Ege’nin sessiz yüzü Köyceğiz, doğayla insanın uyum içinde yaşadığı nadir yerlerden biri olma özelliğini 2025’te de koruyor. Muğla’nın güneydoğusunda yer alan ilçe, Köyceğiz Gölü’nün çevresine kurulu yapısıyla doğa, tarih ve kültürün bir arada var olduğu bir dünya sunuyor.
Tarihle doğanın buluştuğu topraklar
Köyceğiz’in geçmişi 1860 yılına kadar uzanıyor. O yıllarda küçük bir yerleşim yeri olarak kurulan ilçe, zamanla Ege’nin en özel doğal ve kültürel miras alanlarından biri haline geldi. Antik çağlardan bu yana Kaunos Antik Kenti’ne ev sahipliği yapan Köyceğiz, kaya mezarları, liman kalıntıları ve tarihi surlarıyla adeta geçmişin izlerini bugüne taşıyor. Her taş, her yol, binlerce yıllık bir hikâyenin parçası gibi.

Köyceğiz Gölü: İlçenin kalbi
İlçenin kalbi sayılan Köyceğiz Gölü, Türkiye’nin en önemli tatlı su – lagün ekosistemlerinden birini oluşturuyor. Dalyan Kanalı üzerinden Akdeniz’e bağlanan bu göl, hem göl hem de deniz canlılarının bir arada yaşadığı ender alanlardan biri. Kuş gözlemcileri için benzersiz bir cennet sayılan bölge, yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda caretta caretta kaplumbağalarının göç rotasında bulunmasıyla da dikkat çekiyor.
Şifalı sular, doğal bir huzur
Gölün kıyısındaki Sultaniye Kaplıcaları, bölgenin termal turizmdeki en önemli noktalarından biri. Şifalı mineralli sularıyla tanınan bu alan, hem sağlık hem de huzur arayanların vazgeçilmez durağı. 2025 yılı itibarıyla termal turizme olan ilgi hız kesmeden devam ediyor.

Eko-turizmin yükselen değeri
İzmir ve Köyceğiz arası 270 kilometre. Yaklaşık 3 saatte varılabiliyor. İzmirliler Köyceğiz'i tercih ediyor. Köyceğiz, son yıllarda eko-turizm açısından da ön plana çıkıyor. Büyük tatil merkezlerinin kalabalığından uzak, doğayla uyumlu konaklama seçenekleriyle dikkat çekiyor. İlçe merkezinde ve göl çevresinde butik oteller, bungalov evler ve kamp alanları çoğalırken, sürdürülebilir turizm anlayışı bölgede öncelikli hale gelmiş durumda.
Köyceğiz halkının doğayla uyumu
İlçe halkı, doğayla uyumlu yaşam biçimini sürdürmeye özen gösteriyor. Zeytincilik, narenciye üretimi ve bal üretimi, bölgenin geleneksel geçim kaynakları arasında yer alıyor. El sanatları ve yerel üretim kültürü ise hem ekonomiye hem de yerel kimliğe katkı sağlıyor.

Huzurun coğrafyası değil, duygusu
Köyceğiz, sadece bir coğrafya değil; doğanın kalbinde hissedilen bir huzur. Sabahları göl sularına vuran güneş, çam ormanlarından gelen reçine kokuları, akşamları ise sazlıklarda esen rüzgarın sesi… Bu sessiz ritim, Köyceğiz’in özünü oluşturuyor.
2025 yılı itibarıyla ilçe, hem yerel halkın yaşam kalitesini artıran projelerle hem de doğaya saygıyı esas alan turizm politikalarıyla geleceğe emin adımlarla ilerliyor.





