İzmir'in Urla ilçesinde bulunan Urla Atatürk İlkokulu’nun 3-B sınıfı öğrencileri, 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabulünün 104. yılına özel anlamlı bir çalışmaya imza attı. Üç ay boyunca süren eğitim sonucunda 36 öğrenci, İstiklal Marşı’nın ilk iki kıtasını işaret diliyle okumayı öğrendi.
Sınıf öğretmeninin hayali
Sınıf öğretmeni Sema Eraltuğ, 27 yıllık meslek hayatında işaret dilini öğretmenin her zaman hayali olduğunu belirtti. Eraltuğ, "Engellilerin dünyasını anlamak kadar çocukların bilişsel ve duygusal gelişimini desteklemek açısından da işaret dili çok önemli. Daha önce Engelliler Günü kapsamında da benzer çalışmalar yaptık. Öğrencilerim bu süreci büyük bir ilgi ve sevgiyle karşıladı" dedi.
Eğitim sürecinin öğrenciler için farklı bir deneyim sunduğunu vurgulayan Eraltuğ, "İşaret dili sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda çocukların empati duygusunu güçlendiren bir unsur. Günümüzde empati eksikliği büyük bir problem. Bu tür çalışmalarla çocuklar hem farkındalık kazanıyor hem de ikinci bir dil öğrenmenin avantajlarını yaşıyor" diye konuştu.
"Güzel bir dünya için bu tür çalışmalara yer vermeliyiz"
Öğrencilerin sadece matematik ve Türkçe gibi derslerle değil, sosyal becerilerle de donatılması gerektiğini belirten Eraltuğ, mesleğe yeni başlayan öğretmenlere seslenerek, "Çocuklarımızı her alanda geliştirmeye özen göstermeliyiz. Onları empati, farkındalık ve duyarlılıkla büyütmek, akademik başarıdan daha değerli. Güzel bir dünya kurmak istiyorsak bu tür çalışmalara daha fazla yer vermeliyiz" dedi.
Küçük yaşta bilinçlenme
İşaret dili eğitmeni Deniz Serin ise küçük yaşlarda farkındalık kazandırmanın önemine dikkat çekerek, "Ailemde işitme engelli bireyler olduğu için bu konunun ne kadar kritik olduğunu yakından biliyorum. İşitme engelli bireyler günlük yaşamda büyük zorluklarla karşılaşıyor. Bu nedenle çocukların küçük yaşta bilinçlenmesi çok kıymetli" ifadelerini kullandı.
Urla Atatürk İlkokulu’nda gönüllü olarak dersler verdiğini belirten Serin, öğrencilerin işaret dili öğrenme konusundaki ilgisinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Serin, "Bir öğrencim, tatile gittiğinde işitme engelli biriyle karşılaştığını ve öğrendiği ilk kelime olan 'merhaba' ile ona selam verdiğini söyledi. Bu tür deneyimler, farkındalığın ne kadar erken yaşta gelişebileceğini gösteriyor" dedi.
Zorunlu ders olmalı
İşaret dili eğitiminin resmî müfredata alınması gerektiğini vurgulayan Serin, "Şu an gönüllü olarak elimden geldiğince ders veriyorum. Ancak bu eğitimlerin haftada birkaç saatle sınırlı kalması yetersiz. İşaret dilinin okullarda zorunlu ders olarak öğretilmesi en büyük arzum" ifadeleriyle çağrıda bulundu.