Son Mühür/Gamze Eskiköy- Tüm Yerel Yönetim Çalışanları Sendikası (TÜM YEREL-SEN), 6 Temmuz 2025 tarihinde sosyal medya platformu X’te yaptığı bir paylaşım nedeniyle eski AK Parti milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı hakkında “Suç işlemeye tahrik”, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve kurumlarını aşağılama”, “Anayasayı ihlal” ve “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret” suçlarından suç duyurusunda bulundu.

"Düdük çalıp beyaz bir sayfa açmalıdır"

Sendikanın vekili Avukat Uğur Yusuf Demir tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan suç duyurusunda, şüpheli Ahmet Hamdi Çamlı'nın 6 Temmuz’da sosyal medya hesabından paylaştığı:

“Kadim bir geçmişe sahip Aziz Millet ve Büyük Devlet, kanlı 1923 darbesiyle hesaplaşmadan ve helalleşmeden, Yeni, Terörsüz ve Büyük Devlet yolunda ilerleyemez...!
Bir düdük çalıp, yeni, onurlu ve beyaz bir sayfa açılmalıdır...!”ifadeleriyle alenen suç işlediği belirtildi.

"Akla hayale gelmeyecek seviyesizlikte"

Dilekçede, bu ifadelerin Cumhuriyet rejiminin meşruiyetini hedef aldığı, Atatürk’ün hatırasına ağır hakaret içerdiği ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği ifade edildi. Sendika, söz konusu paylaşımın geçmişte milletvekilliği yapmış bir kişi tarafından yapılmış olmasının vahameti daha da artırdığına dikkat çekerek, Çamlı’nın ifadeleri için “akla hayale gelmeyecek seviyesizlikte” ifadesini kullandı.

“Cumhuriyet Savcıları re’sen harekete geçmedi, bu daha vahim”

Dilekçede, suç işlendiği açık olmasına rağmen olayın üzerinden geçen üç günde tek bir Cumhuriyet savcısının re’sen işlem başlatmaması da eleştirildi. Şu ifadelere yer verildi:

“Bu durum, söz konusu seviyesiz ve açıkça suç teşkil eden ifadelerden çok daha vahim, çok daha düşündürücü, çok daha umutsuzluğa düşüren bir gelişmedir.”

“Bu zihniyet medeni toplum için tehdittir”

TÜM YEREL-SEN dilekçesinde, Çamlı’nın açıklamaları için “tarihten, demokrasiden, Cumhuriyetten, insan hakları ve özgürlüklerinden, barışçı, birleştirici ve bütünleştirici temel değer ve kazanımlardan, Atatürk’ten ölesiye nefret eden” ifadeleri kullanıldı. Bu yaklaşımın yalnızca suç değil, aynı zamanda medeni toplum için açık bir tehdit oluşturduğu vurgulandı.

“İfade özgürlüğü adı altında nefret söylemi teşvik ediliyor”

Dilekçede, bu tür beyanların "ifade özgürlüğü" kılıfıyla cezalandırılmamasının, demokratik değerleri zedelediği belirtildi. “Asıl irade sahiplerinin dahi dillendirmeye cesaret edemeyeceği seviyesizlikte” sözlerin kamuoyuna sunulmasının alenen suç olduğu belirtildi.

Dilekçede, Cumhuriyet savcılarına doğrudan sorumluluk yüklendi ve şu satırlara yer verildi:

“Yalnızca savcılar Türkiye’de Cumhuriyet Savcısı unvanı taşımaktadır. Çünkü öyle zaman olur ki, Cumhuriyeti korumak için başbakandan, bakandan, validen bile hesap sormak gerekebilir.”

Suçlamalar ve hukuki dayanaklar

Suç duyurusunda, şüphelinin eylemlerinin TCK 214, 216, 301 ve 309. maddeleri ile 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanun’a açıkça aykırı olduğu ifade edildi. Şüphelinin söz konusu paylaşımı ile mevcut anayasal düzeni hedef aldığı, halkı ayrıştırdığı ve nefret söylemi ile suça tahrik ettiği belirtilerek şu değerlendirme yapıldı:

“Anayasanın 1., 2. ve 4. maddeleri gereği devletin şekli Cumhuriyet’tir ve bu nitelik değiştirilemez. Bu paylaşım mevcut Cumhuriyet rejimini sona erdirme çağrısı niteliğinde olup, açık bir tehdit taşımaktadır.”

“Hiç kimse Anayasa’dan üstün değildir”

Sonuç ve istem kısmında ise şu ifadelere yer verildi:

“Anayasayı ihlal suçunun kim tarafından işlendiği önemli değildir. Hiç kimse kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz. Hiç kimse Türk Ceza Kanunu’ndan münezzeh değildir. Cumhuriyetin temel değerlerine yapılan bu saldırı, tüm vatandaşlarımızı ilgilendirmektedir"

TÜM YEREL-SEN, şüpheli hakkında derhal soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması talebinde bulundu. Dilekçeye ilgili paylaşımın ekran görüntüleri ve vekâletname de eklendi.

Muhabir: GAMZE ESKİKÖY