Urla’nın 15 kilometre uzağında bulunan Yağcılar Köyü, hem köklü tarihi hem de doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Selanik göçmenlerinin kurduğu köy, bugün zeytincilik, organik tarım ve turizm yatırımlarıyla öne çıkıyor.

Köklü Bir Tarih ve Kültürel Miras

2024-2025 verilerine göre 548 kişinin yaşadığı Yağcılar Köyü, 1924’te mübadele döneminde Selanik’ten gelen göçmenler tarafından kuruldu. 2012’de mahalle statüsüne geçen köy, Rumların bıraktığı zeytincilik mirasını bugün de yaşatıyor. Eğitim seviyesi yüksek nüfusuyla öne çıkan köyde tarım, hayvancılık ve zeytincilik temel geçim kaynakları arasında yer alıyor.

Doğa ve Denizle İç İçe

Çam ormanlarıyla çevrili köy, aynı zamanda denize açılan sahilleriyle dikkat çekiyor. Altınköy, Papaz Boğazı, Düveli ve Bezirgân gibi sahil bölgeleri, ziyaretçilere hem yeşilin hem de mavinin keyfini yaşatıyor. Köy sınırları içinde bulunan rüzgar enerji santralleri ise enerji tasarrufuna katkı sağlıyor.

Organik Tarım ve Gastronomi

1998’de kurulan Ayerya Rüzgarlı Vadi Çiftliği, organik üretimiyle köyün simgelerinden biri. Zeytinyağı, lavanta, sebze ve keçi sütlü ürünlerin üretildiği çiftlikte düzenlenen festivaller, özellikle meşhur Urla enginarını öne çıkarıyor.
2013’te açılan Urla Bağ Evi Vineyard Hotel ise New York Times tarafından görülmesi gereken oteller arasında gösterildi. Üzüm bağlarının ortasında konaklama imkanı sunan otelin içinde bulunan UVA Restoran, köyde yetiştirilen ürünlerle hazırlanan menüsüyle dikkat çekiyor.

Yörük Aile Evi ve Köy Yaşamı

2000 yılında kurulan Yörük Aile Evi, ailelere yönelik sunduğu uzun kahvaltılar, yöresel tatlar ve çocuk dostu alanlarıyla köy yaşamını deneyimlemek isteyenler için önemli bir durak haline geldi.

Adrenalin ve Sporun Adresi

65 dönümlük alana kurulan Titus & Feronia Spor Kulübü, paintball, ATV safari, binicilik ve off-road etkinlikleriyle doğa sporlarına ilgi duyanları ağırlıyor. Ayrıca düğün, konser ve festival organizasyonlarıyla köyün sosyal hayatına canlılık katıyor.

Urla’nın sakin yüzünü temsil eden Yağcılar Köyü, küçük nüfusuna rağmen kültürel mirası, doğal zenginlikleri ve turizm potansiyeliyle öne çıkıyor. Tarih, doğa ve köy yaşamını bir arada deneyimlemek isteyenler için İzmir’in görülmesi gereken adreslerinden biri olmaya devam ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi