Son Mühür / Arif Enes Durak - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, İzmir'de yürütülen "kooperatif soruşturması"na ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nu ziyaret eden Bakan, ardından partisinin il başkanlığında basın mensuplarının karşısına geçti. Soruşturma sürecindeki uygulamalara tepki gösteren Bakan, yargının siyasi baskı altında olduğunu öne sürdü.
"İzmir’in yargı tarihinde hiç olmayan bir şey"
CHP'li Murat Bakan, dosyada tanık ya da sanık olmayan kişilerin baskıyla itirafçı yapılmaya çalışıldığını belirterek, “Biz İzmir’de çok operasyon gördük. Büyük organize suç örgütleri çökertildi, uyuşturucu operasyonları yapıldı ama geçmişte görmediğimiz, FETÖ operasyonları oldu, FETÖ’nün CHP’li Aziz Kocaoğlu’na yaptığı operasyon oldu. İzmir’in yargı tarihinde hiç olmayan bir şey şu an vuku buluyor. Hiçbir dosyada tanık olmayan ne sanığı ne tanığı olmayan kişilerin itirafçı olmaya zorlandığını görmedik. En son İstanbul’da bunu yaşamıştık ama İzmir yargı tarihinde biz böyle bir şey görmedik. Şu an bu oluyor. Cumhuriyet Savcılığı’na dosyanın savcısı birilerini tanık olarak çağırıyor ama bir tutanak tutulmuyor. O görüşmeler tutanak altına alınmıyor. Gayri-resmi olarak çağrılan kişilere, ‘itirafçı olmak istiyor musunuz?’ deniyor. Bunlar bugüne kadar İzmir’de hiç olmadı. Ben buradan dosya savcısına ve başsavcı vekiline sesleniyorum, bunu yapmayın, bunu yaparak tarihe geçiyorsunuz. Yapılması gereken arkadaşlarımızın tutuksuz yargılanması ve iddianamenin hazırlanmasıdır. Deliller toplanmış, insanları almışsınız. Dolayısıyla iddianamenin bir an önce hazırlanabileceğini düşünüyorum” dedi.
"Kendisi 100 kilolardan 80 kilolara düştü"
Tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın sağlık durumuna dikkat çeken Bakan, Çalık’ın cezaevinde kalamayacak durumda olduğunu vurgulayarak, “5 arkadaşımızı ziyaret etmek için ziyarete gittim. Mehmet Murat Çalık’la başlamak istiyorum ama onu ziyaret edemedim. Yüksek bir risk barındırıyor, bir süre hastanede yattı, cezaevine nakledildi ve orada da kalp sıkışması sebebiyle yeniden hastaneye sevk edildi, anjiyo oldu. Öncelikle onun tutuksuz yargılanması gerektiğini söyleyerek başlamak istiyorum. Kendisi 100 kilolardan 80 kilolara düştü. Mahir Polat’ın durumu gibi ciddi sağlık riskleri olan ve cezaevi ortamında olmaması gereken bir arkadaşımız" diye konuştu.
"Olağanüstü koşullarda siyaset yapıyoruz"
Gözaltı ve tutuklamaların siyasi süreci olağanüstü hale getirdiğini ifade eden Bakan, yargı baskısının siyaseti doğrudan etkilediğini belirterek, “Mehmet Ali Çalışkan, Heval Savaş Kaya, Tunç Soyer ve Şenol Aslanoğlu’nu ziyaret ettim. Buradan şunu belirtmek isterim, işin siyasi boyutu bir yana, biliyorsunuz her gün bir arkadaşımız gözaltına alınıyor. Bir milletvekili olarak, bizim görev yerimiz parlamentodur. Bizim orada yasama ve denetim görevimiz vardır. Bunun dışında da halkla beraber olmak zorundayız. Ama şu an milletvekili olarak adliyelerde geziyoruz. 2 gün önce Yankı Bağcıoğlu’nun duruşmasındayız. Olması gerekeni yapamıyoruz, olağanüstü koşullarda siyaset yapıyoruz. CHP olarak tüm bunlarla mücadele edecek gücümüz var ama normal bir siyasi süreçten geçmiyoruz" diye konuştu.
Tutuklu sanıklar hakkında iddianamenin bir an önce hazırlanması gerektiğini vurgulayan Bakan, tutuklu yargılamaların adalet sistemine zarar verdiğini söyleyerek, “Tunç Soyer ve 59 arkadaşımız tutuklu. Elbette onların masumiyetine inanırken onların yargılanmasına da itiraz etmiyoruz. Onlar da yargılanabilir, haklarında şikâyet olabilir, suçlanabilirler ama temel itibariyle hukukun kuralı masumiyet karine ve tutuksuz yargılanmasıdır. Tutuklu yargılama da yargı iktidarın sopası haline dönüşür. Bizim buradan İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili, dosya savcısı ve yargıçlardan beklentimiz adil yargılama ve tutuksuz yargılamadır. Son olarak da iddianamenin hızla hazırlanmasıdır. Bunu, Devlet Bahçeli de söylüyor. Ama hukukun evrensel kuralı tutuksuz yargılanmadır. Arkadaşlarımızın tutuksuz yargılanmalarını ve bir an önce iddianamenin hazırlanmasını istiyoruz" dedi.
"Projenin doğru olduğunu düşünüyoruz"
Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le gerçekleştirdiği görüşmeye değinen Bakan, kooperatif modelinin iyi niyetle başlatıldığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Kooperatifle ilgili Tunç Bey, ‘kooperatif konusu geçmişten gelen bir konudur, benden önceki belediye başkanımız döneminde başlayan projelere hiçbir müteahhit teklif vermiyordu. Bu kooperatif yöntemiyle bunu yapmak, müteahhitleri aradan çıkartmak istedik, inşaların uygun fiyatlarla ev sahibi olmasını istedik’ dedi ve projenin kendisine ait olduğunu söyleyerek bunu sahiplendi. Biz de bu projenin doğru olduğunu düşünüyoruz ancak elbette mağdurlar var. İnsanlar üye olmuş ama ev sahibi olamamışlar. Süreç içerisinden belediye yönetimi değişmiş ve sözleşmeler feshedilmiş. Dün mevcut başkanımızın yaptığı bir açıklama da var. O da problemleri çözeceklerini söyledi. Bizim beklentimiz de bu işin bir an önce çözülmesidir. Aslında dolandırıcılık konusunda hiçbir soru sorulmayan arkadaşlarımızın beraat etmeleri ve diğer taraftan da mağdur olan insanların haklarına kavuşmalarıdır.”
"Büyükşehirin hızla çözüm üretmesi gerektiğini düşünüyoruz"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in tutuklu partilileri ziyaret etmeye hazırlandığını da açıklayan Bakan, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin süreci çözmek için adım atması gerektiğini vurgulayarak, “Sayın Genel Başkan tüm tutuklularımızı da programı uygun olduğunda ziyaret edecektir ancak böyle karşı taraf olarak bakmıyoruz olaya. Büyükşehir Belediye Başkanımızın yaptığı 2 açıklama var. Her ikisinde de kooperatifle ilgili hem hak sahiplerinin hem kooperatiflerin çözümü için üzerine düşeni yapacağını söylüyor. Dolayısıyla büyükşehirin hızla çözüm üretmesi gerektiğini düşünüyoruz. Belediyemiz de iradesini 2 defa gerçekleştirdiği açıklamayla bildirmiş oldu" dedi.





