Son Mühür / Yiğit Uzun - Deepfake ile üretilen sahte fotoğraflar, sosyal medyada “devletle yakınlık” imajı yaratmanın yeni yolu oldu. Masum gibi görünen bu kareler, aslında prestij suistimali ve kitle manipülasyonuna dönüşüyor; gerçeği bilmeden alkışlayan onlarca kişi ise beğeni ve yorumlarıyla sahteciliği büyütüyor.
Son günlerde sosyal medyada dikkat çeken yeni bir trend var: deepfake teknolojisiyle üretilmiş sahte fotoğraflar. Artık insanlar, siyasilerle yan yana gelmiş gibi gösteren kareleri birkaç saniyede oldukça gerçekçi şekilde üretebiliyor. Ortaya çıkan tablo, sadece masum bir eğlence değil, aynı zamanda toplum için ciddi bir tehlike.

“Devletin Yakınındayım” İmajı
Son günlerde bazı sosyal medya kullanıcıları deepfake yöntemiyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi isimlerin yanında poz vermiş gibi görünüyor. Fotoğrafları sosyal medyada paylaşarak “özel davetli” ya da “yakın çevre” oldukları imajını yaratıyorlar. Kısacası, sahte bir prestij satın alıyorlar. Hatta bir kullanıcı yorum yapan birisine “beraber gideriz” vaadi veriyor.

Neden Tehlikeli
Bu tür sahte görsellerin amacı sadece “beğeni toplamak” değil. Daha büyük riskler var:
- İnsanları yanıltarak siyasi manipülasyon yapılabilir.
- Hiç yaşanmamış buluşmalar üzerinden yanlış bir yakınlık algısı yaratılıyor.
- Oluşturulan sahte itibar ile dolandırıcılık yapılabilir.
- Toplumsal güven duygusu, dezenformasyonun ağırlığı altında aşınıyor.
İnandırıcılığı Yüksek, Tehlikesi Daha Yüksek
Yapay zeka teknolojileri her geçen gün gelişiyor. Fotoğraf ya da videonun gerçek mi yoksa yapay mı olduğunu anlamak giderek zorlaşıyor. Bu da toplumu büyük bir kırılganlığa sürüklüyor.
Uzmanlar, kullanıcıları bu içeriklere karşı uyarıyor: “Her gördüğünüz kareyi gerçek sanmayın, kaynağını kontrol edin. Doğrulamadan paylaşmayın.”





