İzmir'deki sağlık kurumlarında hayata geçirilen hastane sınıfları, uzun süreli tedavi gören ve bu nedenle örgün eğitimden uzak kalmak zorunda kalan çocukların eğitim haklarının kesintiye uğramamasını sağlıyor. Bu değerli inisiyatif, öğrencilerin bulundukları her ortamı bir öğrenme alanına dönüştürme misyonuyla hareket ediyor.

Eğitim, hastane koridorlarına taşındı: 5 sınıf, 16 öğretmen

İzmir genelinde, tedavileri nedeniyle okula gidemeyen öğrencilerin eğitimine destek olmak amacıyla 5 farklı hastanede sınıf kurulmuş durumda. Bu sınıflarda 16 özverili öğretmen, öğrencilere kesintisiz eğitim imkanı sunuyor. Hastane sınıflarındaki öğrenci mevcudu, çocukların bireysel tedavi süreçleri ve taburcu olma durumlarına bağlı olarak sürekli bir değişim gösteriyor.

Örnek vermek gerekirse, sınıfın bulunduğu önemli sağlık merkezlerinden İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, sadece 2024-2025 eğitim-öğretim dönemi içerisinde 457 öğrenci hastane sınıfından yararlanma fırsatı buldu. Hâlihazırda, güncel eğitim-öğretim yılı içinde ise 72 öğrenci eğitimlerine burada devam ediyor. Konak Mimar Sinan İlkokulu kadrosuna bağlı iki sınıf öğretmeni, öğrencilerin sağlık koşullarını dikkate alarak hem yatak başında birebir hem de sınıf ortamında dersler veriyor. Hastane sınıfında ders gören öğrenciler, yaşıtlarından geri kalmamanın motivasyonuyla büyük bir mutluluk yaşıyor.

Milli Eğitimden tam destek: "Her çocuğun eğitim hakkı kutsaldır"

Milli Eğitimden tam destek: "Her çocuğun eğitim hakkı kutsaldır"

İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, ajans muhabirine yaptığı açıklamada, her çocuğun eğitim hakkının kutsal ve dokunulmaz olduğunu vurguladı. Yahşi, öğrencilerin bulunduğu her yeri bir öğrenme ortamına dönüştürme gayretinde olduklarını belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı'nın temel ilkesi olan "Her yerde eğitim" doğrultusunda hayata geçirilen hastane sınıflarının, çocukların eğitimine verilen önemin en somut örneği olduğunu ifade etti ve emeği geçen tüm personele teşekkürlerini iletti.

Akademik başarının yanı sıra duygusal gelişim odaklı eğitim

Akademik başarının yanı sıra duygusal gelişim odaklı eğitim

Hastane sınıfında görev yapan öğretmenlerden Hüseyin İşeri, buradaki eğitimin temel amacının öğrencileri ders konularından koparmamak olduğunu söyledi. İşeri, çocukların yaş ve eğitim seviyelerine uygun çalışmalar yürüttüklerini belirterek şunları kaydetti:

"Okullarımızın bize yönlendirdiği ders kitapları, etkinlikler ne varsa onları kullanarak, çocukların eksik kaldığı konuları burada devam ettiriyoruz. Onlara bir anlamda fırsat ve imkan eşitliği sağlıyor, eğitimde sürekliliği arz etmeye çalışıyoruz."

İşeri, sadece akademik başarının değil, aynı zamanda motivasyonun, duygusal ve sosyal gelişimin de en az dersler kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Öğretmenler, birebir eğitimin yanı sıra grup çalışmaları, drama ve rol oynama gibi aktivitelerle çocukların sosyal etkileşim kurmasını sağlayarak, onların bilişsel, bedensel ve kişisel gelişimlerini destekliyor. Buradan ayrılan öğrencilerin sınıflarını ziyarete gelmeleri, öğretmenler için de büyük bir moral kaynağı oluyor.

Öğretmen Gamze Sezer ise sınıf ortamının hastaneye taşınmasının, öğrencilerin okul disiplinini ve aidiyet duygusunu kaybetmemeleri açısından çok olumlu etkiler yarattığına işaret etti. Sezer, öğrencilerin sınıfa geldiklerinde hastalıklarından bir anlık da olsa uzaklaştıklarını belirterek, "Bu sınıf ortamı onlar için bir hava değişimi oluyor. Daha iyi hissettiklerini söylüyorlar. Böylelikle okuldan da kopmamış oluyorlar sınıf ortamı olunca" dedi. Öğrenci sayısının değişkenliğine rağmen, birleştirilmiş sınıf modeli ile her öğrenciyle birebir ilgilendiklerini de sözlerine ekledi.

Hastane sınıfının öğrencileri de bu imkandan duydukları memnuniyeti dile getiriyor. 4. sınıf öğrencisi Sündüs Ahmed, "Bugün öğretmenimle kitap okuduk, resim yaptık. Toplama işlemleri öğrendik. Arkadaşlarımı özledim ama burada da öğretmenlerimle öğreniyorum" sözleriyle mutluluğunu ifade etti.

Kaynak: AA