Son Mühür / Yağmur Daştan - Emeklilerin geçim mücadelesi her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Türkiye Emekliler Derneği’nin (TÜED) araştırmasına göre, 2024 yılı itibariyle Türkiye'deki 16 milyon 154 bin emeklinin yarısı 10 büyükşehirde ikamet ederken, İzmir’de ise bu rakam 1 milyon 176 bin 709 olarak açıklanmıştı. Yıl boyunca temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan emekliler yaklaşan yıl sonu zammı ile birlikte seslerini yükseltirken 2021 Tüm Emekliler Sendikası Örgütleme ve Eğitim Sekreteri İbrahim Yılmaz, yaklaşan kış öncesi derinleşen ekonomik sıkıntıları ve emeklilerin yaşadığı çıkmazı anlatarak, yapılması konuşulan düşük oranlı zamların hiçbir soruna çare olmayacağını vurguladı. Yılmaz, hem ağırlaşan yaşam koşullarına hem de emeklilerin karar mekanizmalarında yer bulamamasına dikkati çekerek örgütlenme çağrısı yaptı.
‘Oğlundan kızından dilenerek yaşıyorlar’
2021 Tüm Emekliler Sendikası Örgütleme ve Eğitim Sekreteri İbrahim Yılmaz, “Emekliler, inanın zor koşullarda yaşamaya çalışıyor. Birçok emekli oğlundan, kızından dilenerek ayı geçirmek için mücadele ediyor. Hele de kirası olanlar gerçekten çok ama çok zor durumda. Son zamanlarda şunu çok duymaya başladık; birçok emekli geçimlerini sağlamak için marketlerden borç alışveriş yapmaya başlamış. Bu durum ne kadar kötüye gittiğimizin en büyük göstergelerinden biri. Yaşını başını geçmiş insanlar maalesef ki buna tamah etmek zorunda kalıyor. Bu yıl emekliler için yüzde 15 ila 16 arasında bir zam yapılacağı konuşuluyor. Eğer gerçekten o oranda bir zam yapılırsa hiçbir sıkıntının önüne geçilemez. Bu da demek olur ki emekliler aç kalmaya devam eder” dedi.
‘Kış boyunca tek göz odada yaşıyorlar’

Kış mevsimine girerken birçok emeklinin dertlerinin katlandığının da altını çizen Yılmaz, “Kış demek bizim için masrafların artması demek. Eskiden kömürü nasıl alacağımızı düşünürdük şimdi ise doğalgaz faturalarını nasıl ödeyeceğimizi düşünmekten gözümüze uyku girmiyor. Birçok arkadaşımız kış boyunca sadece bir odada yaşıyor; bir odada doğalgazı çalıştırıyor, televizyonun ışığı ile koca geceyi geçiriyor. İnsanlar nereden kısacaklarını şaşırdı. Kışın doğalgaz parası bin liradan aşağıya gelmiyor. Bunun yanında elektrik ve su faturası da var. Bunları ödeyince insanlar yiyecek bir şey bulamıyor. Yıllardan beri bu ülkede emekliler pazarlardan artık toplamak zorunda kalıyor. Karton toplayanlar bile var. Bilinmeli ki ekonomik dar boğazdan çıkmanın yolu emeklilerin bütçesinden kesmekten geçmez. Kim bunu düşünürse hataya düşer” ifadelerini kullandı.
‘Neden o masada biz yokuz?’

SGK mevzuatındaki değişiklikle hem çalışıp hem emekli maaşı alma döneminin sona erdiği konusundaki gelişmeleri de değerlendiren Yılmaz, “Şu anda emeklilerimizin en az yüzde 40’ı çalışıyor. Bu kararla birlikte zaten zar zor geçinen tabakaya bir katman daha eklenecek. Emeklilerin refaha kavuşması için bazı şeylere ‘Dur’ dememiz gerekiyor. Bunun da başı örgütlülükten geçiyor. Ne yazık ki şu anda emeklilerimiz örgütlü değil. Şu anda emekliler için 7 ila 8 sendika var ama emekliler birleşemiyor. O yüzden de ciddiye alınmıyoruz. Asgari ücret görüşmelerine emeklileri davet etmiyorlar. Emeklinin olmadığı bir masa asla düşünülemez. Neden o masalarda biz yokuz? Neden biz hakkımızı kendimiz savunamıyor, kendi sözümüzü kendimiz söyleyemiyoruz? Biz neden geçinmek için pazarlık yapamıyoruz? Bunun tek nedeni örgütlü olmamamız. 16 milyon emekli bir araya gelse bizi ciddiye alırlar. Nasılsa biz içimizde paramparçayız, ‘Emeklileri dinlemesek de olur’ diyorlar. Kimse unutmasın: Birleşmezsek tek göz odaya mahkum oluruz. Manavdan, pazardan sebzeleri tek tek toplamaya devam ederiz” diye konuştu.





