Son Mühür / Arif Enes Durak - İzmir Yaşam Boyu Destek Akademisi tarafından düzenlenen “Bana dokunma” projesi ile çocuk istismarına karşı farkındalık yaratılmak amaçlanıyor. “Çocuk susmaz, susmamalı” teması ile hayata geçen sosyal sorumluluk projesinin lansmanında, çocukların bedensel haklarına saygı gösterilmesinin önemi ve çocukların kendilerini korumayı öğrenmelerine yönelik stratejiler paylaşıldı.
Lansmana; İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, İYİ Parti İzmir Teşkilat İşleri Başkanı Bayram Önem, İzmir Kent Konsey Başkanı Özgür Topaç, İzmir Yazarlar Kooperatif Başkanı Serkan Esen, uzman aile danışmanları ve gazeteciler katıldı.
“Çocuklar susar, ama bedenleri konuşur”
Lansmanın açılışında konuşan İzmir Yazarlar Kooperatif Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Esen, toplumun bilinçli bireylerin bu soruna karşı elini taşın altına koyması gerektiğini belirterek, “Çocuk istismarı günümüzde tüm dünyada başlıca sorunlar arasında yer almaktadır. Ülkemizde de bununla ilgili olumsuz örnekler zaman zaman yaşanmakta olup bu konuda sadece yasalar ile mücadele etmek mümkün değildir. Toplumun bilinçli ve sorumlu bireylerinin de böyle önemli bir sorunda elini taşın altına koyup mücadele etmesi çok önemlidir. Biz de bu amaçla bir araya gelerek “Bana Dokunma” projesini hayata geçirdik. Çocuklar susar, ama bedenleri konuşur. Biz yetişkinlerin görevi, bu sessiz çığlığı duymak ve çocukları koruyan bir toplum inşa etmektir” dedi.

“Her çocuk bir gelecektir”
Çocukların korunması ve sevgiyle büyümeleri herkesin ortak sorumluluğu olduğunu belirten, Esen, “Unutmayın ki, Cinsel istismarı önlemenin ilk adımı görmezden gelmemektir. Çocuklar için güvenli bir dünya, ancak bilgiyle, bilinçle ve birlikte mücadeleyle mümkün olacaktır. Unutmayalım ki, Çocukların sessiz çığlığını duyan bir toplum, onları korumanın ilk adımıdır. Her çocuk bir gelecektir. Onları korumak, sevgiyle büyütmek ve güvende hissetmelerini sağlamak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Seslerini duyuralım, gözlerini açalım ve bu acı gerçeği ortadan kaldırmak için birlikte mücadele edelim” ifadelerini kullandı.
“Her türlü istismar çocukların vücudunda iz bırakır”
“İstismara karşı en büyük kalkan iletişimdir” konulu konuşmasını gerçekleştiren Uzman Aile Danışmanı Ferhat Yılmaz, “Dünya genelinde her 4 kız çocuğundan 1’i Her 10 erkek çocuğundan 1’i istismara uğruyor. Her türlü istismar çocukların vücudunda iz bırakır. İstismar pek çok şekilde travmaya neden olabilir. Herkeste farklı seyreder” diye konuştu.
Çocuk istismarı verileri: Gerçekler acı, ama göz ardı edilemez
Dünya genelinde durum:
- Dünya Sağlık Örgütü (WHO): Her 4 kız çocuğundan 1’i, her 10 erkek çocuğundan 1’i 18 yaşına gelmeden cinsel istismara uğruyor.
- UNICEF: Her yıl yaklaşık 120 milyon kız çocuğu, farklı biçimlerde cinsel şiddetle karşı karşıya kalıyor.
- CDC (ABD): Her 4 kız çocuğundan 1’i, her 6 erkek çocuğundan 1’i çocukken istismara maruz kalıyor.
- Hindistan (NCRB, 2022): Resmi kayıtlara geçen çocuk cinsel istismarı vakası 53 bini aştı.
- Vakaların %90’ından fazlasında fail, çocuğun tanıdığı biri oluyor: aile üyesi, öğretmen, komşu ya da bakıcı.
Türkiye istatistikleri:
- Adalet Bakanlığı: 2022’de cinsel istismar suçu kapsamında yaklaşık 23.000 dava açıldı.
- TÜİK: Mahkûm olanların %46’sı 18 yaş altı çocuklara karşı suç işledi.
- Son 10 yılda, çocuk istismarı davaları %30 oranında artış gösterdi.
- En yüksek risk grubu 13-15 yaş arası kız çocukları; ancak 8-12 yaş grubundaki erkek çocuklar da mağdur oluyor.
- Uzmanlara göre, resmi rakamlar gerçeğin sadece %20-25’ini yansıtıyor; çünkü çoğu vaka bildirilmeden gizli kalıyor.
İzmir Yaşam Boyu Destek Akademisi’nden çözüm çağrısı
Projenin organizatörü İzmir Yaşam Boyu Destek Akademisi, çocukların korunmasına yönelik yapılması gerekenleri şu 4 temel başlık altında şöyle özetledi:
- Eğitim
“Çocuklara iyi dokunuş-kötü dokunuş öğretilmeli. Çocukları istismardan korumanın ilk adımı, onları ve yetişkinleri bu konuda eğitmektir. Çocuklara, bedenlerinin kendilerine ait olduğunu, kimsenin onlara istemedikleri şekilde dokunamayacağını ve başlarına kötü bir şey geldiğinde güvendikleri bir yetişkine anlatmaları gerektiğini öğretmeliyiz. Yetişkinler olarak bizler de istismarın belirtilerini tanımalı ve şüphelendiğimiz durumlarda yetkili mercilere başvurmaktan çekinmemeliyiz.”
- Yasal Süreçler
“İstismarcıların cezaları ağırlaştırılmalı, davalar hızlandırılmalı. Devletin, sivil toplum kuruluşlarının ve tüm kurumların çocukları koruma adına daha güçlü mekanizmalar oluşturması şarttır. Adli süreçlerin hızlandırılması, çocuk dostu ifade alma ortamlarının sağlanması ve faillerin caydırıcı cezalar alması büyük önem taşımaktadır.”
- Destek Mekanizmaları
“Çocukları izleyebilecek ve sorunları tespit edecek merkezler kurulmalı, var olan kurumlar yaygınlaştırılmalıdır. İstismara uğrayan çocuklara ve ailelerine bu merkezlerde psikolojik, sosyal ve hukuki destekler sağlanmalıdır. Bu çocuklarımızın travmalarını atlatmaları ve sağlıklı bir yaşama dönmeleri için profesyonel yardım verilmelidir.”
- Toplumsal Duyarlılık
“'Aile içi sır' denilerek örtbas edilmemeli, herkes şüpheli durumda ihbarda bulunmalı.”






