Kerr'e göre, ölmek üzere olan hastalar, ölüme yaklaştıkça önemli anları tekrar yaşayabilir veya geçmişte kaybettikleri sevdikleriyle iletişim kurabilirler

Kerr'e göre, ölmek üzere olan hastalar, ölüme yaklaştıkça önemli anları tekrar yaşayabilir veya geçmişte kaybettikleri sevdikleriyle iletişim kurabilirler

Yeni Kaledonya nerede? Hangi ülkeye bağlı? Gitmeden önce bilmeniz gerekenler! Yeni Kaledonya nerede? Hangi ülkeye bağlı? Gitmeden önce bilmeniz gerekenler!

70 yaşındaki Mary, hastanede yattığı sırada tuhaf davranışlar sergilemeye başladı. Danny ismini sayıklayarak sanki emekleyen bir bebeğe sarılıp, öpüyormuş gibi davrandı. Çocukları bu davranışı anlamlandıramadı çünkü Danny adında birini tanımıyorlardı. Ancak Mary'nin kız kardeşi, Mary'nin ölü doğan bir bebeği olduğunu ve bu kaybın Mary üzerinde derin bir etki bıraktığını açıkladı. Bu olayın ardından, kardiyoloji ve nörobiyoloji uzmanı olan Kerr, ölmek üzere olan insanların yaşadığı deneyimleri araştırmaya başladı. Kerr'e göre, ölmek üzere olan hastalar, ölüme yaklaştıkça önemli anları tekrar yaşayabilir veya geçmişte kaybettikleri sevdikleriyle iletişim kurabilirler. Bu deneyimler, hastalar için gerçek ve yoğun duygusal hislerle doludur ve huzura kavuşmalarına yardımcı olabilir.


Ölüm Sürecinde Yaşanan Deneyimlerin Önemi ve Anlamı nedir?

Ölüm Sürecinde Yaşanan Deneyimlerin Önemi ve Anlamı nedir?Kerr, ölmekte olan hastaların yaşadığı ilişkilerin anılarının anlamlı ve huzur verici bir şekilde geri döndüğünü belirtiyor. Bu deneyimler, hastaların yaşamlarını değerli kılarak ölüm korkusunu azaltabilir. Hastaların bu deneyimler sırasında tutarsız veya kafası karışık olmadıklarını, fiziksel sağlıklarının kötüleşse bile duygusal ve ruhsal olarak bilinçli olduklarını vurguluyor. Bazı doktorlar bu durumu halüsinasyon veya bilinç bulanıklığı olarak tanımlayabilirken, daha fazla bilimsel araştırma yapılması gerektiğini belirtiyorlar. Kerr'e göre, bu deneyimlerin nedeni önemli değil, ancak hastaların içinde bulunduğu süreç önemlidir. Araştırmalarına göre insanların %88'i bu deneyimlerden en az birini yaşamıştır.

Hastaların üçte biri seyahat ettiğini ve kaybettikleri insanlarla yeniden iletişim kurduğunu görebilir. Rüyalarında gördükleri kişiler genellikle hayatları boyunca destekleyici ve sevgi dolu kişilerdir. Kerr'e göre, bu tür deneyimler yaşayan hastaların aileleri, sevdiklerini kaybetmeleri durumunda yas sürecini daha sağlıklı bir şekilde geçirebilirler çünkü bu deneyimler, kaybettikleri kişiye dair algılarını şekillendirir ve hatırladıklarıyla onları rahatlatır.

Kerr'e göre, sosyal bilimler insanın ölümle tecrübesini daha fazla ele alırken, tıp bu alandaki çalışmalara yeterince ilgi göstermemektedir, ancak aslında bu alan hem tedavi görenler hem de aileleri için büyük bir öneme sahiptir.

Kaynak: HABER MERKEZİ