1 Eylül’de av yasağının sona ermesinin ardından Marmara Denizi’nin güney kesimi ve Çanakkale Boğazı girişinde yeniden müsilaj tabakaları gözlemlendi. Bu durum, 2021 yılında yaşanan çevresel felaketi yeniden gündeme getirdi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burak Daban, 2021’deki yoğun müsilaj sürecinden sonra yaptığı araştırmada, konunun balıklar üzerindeki biyolojik etkilerini inceledi.
“Müsilaj, balıkların üreme sistemine doğrudan etki etmedi”
Doç. Dr. Daban, 2021 yılındaki araştırmanın sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada şu bilgileri verdi: “Yoğun müsilaj döneminden sonra balıkların üreme sistemiyle plankton ilişkisini araştırdık. Elde ettiğimiz sonuçlar, müsilajın balıkların üreme sistemine doğrudan bir etkisinin olmadığını gösterdi. Üreme dönemine giren türlerin, olması gerektiği zamanda ve miktarda ürediğini tespit ettik.”
Daban, araştırmada iki yöntem kullandıklarını belirterek, “Birincisi müsilaj sonrasında sistemdeki balık yumurtası ve larvalarının bolluğu ile çeşitliliğini inceledik. İkincisi kıyısal yavru balık (juvenil) popülasyonu ve stok yapısının büyüme oranlarını değerlendirdik. Türlerin büyüme oranlarında ciddi bir düşüş saptanmadı. Hatta müsilajın yoğun görüldüğü dönemde dahi balıkların üreyip stoklara katılabildiğini gözlemledik” dedi.

“Deniz tabanındaki canlılar zarar gördü”
Doç. Dr. Daban, Marmara Denizi’nde Kasım 2021 ile Nisan 2022 arasında yürütülen çalışmada, 13 familyaya ait 20 türün yumurtaları, 11 familyaya ait 13 türün larvaları ve 19 familyaya ait 34 türün yavru ve ergin formlarının incelendiğini söyledi.
“Müsilaj balıkların üreme sistemine doğrudan zarar vermedi ancak deniz tabanındaki sabit canlılarda ciddi etkiler bıraktı. Mercan resifleri, pina, midye ve algler büyük zarar gördü. Ayrıca balıkçı ağlarına, teknelerin mekanik aksamına ve av araçlarına da olumsuz etkiler yaptı” diye konuştu.
Ekosistemin dengesi hâlâ hassas
Daban, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı’nda ekosistemin hâlâ hassas dengeler üzerinde olduğunu belirtti. Uzman, müsilajın tekrarlanmaması için deniz kirliliğinin azaltılması, evsel ve endüstriyel atıkların kontrol altına alınması gerektiğine dikkat çekti.






