Son Mühür- Berivan Kaya/ İzmir Kent Konseyi’nde olağan kongre heyecanı yaşanacak. İzmir Kent Konseyi olağan kongre öncesinde 3 aday öne çıktı. İzmir Kent Konseyi Başkanlığı için Nusret Doğan Albayrak, Özgür Topaç ve Ferdi Erten adaylıklarını açıklayan isimler oldu.
BÜYÜKŞEHİR MÜDAHİL OLACAK MI?
İzmir Kent Konseyi Başkan Adayı Ferdi Erten, Büyükşehir cephesinin kongreye müdahil olacağı iddialarına ilişkin, "Kent konseyi seçimleri yerel demokrasinin en güzel örneklerinden biridir. Belediye başkanımız Cemil Tugay’ın bu seçimin en demokratik şekilde gerçekleşmesi için gereken özveriyi göstereceğini düşünüyorum. Kent konseylerini önemseyen belediye başkanları orada bu görevi en iyi icra edecek ve bu alana her anlamda güç katacak ve tecrübelerini aktaracak olan paydaşlarıyla çalışmayı ister. Bu anlamda belediye başkanımızın da fikir ve görüşleri bizler için kıymetlidir" dedi.
ARKA BAHÇE GİBİ GÖRÜNEN KENT KONSEYİNİN HAREKET ALANI GENİŞLEYECEK!
Kent konseylerinin belediyelerin arka bahçesi olduğu söylemlerine yanıt veren Erten, "2005 yılında kent konseyleri 5393 sayılı belediye kanunu ile yasalaştı. Dolayısıyla dışarıdan bakıldığı zaman belediyenin gölgesinde kalan yapılar gibi gözüküyor. Biz görev yaptığımız süre boyunca bu önyargıyı kırmaya çalıştık. Sadece yerel idare ile değil merkezi idare ve kuruluşlarla da işbirliği yapılmalı. En başta Büyükşehir Belediye Başkanımızla güzel projelere imza atacağız. Bunun yanı sıra, kent konseyi başkanı ve yürütme kurulu performansı da çok önemli. Önümüzdeki dönem nitelikli, verimli, liyakat sahibi bir kadro ile eminim ki, 'belediyenin arka bahçesi gibi görünen' kent konseylerinin hareket alanını geliştirerek, tüm bileşenlerle güzel işlere imza atacağız" ifadelerine yer verdi.
KENT İÇİN EN İYİ VİZYONU ORTAYA ÇIKARMAK ADINA...
Kent konseylerinin, halkın doğrudan katılımını esas alan ve ortak aklı ön plana çıkaran sivil bir oluşum olduğuna dikkat çeken Ferdi Erten, " Tüzel kişiliğimiz olmasa da güçlü bir yapıya sahip olan kent konseyleri, kentteki yerel ve merkezi idarenin, meslek kuruluşlarının, sendikaların ve bir çok bileşen ile hareket eder. Kent konseyleri yatay bir örgütlenme yapısına sahip. Ben de sivil toplum içerisinde gelen biri olarak sivil toplumun kent konseyinden bağımsız olmaması gerektiğini düşünüyorum. Kent konseyinin temel ilkesi sivil toplumu güçlendirmektir. Sivil toplum, kent konseyi için kaldıraç görevi görüyor. Kente katkı koyan tüm bileşenlerin kent konseyi altında bir araya getirilerek katılımcı demokrasiyi yaygınlaştırabilmesi için aday oldum. Bu kent için en iyi vizyonu ortaya koyabilmesi adına aday oldum" ifadelerine yer verdi.
KENT KONSEYİ'NİN NE İŞ YAPTIĞINI BİLMEYENLER VAR...
Vaatlerini anlatan Ferdi Erten, "Bizim kadın, engelli, gençlik ve çocuk meclislerimiz var. 22'de aktif çalışan grubumuz var. Tüm bileşenlerimizi tek tek ziyaret ederek taleplerini alacağız. Hangi alanlarda işbirliği yapacağımıza dair fikir alışverişinde bulunacağız. Bu kentte Kent Konseyi'nin ne iş yaptığını bilmeyen insanlar var. Halka ve kurumsal üyelere bunu anlatmak lazım. STK'ları ziyaret edeceğiz. Halk toplantıları gerçekleştirerek, yerel idarelerin eksik kaldığı yerlerde öncülük edeceğiz. Yılda 2 kez yapılan genel kurul ile sınırlı kalmayacak, katılımı arttıracak programlar yapacağız. Yerel sorunların halk nezlinde tartışılıp çözüm arandığı ve yönetim ile vatandaş arasında bilgi akışı sağlayarak, vatandaşların yerel demokrasiye ve kente katkı koyabilmesini mümkün kılacağız" dedi.
İZMİR'İN POTANSİYELİ İYİ DEĞERLENDİRİLMELİ
30 ilçesi olan bir kentte sadece bir kaç ilçede sivil toplum yerleşkesi olduğuna dikkat çeken Ferdi Erten, " Büyükşehir Belediyesi'nin öncülüğünde sivil toplum yerleşkelerinin temelini atmamız lazım. Sivil toplum, yerel yönetimleri güçlendirecek bir hale getirilmeli. Büyükşehir Belediyemiz eminim ki sivil topluma verdiği değer neticesinde güçlü işbirliği yapacaktır. İzmir halk dayanışması ve aktivizm potansiyeli olan bir kent. Bu potansiyel iyi değerlendirilmeli. Kenti tehdit eden konularda etkinlikler yaparak katılımcı değil öncü rol oynamamız lazım" diye konuştu.
LİSE ÇAĞLARI DÖNÜM NOKTASI OLDU
Kent Konseyi geçmişini anlatan Erten, "Lise çağlarımda STK'lara olan ilgim ve merakım başladı. Bu süre zarfında seçme ve seçilme hakkına eriştim. Lise çağında okul başkanı olmuştum. Okul başkanlığı benim için dönüm noktası oldu. Reşit olmadığım bir yaşta ülke gündemine, siyasi sorunlara, toplumsal olaylara ilgilim artarak devam etti. Kent konseyi geçmişim 15 yıla dayanmakta. 15 yıl boyunca bu işin mutfağında görev aldı. Karabağlar ve Konak kent konseylerinde çalıştım. Sivil gençlik oluşumu ve gençlik yapılanmasında yer aldım. Bir çok STK ve derneklerde yöneticilik yaptım" dedi.
KÖKKILINÇ DÖNEMİNE ÖVGÜ
İzmir Kent Konseyi Başkanı Avukat Nilay Kökkılınç'ın dönemini değerlendiren Erten, "Nilay Hanım hukukçu kimliği ile kısa sürede kent konseyi başkanlığına adapte olup, yürütme kurulu ile uyumlu bir süreç geçirdik. Yaptığımız yönerge değişikliği de en güzel örneklerinden birisidir. Kente dokunan, kentte yaşayan tüm bireyleri kucaklamak adına güzel bir yönerge hazırlamaya çalıştık. Bunlardan birisi de, tüm organlarda fermuar sistemini hayata geçirmek oldu. Kadınların karar alma organlarında daha fazla yer alması olmazsa olmazdır. Yürütme kurulu sayımızı arttırdık. Genel Kurulda STK'ları 5 kişi temsil ediyordu, artık 10 kişi temsil edecek" ifadelerini kullandı.