Ünlü oyuncu Deniz Uğur’un, gazeteci Reha Muhtar’a karşı ikiz çocuklarının velayetini almak üzere açtığı dava, İstanbul Adliyesi’nde görülen duruşmayla nihayet sonuçlandı. Yıllardır süren hukuki sürecin ardından, mahkeme Deniz Uğur’un talebini haklı bularak ikiz çocuklar P.D.M. ve M.D.M.'nin velayetlerinin annelerine devredilmesine hükmetti. Bu karar, kamuoyunun yakından takip ettiği velayet savaşında önemli bir dönüm noktası oldu.

Mahkeme kararını açıkladı: Çocuklar anneye teslim edildi
İstanbul 14. Aile Mahkemesi’nde kapalı oturumla gerçekleştirilen karar duruşmasına, davacı Deniz Uğur’u temsilen Avukat Feyzan Altun, davalı Reha Muhtar ve onun yasal temsilcisi katıldı. Mahkeme heyeti, tarafların iddia ve savunmalarını değerlendirerek kararını kamuoyuna duyurdu. Mahkeme, Deniz Uğur tarafından açılan velayet davasını kabul ederek, ikiz çocuklar M.D.M. ve P.D.M.'nin yasal velayetlerinin babaları Reha Muhtar'dan alınarak anneleri Deniz Uğur’a tevdi edilmesine karar verdi. Bu hüküm, çocukların yaşam düzeni ve eğitim süreçleri için yeni bir başlangıç teşkil ediyor.
Kararın yanı sıra mahkeme, baba Reha Muhtar ile çocukları arasındaki kişisel ilişkinin nasıl yürütüleceğine dair de detaylı bir düzenleme yaptı. Buna göre, Reha Muhtar’ın çocuklarıyla her ayın belirli günlerinde, dini bayramlarda belirlenen zaman dilimlerinde ve Babalar Günü’nde sabah 10.00 ile akşam 18.00 saatleri arasında şahsi ilişki kurmasına imkân tanındı. Bu düzenleme, ebeveynlik haklarının korunmasına yönelik yasal bir çerçeve çizdi.

Taraflardan karara ilişkin ilk açıklamalar
Duruşma sonrasında açıklama yapan davalı Reha Muhtar, üzerine düşen ebeveynlik görevlerini aksatmadığını savundu. Muhtar, "Bütün özel okullardaki aidatlarını yatırdım. Her görevimi yaptım. Çocuklarımın bütün giderlerini karşıladım," ifadelerini kullanarak maddi sorumluluklarını yerine getirdiğini belirtti.

Deniz Uğur’un avukatı Feyzan Altun ise adliye çıkışında yaptığı açıklamada zafer vurgusu yaptı. Altun, "Müvekkilim ve ben, Sayın Muhtar’ın çeşitli ithamlarına ve iftiralarına maruz kalarak uzun yıllardır hukuki bir mücadele yürütmekteydik. Bugün, bu uzun soluklu mücadelenin haklı zaferini yaşıyoruz," şeklinde konuştu. Altun’un açıklamaları, davanın sadece velayet değil, aynı zamanda iddia edilen iftiralara karşı yürütülen bir hak arama süreci olduğunu ortaya koydu. Kararın taraflarca üst mahkemeye taşınıp taşınmayacağı ise önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.





