Son Mühür / Osman Günden - İzmir’in sahnelerinde bir ilk olma özelliği taşıyan “İzmir’in Rüyası” isimli müzikal komedi, sezon finalini Bornova Kültür ve Sanat Merkezi Bozkurt Kuruç Sahnesi’nde gerçekleştirdi. Senaryosu ve yönetmenliği Barış Kınav’a ait olan eser, 8500 yıllık İzmir tarihini mizahi bir yaklaşımla sahneye taşıyor.
"Daha çok çalışıp, daha iyi işler yapacağız"
Gösteri sonunda sahneye çıkan İzmir Aşkına Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Güleç, seyirciye hitaben yaptığı konuşmada “Artık İzmir ve İzmirliler bizi tanıyor. Görüyorum ki çoğunuz mutlaka bir müzikalimizi izlemişsiniz.
Sizler bize sahip çıktıkça daha çok çalışıp, daha iyi işler yapacağız çünkü biz kendi senaryosunu yazan, sahneleyen, yöneten, kendi kostümünü dikip dekorunu yaratan, hiç durmaksızın İzmir için çalışan gönüllülerden oluşan bir derneğiz” dedi.
Gelirlerin bir bölümü bağışlanacak
Bu yıl elde edilen gelirin bir bölümünün Türk Eğitim Vakfı (TEV) ile Nevvar Salih İşgören Turizm Meslek Lisesi’ne bağışlanacağını da açıklayan Filiz Güleç, sahnede TEV temsilcilerinden teşekkür belgesini teslim aldı.
Müzikalin destekçileri arasında Fateks Kumaş Tekstil, Zevk Mobilya, Fibrosan Yapı ve Lorezoline Alüminyum Profil Sistemleri gibi firmalar yer alıyor.
Farklı şehirlerde de performans sergilediler
İzmir Aşkına Derneği sadece kendi şehrinde değil, Adana’daki Portakal Çiçeği Karnavalı, Ankara’daki özel gösteriler ve Muğla’daki belediye etkinliklerinde de performans sergileyerek dikkat çekmişti. Ayrıca yaz sezonunda Dikili, Bodrum, Marmaris ve Bursa’da sahne almaya hazırlanıyorlar.
“İzmir’in Rüyası” konusu nedir?
Oyun, kente kazandırılması planlanan bir müze fikriyle başlıyor. Belediye başkanının bu hayalini gerçekleştirmek üzere görevlendirdiği mimar İzmir Hanım, hangi tarihi figürlerin ve olayların müzede yer alacağı konusunda kararsız kalır. Bu yoğun düşüncelerle uyuyakalan İzmir Hanım, rüyasında kentin binlerce yıllık serüvenine tanıklık eder. Canlı anlatımlar, kostümler ve danslarla süslenen gösteri; İzmir’in çok kültürlü yapısını, hoşgörüsünü ve ortak kimliğini sahneye yansıtıyor.





