Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında kabine toplandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrasında önemli açıklamalarda bulundu.
"Daha sıkı kenetleneceğiz!"
Dikkat çeken açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Önümüze çıkan engeller ne kadar büyük olursa olsun bunları aşacak azme ve cesarete fazlasıyla sahibiz. Her zaman söylediğim gibi biriz beraber kardeşiz hep birlikte Türkiye'yiz. Bunu kimsenin bozmasına kimsenin dinamitlemesine izin vermeyeceğiz.
Kimi zaman kadınları kimi zaman alevi canlarımızı kimi zaman Kürt kardeşlerimizi hedef alan hadsiz söylemler karşısında nefret siyasetine prim vermeyecek tam aksine birbirimize daha sıkı kenetleneceğiz.
Biz bu topraklara sevgiden başka hiçbir tohum ekmedik. Bundan sonra da bu topraklara sevgiden güzellikten merhametten başka tohum ektirmeyeceğiz. 86 milyonun edebi kardeşliğini büyütecek, ekmeğimizi büyütecek milletimizle birlikte bölgemizdeki tüm kardeşlerimizin refahını yükseltecek ve yolumuza bu anlayışla devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"Asla umutsuzluğa kapılmayın!"
Muhalefete eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. Hiç endişeniz olmasın. Muhalefetin iş bilmezliğine bakıp asla umutsuzluğa kapılmayın. Emanetiniz ehil ellerdedir. Liyakatli kadrolar Türkiye'de iş başındadır. 23 yıl emanetinize gölge düşürmedik. Hiçbir şart altında ülkemize zarar gelmesine izin vermedik. Bundan sonra da emanetinize gözümüz gibi bakmaya devam edeceğiz. Son kabinemizden bu yana sizin için gecemize gündüzümüze kattık. 2 Aralık'ta 712'si hakim 492'si cumhuriyet savcısı 147 idari hakim olmak üzere toplam 1351 yeni yargı mensubunun atamasını gerçekleştirdik. Kendilerini tebrik ediyorum. Hükümet olarak adalet teşkilatımızı gerek insan kaynağı, gerek altyapı bakımından sürekli güçlendiriyoruz. Son 23 yılda adalet personeli sayımızı 26 bin 2742'ten 95 bin 224'e hakim ve savcı sayımızı ise 9 bin 349'dan 26 bin 803'e ulaştırdık." dedi.
"Türkiye, dünyaya insan hakları dersi verdi!"
"AİHM kararlarına uyma oranımız yüzde 90 ile Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin çok çok üzerindedir. Türkiye'yi bu konuda acımasızca eleştirenlerin AİHM kararlını uygulamayan birçok ülke ile ilgili seslerini çıkarmadıklarını görüyoruz.
Yine bu çevreler Gazze soykırımında 270 gazeteciyi katleden İsrail'in sözde basın özgürlüğü endeksinde Türkiye ve Filistin'in önünde olmasına tepki göstermiyor, bu çarpık tabloda hiçbir sıkıntı görmüyor. Söz konusu Türkiye olunca hakkaniyet kayboluyor, objektiflik ortadan kalkıyor. Biz elbette bunlara aldırmayacağız.
Bölgemizde son yıllarda patlak veren çatışmalara baktığımızda, yaşam hakkı başta olmak üzere İnsan Hakları Beyannamesinin ayaklar altına alındığını görüyoruz. İsrail'in Gazze'de işlediği soykırım suçları bunun en somut delilidir.
Komşumuz Suriye'de Baas rejimi 13,5 yıl boyunca kimyasal saldırılardan işkenceye kadar, insan haklarına ilişkin ne kadar değer norm varsa hepsini ihlal etmiştir. Uluslararası toplum ve kuruluşlar bu ihlallerin önüne geçememiş sorunları çözmek yerine sadece seyretmiştir. Türkiye; Gazze, Suriye, Somali, Libya'da kan ve gözyaşıyla ıslanmış bölgelerde barış ve hakkaniyet odaklı çalışmalarıyla dünyaya insan hakları dersi verdi."





