Son Mühür/Gamze Eskiköy- İzmir Ticaret Borsası’nın (İTB) Ağustos ayı olağan meclis oturumunda konuşan Başkan Işınsu Kestelli, tarımsal üretimde pamuk, üzüm ve incirin karşı karşıya kaldığı sorunlara dikkat çekti. Kestelli, pamukta ekim alanlarının daraldığını, üzümlerde zirai don nedeniyle yüzde 20’ye varan rekolte kayıpları yaşandığını, kuru incirde ise aflatoksin riskinin büyüdüğünü belirterek üretici, tüccar ve ihracatçılara ortak sorumluluk çağrısı yaptı.
“Kuru incirde risk büyüyor”
Kestelli, bölgede birçok ürün grubunda ciddi sorunlarla karşılaşıldığını vurgulayarak kuru incire değindi. Kestelli, “Bölgemiz için değerli birçok ürün grubunda farklı sorunlarla karşılaştık. Bunların başında da kuru incir yer alıyor. 2024/25 sezonu boyunca incir, gündemimizin hep ön sıralarındaydı. Ülkemizin dünya kuru incir ticaretinin yaklaşık yarısını karşıladığını ve bu sezon 350 milyon dolarlık ihracat yaptığımızı düşündüğümüzde, incirin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyoruz.
Ama tabii ki işler her zaman istediğimiz gibi gitmiyor. İklim değişikliği üretimde ve depolamada ciddi sıkıntılar yaratıyor; aflatoksin ve okratoksin riski artıyor. Avrupa’dan geri dönen her ürün, sadece firmalarımızı değil, ülkemizin prestijini de etkiliyor. Bu nedenle, bu sezon aynı sıkıntıları yaşamamak için üreticiden tüccara, ihracatçıya kadar herkesin aynı hassasiyetle hareket etmesi şart” dedi.
“Zirai don üzümde yüzde 20 kayıp yarattı”
Üzüm üretiminde yaşanan zorluklara da değinen Kestelli, Nisan ayında yaşanan zirai donun etkilerini anlattı. Kestelli, “Üzüme gelince… Nisan ayında yaşanan zirai don, sezonun kaderini adeta değiştirdi. Bazı bölgelerde kayıplar yüzde 100’e kadar çıktı. Eğer o don yaşanmamış olsaydı, belki rekor seviyede bir üretim yılı konuşuyor olacaktık. Ama maalesef geçtiğimiz seneye göre yaklaşık yüzde 20’lik bir rekolte düşüşü söz konusu. Umarım hem üretici için kazançlı hem ihracatçı için rekabet edilebilir bir sezon olur” diye konuştu.
“Pamuktan uzaklaşmak stratejik risk”
Pamuk üretiminde yaşanan daralmaya dikkat çeken Kestelli, “Pamukta da durum farklı değil. Bu yıl ekim alanlarımızın yaklaşık yüzde 20 daralması öngörülüyor. Su kaynaklarımız azalıyor, maliyetler artıyor, ama fiyatlar tatmin edici değil. Desteklemeler ise yetersiz. Bu durum üreticiyi pamuktan uzaklaştırıyor. Arz problemi yaşanınca da ithalat kaçınılmaz hale geliyor. Unutmayalım ki, kendi toprağımızda güçlü olduğumuz ürünleri kaybetmek sadece ekonomik bir kayıp değil, stratejik bir risktir” diye konuştu.
“Birlikte hareket etmezsek geri dönüşü olmaz”
Pamuk, incir ve üzümün yalnızca tarımsal birer ürün olmadığını vurgulayan Kestelli, sözlerini şöyle tamamladı:
“Pamuk, incir, üzüm… Bunlar sadece tarımsal bir ürün değil, bölgemizin ve ülkemizin geleceği. Bu nedenle hep birlikte, iş birliğiyle ve dikkatle hareket edersek hem üretici kazanır hem ihracatçı rekabet gücünü korur hem de Türkiye küresel tarım ve ticaret arenasında yerini sağlamlaştırır. Aksi ise geri döndürülemez neticeler yaratır”





