Son Mühür / Gamze Eskiköy - Kadın cinayetleri Ocak ayında da durmadı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun raporuna göre, 33 kadın hayatını kaybetti. Kadınların çoğu evlerinde öldürülürken, en sık kullanılan yöntem ateşli silah oldu. Raporda, kadın cinayetlerinin büyük bir kısmının en yakınları tarafından işlendiği belirtildi.
Kadınlar kimler tarafından öldürüldü?
Ocak ayında öldürülen 33 kadının 8’i evli olduğu erkek, 5’i birlikte olduğu erkek, 6’sı akrabası, 3’ü tanıdığı, 3’ü oğlu, 3’ü kardeşi, 2’si eskiden evli olduğu erkek ve 1’i babası tarafından öldürülmüştür. Bu ay kadınların yüzde 24’ü evli olduğu erkek tarafından öldürüldü.
Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü
Kadınların 23’ü evinde, 3’ü sokakta, 1’i ıssız bir yerde, 1’i hastanede ve 1’i parkta öldürülmüştür. 4 kadının öldürüldüğü yer tespit edilememiştir. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 70’i evlerinde öldürüldü.
Kadınlar en çok ateşli silah ile öldürüldü
Bu ay öldürülen kadınların 17’si ateşli silahlarla, 8’i kesici aletle, 3’ü boğularak, 2’si darp edilerek, 1’i yakılarak öldürüldü. İki kadının nasıl öldürüldüğü tespit edilememiştir. Bu ay öldürülen kadınların yüzde 52’si ateşli silah ile öldürüldü.
En çok kadın cinayeti işlenen 2024 yılından sonra, 2025 “Aile Yılı” ilan edildi
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun yaptığı açıklamaya göre; Siyasi iktidar, 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etti. 2024 yılı ise en yüksek kadın cinayeti verisinin kaydedildiği yıldı. 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesi, kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığın yoğun olduğu bir ülkede oldukça tartışmalı bir yaklaşımdır. Kadınlara yönelik işlenen suçların önemli bir kısmının aile içinde gerçekleştiği bilinirken, aile kurumunu öncelemek yerine kadınları ve çocukları güçlendirmek öncelikli hedef olmalıdır.
2024 yılında 226 kadın, evli oldukları erkekler, babaları veya oğulları tarafından öldürülmüştür. Aile, bir sosyal destek mekanizması olarak önemli bir rol oynasa da, sağlıksız aile yapıları birçok sorunun da temel kaynağıdır. Kadınları şiddetin ve istismarın olduğu aile ortamlarında zorla tutmaya yönelik politikalar, bireysel hak ve özgürlükleri tehdit etmektedir. Yargı paketi kapsamında getirilmek istenen aile arabuluculuğu ve süreli nafaka gibi uygulamalar, kadınların şiddet gördükleri evlilikleri sürdürmelerini zorunlu kılacak düzenlemelerdir.
Bu tür uygulamalar, kadınların bireysel özgürlüklerine ve güvenliklerine zarar vermekte, şiddet döngüsünü pekiştirmektedir. Yargı paketinde bulunan kadınlarla ilgili düzenlemelerin büyük çoğunluğu kadınların kazanılmış haklarına bir saldırıdır. Henüz yaşayan bireylerin temel insan haklarını koruyamazken, nüfusun niteliğine değil niceliğine odaklanmak ve bunu bir demografi sorunu olarak görmek yanlıştır. Türkiye'de her gün en az bir kadın, toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık nedeniyle öldürülmektedir. Bu gerçeklik karşısında öncelikli sorunun doğurganlık oranları olarak yansıtılması büyük bir yanılgıdır. Toplumun öncelikli sorunu, temel insan haklarına erişemeyen yurttaşlardır. Siyasi iktidarın öncelikli konusu doğum oranları ve ailenin korunması değil; her gün yaşam mücadelesi veren kadınlar ve çocuklar olmalıdır
Hukuksuz tutuklamaların karşısındayız
Siyasi iktidar 2025 yılı itibariyle baskılarını artırdı. Birçok belediyeye halkın seçim iradesi yok sayılarak kayyum atamaları yapıldı, belediye başkanları tutuklandı. Demokrasiye yönelik bu müdahaleler, halkın temsil hakkını tehdit ediyor. 12 yıl önce gerçekleşen Gezi Parkı direnişi nedeniyle hâlâ insanlar tutuklanıyor. Siyasi iktidar, tutuklamak istediği kişiler için çeşitli gerekçeler üreterek hukukun bağımsızlığına gölge düşürüyor.
Buna rağmen Pınar Gültekin davasında Yargıtay, "canavarca hisle" öldürme olmadığı gerekçesiyle fail Cemal Metin Avcı'nın cezasını bozdu ve "haksız tahrik" indirimi uygulanmasını talep etti. Rojin Kabaiş'e ne olduğunu hala bilmiyoruz. Suçluların korunup aklanmaya çalışıldığı bir ortamda, birçok insan hukuksuz tutuklamalarla karşı karşıya kalmaktadır. Adalet sistemi, toplumda eşitliği ve güvenliği sağlamak yerine, siyasi iktidarın çıkarlarına hizmet eden bir araç haline getiriliyor.