Son Mühür/ Merve Turan - Son Mühür TV’de yayınlanan Tunç Erciyas’ın yönettiği Gündem Masası programında Gazeteci Hasan Çölmekçi ve Gazeteci Yağmur Daştan, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kordon düzenlemesi ve gri su projesi başta olmak üzere kentteki öncelikli yatırımları kapsamlı biçimde değerlendirdi. Tartışmada geçmiş dönem uygulamaları, kentsel hafıza, sürdürülebilirlik ve kaynak kullanımı üzerinden dikkat çekici eleştiriler dile getirildi.

Gündem Masası-3

Programda sözü alan Tunç Erciyas, “Geçtiğimiz günlerde yapılan toplantıda Cemil Tugay Kordon düzenlemesi ve gri su projesini gündeme getirdi. Ne düşünüyorsunuz?” sorusunu yöneltti.

Hasan Çölmekçi ise Kordon’un yeniden markalaştırılmasının mümkün olmadığını belirterek değerlendirmesine şu sözlerle başladı: “Cemil Bey bir şeyler yapmak istiyor ama Kordon zaten bir marka. Kordon’u tekrar bir marka yapamazsınız. Birincisi bu. İkincisi, Kordon ne zaman düzenlenmiş? Rahmetli Ahmet Piriştina döneminde bir düzenleme yapılmış. Daha önce Özfatura oraya otoyol yapacaktı, sonra köprü ayakları kesildi ve İzmir’in en büyük yeşil alanlarından biri haline getirildi. 2000 yılında orada bir düzenleme yapıldı. 2016’da Kocaoğlu döneminde Kordon esnafına ve Kordon’un tamamına yönelik düzenlemeler yapıldı. En büyük düzenleme ise bu yıl oldu; esnafların tenteleriyle ilgiliydi ve esnaftan para alındı. Her şey tek tip hale getirildi.” dedi.

Çölmekçi, sonraki yıllarda da düzenlemelerin sürdüğünü hatırlatarak, “2020’de yine oldu. Tunç Soyer döneminde de bir düzenleme yapıldı, tramvay konuldu. Kordon halkın denizle buluştuğu bir yer. Aslında oraya hiçbir şekilde araç girmemesi gerekir” şeklinde konuştu.

“Gökdelen Kordon’un ruhunu öldürür”

Kordon’un mimari dokusuna dikkat çeken Hasan Çölmekçi, geçmişte verilen imar kararlarının bölgenin kimliğini zedelediğini belirterek, dokuların öldüğünü söyledi. Çölmekçi sözlerine şu şekilde devam etti: “Zamanındaki belediye başkanları iki katlı evlerin yerine çok katlı imar vererek bu dokuyu öldürdü. Bundan sonra da bazı gökdelenler yapılmaya başlandı; bunlardan biri de gazeteciler cemiyetinin olduğu alan. Kordon gökdelen yeri değildir. Oranın en güzel yanı iki katlı evlerdir. Bundan sonrası için lütfen oraya gökdelen izni verilmesin. Cemil Tugay bir projeye başlayacaksa bununla başlasın.”

Çölmekçi, öncelik sıralamasına da dikkat çekerek, “Ondan önce gidip fuarı düzenlesin. Orada bir Kültürpark var, değeri var” ifadelerini kullandı.

Hasan Çölmekçi

“Gri su projesi net anlatılmadı”

Gri su projesine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Çölmekçi, Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın açıklamalarını hatırlatarak şunları söyledi: “Başkanın kendi ağzından gri su şu demek: Önce kendi kamu binalarımızla başlayacağız. El yıkadığımız, sifon çektiğimiz suların yüzde 30’unu, nasıl yapılacağı tam açıklanamadı ama geri kazanımla arıtıp sulamada, yangın söndürmede ve temizlikte kullanacağız dedi. Önce kendi binalarımız, sonra kamu binaları, sonra evler.”

Bu noktada geçmiş projelere de gönderme yapan Çölmekçi, “Tunç Soyer döneminde Sünger Kent diye bir proje vardı. Şimdi Sünger Kent’ten eser kaldı mı?” diye sordu.

“Devlette ve belediyede devamlılık esastır”

İzmir’in uzun süredir “deneme tahtasına” çevrildiğini savunan Çölmekçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir’i 25 yıldır deneme tahtasına çevirdiler. Devlette devamlılık vardır, belediyelerde de devamlılık olması gerekir. CHP’li bir belediye başkanı bir proje yapıyor, ondan sonra gelen CHP’li belediye başkanı onu yıkıp atıyor. Sanki düşmanlık varmış gibi, sanki başka bir partiden gelmiş gibi davranılıyor.”

Gri suyun maliyetine de dikkat çeken Çölmekçi, “Bu suyu arıtacağım diyorsun, peki ne kadar pahalı? En pahalı arıtma deniz suyudur, ardından da lağım suyu gelir. Sen bu suyu arıtırsan ne kadar faydalı olur?” diye konuştu.

“Önce görünen sorunlar çözülmeli”

Kent estetiğine ilişkin örnekler veren Çölmekçi, İzmir ile Konya’yı karşılaştırarak şu ifadeleri kullandı: “Konya’nın girişine bakıyorum; yemyeşil, geniş yollar, tertemiz binalar. Bizim İzmir’in girişlerine bakıyorum. Binin bir İzban’a, Halkapınar’a gelin; bakmaya utanırsınız. Turistler geliyor. Hiçbir şey bilmiyorsanız binaları boyayın. Önce bunları yapmamız gerekirken, yapamayacağımız, çok para isteyen projelere yöneliyoruz.”

Yağmur Daştan-2

“Kordonun ihtiyaçları var ama öncelik meselesi”

Yağmur Daştan ise her dönemde Kordon’un gündeme gelmesine dikkat çekerek, şu değerlendirmede bulundu: “Göreve gelen her başkan Kordon diyor. Bence de bazı ihtiyaçları var. Beş, on yıl önceki Kordon şu an var mı? Hayır, yok. Mekân kalitesinin çok düştüğünü düşünüyorum ve bazı dokunuşlar gerekli. Ancak baktığımızda çok daha öncelikli projelerimiz de var. Mesela gri su.”

Daştan, bilim insanlarının görüşlerine de değinerek, “Evet, gri suyun kullanılması gerekiyor ama İzmir’de şu anda çok yolumuz olduğu da söyleniyor. Biz bir ara çöpleri bile toplayamıyorduk. Evlerden çöpü toplayamazken suyu nasıl toplayacağız? O aşamaya nasıl geleceğiz?” sorularını yöneltti.

“Bilim insanları uyarıyor: İzmir susuzluğa gidiyor”

Hasan Çölmekçi, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden akademisyenlerin uyarılarına dikkat çekerek, “Profesörler İzmir’in susuzluğa doğru gittiğini söylüyor. Dünyada su sıkıntısı başlıyor. Buna rağmen yatırımlarımızı İZSU’nun kaçaklarına yönelik yapmazsak İzmir susuzluğa sürüklenir. Bilim insanları yağmur suyunun mutlaka toplanması gerektiğini söylüyor” dedi.

Yağmur Daştan da gri su konusunda bilim insanlarının alternatif önerilerini aktararak, “Evlerden toplanması çok kıymetli ama ilk işaret edilen yer Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi. Böyle bir kapasitemiz varken neden daha zoru tercih ediyoruz? Halihazırda elimizde böyle bir tesis varken neden değerlendirmiyoruz?” ifadelerini kullandı.

“Vatandaş adına hesap sormak zorundayız”

Programın sonunda Hasan Çölmekçi, sert eleştirilerle sözlerini tamamladı: “Vatandaş adına buradan hesap sormakla yükümlüyüz. Nereye gitti bu paralar ey Cemil Tugay? Tunç Soyer’in Sünger Kent projesinde harcanan paralar toprağa mı gömüldü? Kentte bir proje yapılırsa alkışlarım, objektif bir adamım. Tunç Soyer Büyükşehir Belediye Başkanıyken Cemil Tugay Karşıyaka Belediye Başkanıydı ve aralarında ciddi sıkıntılar vardı. Bugün yaşananların yansımaları da bunlardır.”

Muhabir: Merve Turan