Son Mühür / Seçil Ünlü - İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü’nde ikinci sınıf öğrencisi olan 20 yaşındaki Efe Özçataloğlu, fotoğraf sanatına duyduğu tutkuyu sergi çalışmalarına taşıyarak dikkat çekmeye başladı.
İstanbul’daki Bant Mag. Havuz’da 11-27 Nisan tarihleri arasında düzenlenen ilk sergisinden olumlu geri dönüşler alan Özçataloğlu, bu alandaki yolculuğunu yeni sergiler ve projelerle büyütmeyi hedefliyor.
"Her şey 15 yaşındayken başladı"
Fotoğrafla ilk kez 15 yaşında tanışan Efe Özçataloğlu, o dönemde geleceğe dair belirsizlikler içinde olduğunu belirterek, “Her şey 15 yaşındayken fotoğraf makinesi ile tanışmam ile başladı. Gelecekle ilgili tam olarak ne yapacağıma karar vermediğim, endişelerimin olduğu ve gelecek hayallerimle ilgili arayışta bulunduğum bir dönemdi. Fotoğraf çekmeyi çok sevdim.
Bu alana duyduğum ilgi hızla artmaya başladı. Basit bir sevgi ve merak olarak başladı ama zaman ilerledikçe fotoğrafçılık beni içine aldı. Fotoğraf çekerken kendimi çok iyi ve tam olarak özgür hissediyordum. Fotoğraf için gerekli olan o kurguyu yapmak, bu sayede yeni insanlar tanımak ve farklı alanlara odaklanmak harikaydı. Bu duyguları hala güçlü şekilde hissediyorum” dedi.
"Doğru yerde olduğumu düşünüyorum"
Lise yıllarından itibaren fotoğrafın hayatında giderek daha fazla yer tuttuğunu dile getiren Efe Özçataloğlu, bu ilginin üniversite seçiminde belirleyici olduğunu vurgulayarak, “Fotoğrafçılık, lise döneminden itibaren hayatımın merkezine girdi. Bu durum, üniversite tercihimi de etkiledi. Tasarım eğitimi almanın fotoğrafçılıkta beni daha ileri götüreceğini ve bu bölümü severek okuyacağımı düşünerek görsel iletişim tasarımı alanında eğitim almaya karar verdim.
Bunun için de en uygun yerin İzmir Ekonomi Üniversitesi olacağını düşündüm. İyi ki de böyle yapmışım, doğru yerde olduğumu düşünüyorum. Şu anda profesyonel fotoğrafçılık yapıyor, çeşitli etkinliklerde yer alarak gelir de elde ediyorum. Fotoğraf; hayatı yaşamak, hayatın içinde olmak demek. Fotoğraf makinesini her elime aldığımda bunu net olarak hissediyorum." dedi.
"Evlerinde ya da stüdyolarında çektim"
İstanbul’daki ilk sergisinde özellikle portre temalı çalışmalara ağırlık verdiğini belirten genç sanatçı, “İstanbul’daki sergim için daha çok portre üzerinde çalıştım. Çeşitli alanlarda faaliyet gösteren sanatçılarla iletişime geçerek onları evlerinde ya da stüdyolarında çektim.
Moda ve portreyi birleştiren bir sergi olduğunu söyleyebilirim. İlkler unutulmaz, ben de bu ilk sergimi unutmayacacağım. Bu sergi, 20’nci yaşımdaki özel büyüme hikayemin bir parçasıydı. Bu hikayemi, yeni başarılarla sürdürmeyi hedefliyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.





