Son Mühür- Kardeşler arasındaki gerginlik, 22 yıl süren iş ortaklığının sona ermesiyle başladı. Özcan Deniz, Sarıyer’deki gayrimenkullerin usulsüz devredildiği iddiasıyla İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tapu iptali davası açtı. Ercan Deniz ise karşı iddialarda bulunarak kardeşini 150 milyon liralık serveti zimmetine geçirmekle suçladı.
Borçlar hacze dönüştü

Taraflar arasındaki kriz mali boyut kazandı. Ercan Deniz’in yıllar önce kullandığı kredilere kefil olan Özcan Deniz, borçların ödenmemesi nedeniyle zor durumda kaldı. Sanatçının mal varlığı ve banka hesaplarına haciz konulduğu ortaya çıktı.
Anne oğul restleşmesi

Aile içi gerilim, anne Kadriye Deniz’in sosyal medya paylaşımlarıyla daha da derinleşti. Kadriye Deniz, “Kan bağı menfaat bağına yenik düştüğünde evlat değil, el kalır” diyerek oğluna tepki gösterdi. Özcan Deniz ise, “Beni sadece imkân olarak gördünüz. Evlat değil, köle muamelesi yaptınız” sözleriyle karşılık verdi.
“Silahlı saldırının arkasında kardeşim vardı”

Özcan Deniz, 2008 yılında uğradığı silahlı saldırının da kardeşi Ercan Deniz’in planı olduğunu öne sürdü. O dönem bacağından yaralandığını hatırlatan sanatçı, “Benim vurulmama bile sebep Ercan’dır. Hala tetikçi arıyorsun. Katillerimi affetmem” sözleriyle dikkat çekti.
Zekeriyaköy’de silahlı baskın
Yaşanan tüm bu gelişmelerin ardından son olarak Zekeriyaköy’de şok bir olay yaşandı. “Bi Bakalım” programının iddiasına göre Ercan Deniz, ağabeyinin evine silahla giderek, “Benden çaldıklarınızı vermezseniz hem kendimi hem sizi öldürürüm” dedi. İhbar üzerine jandarma devreye girerek olaya müdahale etti.
Masada uzlaşma süreci
Olayın ardından taraflar avukatları aracılığıyla müzakere sürecine girdi. Ercan Deniz’in talebi doğrultusunda üç villa ve bazı mülklerin kendisine devredildiği, borçların paylaşımı konusunda da anlaşmaya varıldığı öğrenildi.





