Son Mühür / Beste Temel - İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) bünyesinde düzenlenen Film Festivali'nin hazırlık toplantısında, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Medya ve İletişim Bölümü akademisyenleri ve festival ekibi bir araya geldi.
Toplantıya; Festival Direktörü Prof. Dr. Cenk Demirkıran, Koordinatör Dr. Öğr. Üyesi Halit Kartal, Teknik Koordinatör Dr. Öğr. Üyesi Ümit Aydoğan, Yönetmen Burak Taylan Yılmaz, Genel Sekreter Nuretdin Memur ve Anadolu Ajansı İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal katıldı.
Kültürel mirasın önemine vurgu
Festivalin mottosu olarak belirlenen “Keşif, Bilgi ve Aile” temalarının anlamına değinen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Bulduklu, gençlerin sinema aracılığıyla hayal gücünü ve merak duygusunu geliştirerek bilgiye ulaşmasını amaçladıklarını ifade ederek sinemada, bilim kurgu örneklerinde de görüldüğü üzere, hayalleri gerçeğe dönüştüren bir araç olduğunu bu nedenle ilk festivalin temelini ‘keşif’ ve ‘bilgi’nin oluşturduğunu ifade etti.
"Kaybedilen değerleri anlatmak istiyoruz"
Yasin Bulduklu, ayrıca bu yıl Cumhurbaşkanlığı tarafından “Aile Yılı” ilan edilmesine atıfta bulunarak, Aileyi ayakta tutmak üzerine ciddi kampanyaların yapıldığını görüyoruz. Biz de en iyi bildiğimiz işle aileyi ve kaybedilen değerleri anlatmak istiyoruz.
Bu da sinema anlatısını yine aile içerisindeki bağların güçlendirilmesi ve buna katkı yapması için gösterimler yapmak yoluyla bu bilince de katkıda bulunmak ve tekrar farkındalık oluşturmak istiyoruz.
Modern dünyanın dayattığı teknoloji ve bilişim sektöründeki gelişmelerle birlikte aşırı özgürlükçü ve giderek bencilleşen bireylerin toplum içerisinde toplumun temel dinamiğini teşkil eden aile bağlarının güçlendirilmesine yine bu yola katkı yapmak istiyoruz” diye ekledi.
"Farkındalık oluşturmak istiyoruz"
Festival kapsamında insan hakları ihlallerine dikkat çeken özel bir bölüm oluşturduklarını belirten Prof. Dr. Yasin Bulduklu, “Dünyanın kanayan bir yarasına sinemanın duyarsız kalması düşünülemez. Düşünülemezdi. Hala da düşünülemez. Bu noktada arkadaşlarımızla konuşurken dedik ki bir de Gazze bölümü olsun.
‘Kamera Gazze’ diye bir bölüm oluşturduk. Bu bölümde modern devletlerin, gelişmiş ülkelerin tırnak içinde söylüyorum. gözlerini kapattığı, kulaklarını tıkadığı, görmezden geldiği ve duymadığı sesi yine evrensel dil olan sinema anlatısıyla ortaya çıkarmak, buna ilişkin farkındalık oluşturmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. Festivalin gerçekleşmesinde emeği geçen sponsor kurumlara ve destekçilere teşekkürlerini iletti.
İzmir’in sanat ortamına yeni perspektif
Festival Direktörü Prof. Dr. Cenk Demirkıran, amaçlarının İzmir’in sanat ortamına farklı bir bakış açısı kazandırmak olduğunu söyledi ve “Sinema insanoğluna dünyayı yeniden anlamlandırma çabasında büyük katkı sunan bir icat ve hemen arkasından sanat haline geliyor. Filmlerdeki her bir sahne, kendimize dair, hayata dair, topluma ve dünyaya dair bir şeyler keşfetmemizi sağlıyor.
Her film yeni bir dünya açıyor. Filmler aracılığıyla aile kavramına da farklı katmanlardan bakma şansı bulacağız” dedi. Festivalde kurmaca, animasyon, yapay zekâ destekli filmler, belgeseller ve öğrenci yapımları yarışacak; her kategoride en iyi filme para ödülü ve heykelcik verilecek.
Yapay zeka filmleri ve zengin film programı
Prof. Dr. Cenk Demirkıran, “Yapay zekâ ile hazırlanmış filmler de ‘Kısayı Keşfet’ ve ‘Usta Dokunuşu’ bölümlerimizde gösterilecek. Festival boyunca 5 farklı salonda toplam 81 film izlenebilecek. Mekanlarımız arasında İKÇÜ Çiğli Kampüsü, Renk Sinemaları İstinyePark ve Urla Dam yer alıyor. Böylece İzmir Körfezi’nin iki yakasında da sinemaseverlerle buluşacağız” dedi. Festival akşamlarında ise müzik şöleni olacak.
Kalıcı film festivali hedefi
Festival Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Halit Kartal ise organizasyonun öğrenci odaklı büyük bir hayalin ürünü olduğunu belirterek, “İzmir’de doğrudan öğrenci odaklı, kalıcı hale gelmiş bir film festivali yoktu. Bizim en büyük idealimiz bu festivali geleneksel hale getirmek.
Bu yıl birincisini yapıyoruz ama ikinci yıl için çalışmalara bile başladık. Üstelik sadece üniversite öğrencilerini değil, sinemaya gönül veren tüm gençleri hedefliyoruz. Lise öğrencileri de dahil” diye konuştu.





