Son Mühür - Türkiye, yarım asrı aşkın süredir devam eden terör sorunundan kurtulma yolunda önemli bir eşiğe geldi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla başlayan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşuyla desteklenen “Terörsüz Türkiye” hedefinde sona yaklaşıldı. Daha önce kendini feshedeceğini açıklayan terör örgütü PKK, silah bırakma sürecine girdi.
Gömülmedi, yakıldı
KYB’nin kontrolündeki Dukan ilçesinde, Süleymaniye’ye 70, Erbil’e ise 120 kilometre uzaklıkta, örgütün silah bırakma sürecini izlemek üzere Türkiye ve Irak’tan çok sayıda gazeteci, yazar ve siyasetçi bir araya geldi. Süleymaniye’ye bağlı Surdaş nahiyesi yakınlarındaki bir mağarada toplanan PKK’lı grup, buradan silahlarıyla birlikte çıkarak tören alanına ulaştı. Aralarında 15 kadının da bulunduğu 30 kişilik grup, ellerindeki silahları içinde ateş yanan büyük bir kazana atarak imha etti. Örgütün tamamen silahsızlanma sürecinin ise eylül ayı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.
Casene Mağarası'nın önemi
PKK'lı grubun Casene Mağarası’ndan çıkarak silahlarını ateşe atmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan CNN TÜRK Haber Müdürü İdris Arıkan, bu silahların tamamının yakılmasının ve menşeine bakıldığında emperyal güçlerle bağlantılı olmasının, Türkiye’nin verdiği mücadelenin derinliğini ortaya koyduğunu belirtti. Bölgenin, İngilizlere karşı verilen mücadelede Özdemir Paşa’nın da görev yaptığı, hem Türkler hem de bölge halkı için tarihi öneme sahip bir yer olduğunu vurgulayan Arıkan, bu nedenle olayın sembolik anlamının oldukça güçlü olduğuna dikkat çekti.

Neden yakıldığı ortaya çıktı
İdris Arıkan, silahların neden gömülmek yerine yakıldığını açıklarken, tarihte önemli bir kavramdan söz etti. Bu kavram, “Damnatio memoriae” olarak adlandırılıyor ve anlamı şu: “Sanki hiç var olmamış gibi, tüm izlerin kent ve toplumun onuruna uygun şekilde o bölgeden tamamen silinmesi.” Roma dönemindeki bu anlayışı Türkiye bağlamında düşündüğümüzde, ateşte yakma uygulaması o dönemde kullanılan savaş araçlarının imhasına benziyor. Eskiden kılıç veya ok gibi silahlar yakılırdı. Demirin eritilmesi, geçmişin kötü anılarının lanetlenmesi anlamını taşıyor. Bu silahların yakılması ise Türkiye’nin emperyalizme karşı verdiği mücadelede, geçmişin olumsuz izlerini bölge halkıyla birlikte yok etme çabasıdır.





