Ortaokul yıllarında öğretmeninin hazırlattığı kartondan fotoğraf makinesiyle başlayan serüveni, ablasının 16 yaşında hediye ettiği gerçek bir fotoğraf makinesiyle profesyonel bir boyuta taşındı. Kocaman, 1986 yılında kurucuları arasında yer aldığı İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği'nde (İFOD) 39 yıldır eğitmenlik yaparak bilgi ve deneyimlerini genç nesillere aktarıyor.
Fotoğrafla Başlayan Yolculuk
Tayfun Kocaman'ın fotoğraf sevgisi, çocuk yaşlarda öğretmeninin yönlendirmesiyle başladı. Ablasının doğum günü hediyesi olarak aldığı fotoğraf makinesiyle 1970 yılında ilk karelerini çeken Kocaman, o günden bu yana fotoğraf sanatına olan ilgisini hiç kaybetmedi. Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun olduktan sonra çeşitli sektörlerde çalışan Kocaman, fotoğrafı hayatının vazgeçilmez bir parçası olarak sürdürdü.
'Fotoğraf Benim İçin Bir Yaşam Tarzı'
Fotoğrafı ticari bir kazanç kapısı olarak görmediğini belirten Kocaman, sanatın kendisi için bir tutku olduğunu vurguladı. 1986 yılında İFOD'u kurduktan sonra dernekte farklı görevlerde yer aldığını belirten Kocaman, “Fotoğraf çekmek benim için sadece bir hobi değil, yaşam biçimi haline geldi. Yıllarca farklı işlerde çalışsam da fotoğraf hep hayatımın merkezindeydi. Bilgilerimi insanlarla paylaşmak benim için büyük bir mutluluk” dedi.
Yüzlerce Öğrenci Yetiştirdi
Bugüne kadar yüzlerce öğrenciye fotoğraf eğitimi veren Kocaman, gittiği her yerde öğrencilerinin kendisini tanımasından gurur duyduğunu dile getirdi. İlçe belediyelerinde 13 yıl boyunca fotoğrafçılık kursları düzenleyen Kocaman, gençlerin sanata yönlendirilmesinin önemine dikkat çekerek, “Fotoğraf, insanın bakış açısını değiştirir. Sürekli geçtiğiniz bir sokakta bile bambaşka ayrıntılar fark edersiniz. Bu, insanın göz ve beyin eğitimine katkı sağlar” ifadelerini kullandı.
Teknolojinin Getirdiği Kolaylıklar
Gelişen teknolojiyle birlikte fotoğraf sanatının daha erişilebilir hale geldiğini belirten Tayfun Kocaman, dijital fotoğraf makinelerinin öğrenme sürecini hızlandırdığını söyledi. Kocaman, “Benim başladığım dönemde siyah beyaz filmlerle çalışmak zorundaydık. Şimdi ise dijital makinelerle çekim yapmak çok daha kolay. Ancak cep telefonlarıyla çekilen fotoğraflar, yaratıcılığı sınırlıyor. Fotoğraf makinesiyle çalışmak, fotoğrafçının bakış açısını daha iyi geliştirmesine yardımcı oluyor” dedi.