Bu teğmenler; Ebru Eroğlu, İzzet Talip Akarsu, Serhat Gündar, Deniz Demirtaş ve Batuhan Gazi Kılıç'tır. Ayrıca, albay Alper Topsakal, yarbay Halit Türkoğlu ve binbaşı Murat Öztürk de Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihraç edildi. Oylamada, 4'e karşı 5 oyla karar alındı. İhraç kararına katılmayanlar arasında bir korgeneral, bir tuğgeneral ve iki albay bulunuyor. Karşı oy yazısında, TSK'dan ayırma cezasının adil olmadığına vurgu yapılarak, “Personel hakkında ayırma cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği vicdani kanaatinde olduğumuzdan, aksi yöndeki çoğunluğun görüşüne katılmadık” denildi. Söz konusu ihraç kararları teğmenlere tebliğ edilirken, geçen günlerde Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir'i ziyaret edip hatıra fotoğrafı çektirdiler. Bu fotoğraf sosyal medyada hızla yayıldı.
''Teğmenleri suçladılar''
Teğmenlerin avukatları, fotoğrafı yayımlayan haber kuruluşlarından şikayetçi olacaklarını açıkladı. Bu duruma Nefes Gazetesi yazarı Deniz Zeyrek'ten tepki geldi. Zeyrek, teğmenlerin avukatlarının Milli Savunma Bakanlığı'na çalıştığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Teğmenlerle ilgili soruşturma sürecinde Millî Savunma Bakanlığı şeffaf olmadığı için gazetecilerin en önemli haber kaynağı teğmenlerin avukatları oldu. Onlar da güya “teğmenleri korumak” refleksiyle hareket ettiklerini ima ederek hep Millî Savunma Bakanlığı’na çalıştılar. İktidarın açıklamalarından sonra teğmenlerin ihraç edilmesine herkes kesin gözüyle bakarken onlar tam tersi bir kararın çıkabileceği mesajını yaydılar. Tamamen siyasetçilerin verdiği siyasallaşmış bir “ihraç” kararı “siyasallaşmasın” diye çaba gösterdiler, teğmenlerin hakkını, hukukunu savunanları teğmenler üzerinden siyasi çıkar sağlamakla dahi suçladılar. En son da teğmenlerin Anıtkabir ziyaretini, Anıtkabir’e giderek kendilerine destek vermek isteyen halktan sakladılar. Beyler şimdi de NEFES’teki “İktidara inat gidip Atatürk’e bağlılıklarını bildirdiler” ifadesine kızmışlar. Bu başlık yargı sürecinde ellerini zayıflatacakmış! Kusura bakmayın ama davayı fena kaybettiniz! Başından itibaren ortaya attığınız bütün tezleriniz ve taktikleriniz fos çıktı. Teğmenler üzerinden mesleki reklam yapma çabalarınız da hiçbir işe yaramadı. Teğmenlere destek verenlere dair saçma tavırlarınıza bakılırsa adli yargı sürecinde de reklama devam etmek istiyorsunuz ama ben teğmenlerin yerine olsam, adli yargı sürecine avukatlarımı değiştirerek başlardım. Nefes’e gazetecilik dersi vermeye kalkışacağınıza işinizi doğru yapın!"