Son Mühür- Berivan Kaya/ Köy-Koop Birliği Yönetim Kurulu, son aylarda meydana gelen süt krizine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Süt üreticisinin sütünü satamadığına dikkat çeken Köy-Koop, tüketicilerin de süt alamadığına vurgu yaptı.
Finansal yapı kırıldı
Köy Koop Birliği Yönetim Kurulu açıklamasında, " Son aylarda oluşan Süt sektörünün ve süt üreticilerinin karşı karşıya olduğu ciddi bir ekonomik krizle ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirme gereği doğmuştur. 2024 yılı sonu itibarıyla Tarım ve Orman Bakanlığı ve Ulusal Süt Konseyi tarafından belirlenen soğuk süt için 17,15 TL'lik taban fiyat, sektörün önemli bir parçası olan üreticilerin sürdürülebilirliğini sağlamak adına önemli bir adımdır. Ancak, belirlenen fiyatın soğutulmuş süt için 17,15 denmesi, sıcak süt için herhangi bir fiyat belirlenmemesi ve süt toplama maliyetlerinin giderek artması, üreticilerimizin zaten zor durumda olan finansal yapısını daha da kırılgan hale getirmektedir" dedi.
Sanayici ve üretici karşı karşıya
Süt üreticilerinin, maliyetlerin sürekli artması nedeniyle büyük bir ekonomik baskı altında olduğunu vurgulayan açıklamada, "Yem, enerji, iş gücü ve nakliye gibi yüksek maliyetler, üreticilerimizin en temel geçim kaynağı olan süt üretimini neredeyse zarara sokmaktadır. Ancak, sıcak süt için taban fiyat belirlenmemesi, bu sıkıntıyı daha da derinleştirmiştir. Bakanlık ve USK'nın sayfasında yapılan duyuruya göre soğutulmuş çiğ inek sütü 17,15 + soğutma bedeli, nakliye bedeli gibi ifadeler kullanılmıştır. Bu hem üreticilerde hem de örgütlerde kafa karışıklığına neden olmuştur. Bu ifadeye göre sıcak süt 17,15 üzerine artı soğutma, nakliye vb. hizmet bedelleri demek oluyor. Sanayicinin soğuk süt için vermekten kaçındığı 17,15 üreticiler tarafından sıcak süt fiyatı olarak algılanmış , sanayicilerle üretici ve kooperatifler karşı karşıya kalmıştır. Üreticiler, özellikle düşük fiyatlarla karşılaştıkları sıcak süt alımları nedeniyle büyük mağduriyet yaşamaktadır" ifadeleri kullanıldı.
Ekonomik belirsizlik...
Üreticilerin geleceğe dair planlama yapmalarının engellendiğine dikkat çeken açıklamada, "Onların ekonomik belirsizlik içerisinde kalmalarına yol açmaktadır. Üreticilerimizin sütlerini devletin açıkladığı 17.15’ten bile pazarlayamamakta olup özellikle firmalarla sözleşme imzalayamayan üreticilerin prim almaları mümkün olamayacaktır" denildi.
Sıcak süt fiyatı belirlensin
Üreticilerimizin karşılaştığı bu mağduriyetlerin giderilebilmesi için acil çözüm önerileri sıralayan Köy Koop, sıcak süt için taban fiyat belirlenmesi gerektiğine dikkat çekerek, " Üreticilerin maliyetlerini karşılayabilmesi ve zarar etmemesi adına, sıcak süt için de taban fiyat belirlenmeli, bu fiyat düzenli olarak güncellenmelidir" dedi.
Destekleme politikaları güçlendirilmeli
Destekleme politikalarının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Köy Koop, " Süt üreticilerine yönelik destekleme programları artırılmalı ve bu destekler, gerçek anlamda üreticinin maliyetlerini karşılayacak şekilde düzenlenmelidir. Özellikle yem, enerji ve nakliye gibi maliyetlerin arttığı bu dönemde, üreticilerimize doğrudan finansal destek sağlanmalıdır" ifadelerine yer verdi.
Sanayicilerle sözleşme imzalansın
Sanayicilerle sözleşme imzalanması gerektiğini vurgulayan açıklamada, " Süt üreticileri ile sanayiciler arasında güvene dayalı ve uzun vadeli sözleşmelerin imzalanması sağlanmalı, üreticilerin güvenceli bir şekilde ürünlerini satabilmesi için gerekli şartlar oluşturulmalıdır" denildi.
Eğitim şart!
Üreticiye yönelik eğitim ve bilgilendirmenin önemine dikkat çeken Köy Koop, üreticilerin maliyet yönetimi, verimlilik artırma ve sürdürülebilir üretim konularında bilgilendirilmesi ve eğitim verilmesi sağlanması gerektiğine vurgu yaptı.
Yerel ve merkezi iktidara çağrı
Yerel ve merkezi idareye çağrıda bulunan Köy-Koop, "Kısa vadede de yerel yönetimlere ve merkezi yönetime çağrımız, Ramazan ayı boyunca sütlerimizin alınarak peynir, ayran ,yoğurt gibi ürünlere dönüştürülüp ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılmasıdır. Süt üreticileri, Türk tarımının temel direklerinden biridir ve bu üreticilerin mağduriyetlerinin giderilmesi, yalnızca sektördeki istikrarı değil, aynı zamanda gıda güvenliğimizi ve tüketicinin içinde bulunduğu ekonomik krizde de nefes almak adına büyük önem taşımaktadır" dedi.