Türk müziğinin ve sinemasının efsane isimlerinden Rüçhan Çamay, 94 yaşında hayata veda etti. “Para Para Para” şarkısıyla 1970’li yıllara damga vuran sanatçı, Türkiye’nin ilk caz şarkıcılarından biri olarak müzik tarihinde derin izler bıraktı. Vefat haberi, kızı Melike Demirağ’ın sosyal medya üzerinden yaptığı duygusal paylaşımla duyuruldu. Çamay’ın ölümü, sanat dünyasında büyük bir yankı uyandırırken, hayatı ve kariyeri yeniden gündeme geldi. ABD’de televizyona çıkan ilk Türk sanatçı unvanına sahip olan Çamay, hem müzik hem de sinema alanında öncü bir figür olarak anılıyor.
Erken yaşta başlayan müzik yolculuğu
Rüçhan Çamay, 30 Mayıs 1931’de İstanbul’da doğdu. Annesi Mebrure Hanım, Türkiye’nin ilk kadın radyo spikerlerinden biri, babası Asım Bey’di. Ailesinin bir yaşındayken ayrılmasıyla çocukluğunun büyük kısmını annesiyle Ankara’da geçirdi. Müzik yeteneği, Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda piyano ve şan eğitimi aldığı dönemde öğretmeni Celal İnce tarafından keşfedildi. Henüz 12 yaşında, Ankara Radyosu Çocuk Kulübü’nde Nedim Otyam yönetimindeki koroda sahneye çıktı. Caz müziğine ilgisi bu yıllarda şekillendi ve radyoda caz şarkıları seslendirmeye başladı. 1947’de, 16 yaşında İstanbul’a taşınarak Taksim Belediye Gazinosu’nda “Fransız vedeti Rüşan” sahne adıyla profesyonel kariyerine adım attı. Türk kimliği ortaya çıkınca orkestra şarkıcısı olarak devam etti.

Uluslararası sahnelerde bir Türk yıldız
Rüçhan Çamay, 1950’li yıllarda İstanbul Radyosu’nda Şerif Yüzbaşıoğlu orkestrasıyla caz programları yaparak geniş kitlelere ulaştı. 1953’te ABD’li sanat ajanı William Morris’in davetiyle New York’a gitti ve Mezonette kulübünde sahne aldı. CBS televizyonunda “Art Linkletter Show” programında Türk Halk Müziği seslendirerek, televizyonda şarkı söyleyen ilk Türk sanatçı oldu. 1969’da Almanya’da “Studio Europa” programında Helmut Zacharias orkestrasıyla “Samanyolu” ve modernize edilmiş bir Azeri türküsünü seslendirdi. 1966’da Moskova Film Festivali’nde konserler verdi. Sinema kariyerinde de “Yuvamı Yıkamazsın” (1947), “İstanbul Geceleri” (1950), “Zorla Evlendik” (1962) ve “Aşk ve Kin” (1964) gibi filmlerde rol aldı. 1960’larda “Gölgen Yeter Bana” ile ilk Türkçe 45’lik plağını çıkardı.
Para Para Para ile unutulmaz bir miras
Rüçhan Çamay, 1975’te “Cabaret” müzikalindeki “Money Money” şarkısından esinlenerek hazırlanan “Para Para Para” plağıyla büyük bir çıkış yakaladı. Şanar Yurdatapan ve Atilla Özdemiroğlu’nun “Çocukluğum” şarkısının da yer aldığı bu plak, kısa sürede çok satanlar listesine girdi. “Ne Haber” ve “Gönlüm Çok Zengin” gibi parçalarla da sevilen sanatçı, 1974’te kızı Melike Demirağ’ın “Arkadaş” filmi ve şarkısıyla yükselen popülaritesine katkı sağladı. 1980’de fidye için kaçırılma olayı yaşayan Çamay, 1981’de Fenerbahçe’de bir gazinoda jübile yaparak sahnelere veda etti. 2007’de İstanbul Caz Festivali’nde Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görülen sanatçının hayatı, 2021’de Dilek Yaraş’ın “Kayıp Diva – Rüçhan Çamay’ın Hayatı” kitabıyla ölümsüzleşti. Çamay, 10 Temmuz 2025’te yaşlılığa bağlı doğal nedenlerle vefat etti; cenazesi 11 Temmuz’da Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedilecek.





